Kemal Öztürk Türkiye İttifakı'nın peşine düştü! Var mı yok mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye ittifakı söylemi çok ses getirdi. Kemal Öztürk devamı gelmeyen bu söylemin detaylarının peşine düşerek Türkiye İttifakı var mı yok mu? sorusunun cevabını arıyor...
Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
gündeme oturan, Bahçeli'nin ise tepkiyle karşıladığı "Türkiye
İttifakı" söylemini köşesine taşıdı.
"Böyle bir tez var mı yok mu?" sorusunu soran
Kemal Öztürk, "üzerinde çalışılmış, parti ya da Cumhurbaşkanlığı
birimlerinde tartışılmış konular değil" ifadesini
kullandı.
Fakat Türkiye İttifakı söyleminin Erdoğan'ın söylediği günden beri
tartışılıyor olması Kemal Öztürk'e göre: "İnsanların AK
Parti’den bir siyaset, bir çıkış yolu beklediğini gösteriyor."
İŞTE KEMAL ÖZTÜRK'ÜN O
YAZISI
Gözlerden kaçırmayalım. Üzerinde ciddi tartışmaya değer bir konu var: ‘Türkiye ittifakı’ tezi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Memur-Sen Genel Kurulu’nda yaptığı bir konuşmada şöyle dedi:
“Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde, siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak, 82 milyon hep birlikte ‘Türkiye ittifakı’ olarak hareket etmeliyiz.
Bu cümlenin normal bir temenni, genel kabul görecek bir retorik olduğunu düşünmüştüm. Genellikle böyle cümleler konulur konuşmalara.
Ancak bu cümleye Devlet Bahçeli’nin tepki göstermesi üzerine konu dikkatimi çekti.
‘TÜRKİYE İTTİFAKI’ ÜZERİNDE ÇALIŞILMIŞ BİR KONU MU?
O zaman ‘Türkiye ittifakı’ sözü düşündüğüm gibi öylesine söylenmiş bir cümleye olmayabilir mi? Bu sorumu güçlendiren nedenlerden bir diğeri de, Habertürk Gazetesi’nden Bülent Aydemir’in kaleme aldığı haber oldu. Aydemir, “Türkiye siyasetinde yeni model” başlığı ile verdiği haberde, Türkiye ittifakı tezinin alt yapısını ve üzerinden inşa edilecek ilkeleri yazdı (22.04.2019 Habertürk).
8 maddelik bu ilkeler dizisini, Bülent Aydemir’in kendisinin üretmesi mümkün olmasa gerek. O zaman bir bilgilendirme notu mu var?
Haber oldukça ilgi çekiciydi, lakin Bülent Aydemir’den başka kimse de yazmamıştı. Ankara’da yaptığım kısa bir araştırma sonucunda, Türkiye ittifakı tezinin üzerinde çalışılmış siyasi bir proje olmadığını anladım. Ancak tez, ilgi görünce bunun bir çıkış yolu olarak siyasete dönüşebileceği kanaati oluşmuş olabilir. Cumhurbaşkanlığı ekibi bu nedenle tezin altını doldurmak istemiş olabilir mi?
Maalesef bunu teyit edemedim. Zira konuyla ilgilenen danışman arkadaşlarımıza ulaşmak mümkün olmadı. Bülent Aydemir haber kaynağını belki kendisi açıklamak ister.
BAHÇELİ’NİN TEPKİ GÖSTERDİĞİ TEZ
Türkiye ittifakı tezinin alt başlıkları, AK Parti’nin kuruluş ruhuna, felsefesine uygun ilkeler içeriyor. Terör, uluslararası sorunlar, ekonomik problemler, beka gibi konularda herkesi kucaklayan, aynı saflara çekmeye çalışan, demokrasiyi ve özgürlükleri güçlendiren bir tez. Ancak konu, sadece bir haber, resmi olarak içeriği doldurulmuş değil.
Buna rağmen Devlet Bahçeli Türkiye ittifakı fikrine tepki gösterdi:
“Türkiye ittifakından bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır… Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye ittifakı ile neyi kastettiğini elbette bilemeyiz. Ama konunun zillet ittifakı tarafından istismar edildiğini görüyoruz. Bizim inandığımız Cumhur İttifakı’dır. Bizim amacımız milli bekayı sonuna kadar yaşatmaktır. Cumhur İttifakı’na yönelik sabotajlara fırsat vermemektir”.
MHP kurmayları bu tezden çok büyük anlamlar çıkardılar anlaşılan. İki gündür Ankara’da en çok tartışılan konu bu olmuş.
Önceki gün 23 Nisan resepsiyonunda konu ve Bahçeli’nin tepkisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soruldu:
“Biz şu anda 82 milyonu ayırarak konuşamayız. 82 milyonu biz bir ittifak içerisinde ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ olarak topluyoruz. Kastımız da budur.”
AK PARTİ BİR ÇIKIŞ YOLU MU ARIYOR?
‘Kızgın demiri soğutmak’, beka ve teröre karşı 82 milyonla Türkiye ittifakı kurmak, AK Parti’nin 31 Mart seçimlerinden sonra aradığı çıkış ve türbülanstan kurtulma arayışının bir ürünü olabilir mi?
Her iki konunun da konuşma metninde yer aldığını, ortamı sakinleştirmek ve yumuşatmak için yazılmış genel fikirler olduğunu biliyorum. Yani üzerinde çalışılmış, parti ya da Cumhurbaşkanlığı birimlerinde tartışılmış konular değil.
Yine de her ikisinin büyük ilgi görmesi, insanların AK Parti’den bir siyaset, bir çıkış yolu beklediğini gösteriyor.
Şaşırtıcı olan şu ki, her iki fikre de ilk ve belki de tek tepki gösteren MHP lideri Bahçeli oldu. Bahçeli Cumhur İttifakı’ndan başka bir ittifakın, 31 Mart seçimlerinden önce kurulan ‘beka’ tezinden başka tezlerin tartışılmasına pek gönlü razı değil anlaşılan.
Türkiye ittifakı tezi, henüz tam anlamıyla anlaşılmamış olmasına rağmen, AK Parti için bir çıkış yolu olabilir mi? Bu biraz da Erdoğan’ın tavrına bağlı.
Sanırım Erdoğan 31 Mart seçim sonuçlarıyla başlayan tartışmaları izliyor ve henüz nasıl bir politika izleyeceğine karar vermiş değil. YSK’nın İstanbul kararını bekliyor olabilir. Ondan sonra AK Parti’nin nasıl bir siyaset, nasıl bir parti ve devlet yönetimi belirleyeceğine karar verecek sanırım.
Türkiye ittifakı tezi var mı yok önümüzdeki günlerde anlayacağız yani.