Kemal Öztürk kazandı
Dünkü köşesinde hislerimize tercüman olan açık mektubuyla Kemal Öztürk kazanan oldu..
İnsanlık tarihi yazılıp
gönderilen ve yazıldığı halde gönderilmeyen çok değerli ve
önemli mektuplarla doludur.
Yazıldığı halde asla gönderilmeyen ve
gönderilmediği için hem kendisine hem de ülkesine kazandıran en
ünlü mektupların sahibi ABD’nin efsane başkanlarından Abraham
Lincoln’dür…
Onun
mektupları gönderilmediği için değerlidir çünkü…
Hemen her mektubu olayların sıcağı üzerindeyken
ve…
Ya çok öfkeliyken…
Ya
da o an için “başarı” olduğunu zannettiği ama sonradan bir
felâket getiren olayların
faillerine övgü yaptığı mektuplardır…
*
Yazılıp gönderilen mektuplar ise
bugün bile o günleri anlattığı için çok
değerlidir.
Meselâ sevgili Peygamberimiz Hz.
Muhammed’in mektupları…
Yine
meselâ, Gazi Mustafa Kemal’in (Atatürk soyadını almadan önce) gönderdiği
mektuplar…
*
Ve bir de biz köşe yazarlarının
okurlarımızla paylaştığımız açık mektuplar var…
Bunlardan en güzellerinden, en duygulu ve akıl
dolu olanlarından birini dün Kemal Öztürk yazdı Yeni Şafak’ta…
*
Öztürk’ün mektubu şu samimi cümlelerle başlıyor:
Bu mektup, yönettiğiniz
halkların vicdanlarından sökülüp gelen kelimelerle
yazıldı.
Yoksul, mutsuz, hüzünlü Müslümanların,
yüreklerinde taşıdığı acıyla yoğrulmuş kelimelerdir
bunlar.
Kısılmış seslerimizle duyuramadığımız
isyanımızı, size ulaştırmak için kelimelere döktük. Bugün
İstanbul’da toplanırken, belki bu mektubu okur, belki yönettiğiniz
halkların ne düşündüğünü, ne hissettiğini anlarsınız.
*
Yine aynı yazısının bir yerinde ise şu uyarıyı yapıyor Kemal Öztürk:
Zira Kudüs’ün işgaline ses çıkarmamak, İsrail ve Amerika’nın bir dahaki sefere, aranızdan herhangi birinin yönettiği ülkeyi işgal etmesine izin vermek demektir.
*
Öztürk’ün mükemmel mektubu şöyle
bitiyor:
İslâm birliği önündeki en büyük
engel, kendi kişisel iktidarlarınızdır.
Ancak şunu unutmayın:
Müslüman devletler birleşmezse, Müslüman
milletler birleşir.
*
Ve tabii ki sadece gönüllerimizi kazanmakla kalıyor, günün kazananı seçilmeyi de hak ediyor…