Kemal Öztürk günün yazarı

Ak Parti ve hükümetlerine en akılcı desteği verenlerin başında gelen Kemal Öztürk’ün bugünkü yazısı adete “köprüden önce son çıkış” uyarısı gibi…

Bir şeyden haberinizin olmaması, onu görmemeniz, size yarar ya da zarar vermemiş olması; o şeyin yeryüzünde olmadığı anlamına gelmez. 

Sosyal medya bilhassa böyledir… 

“Benim için yok hükmünde” diyenler aldandıklarını unutmasınlar. 

* 

İşin kötüsü… 

Sosyal medya, yasal ve RTÜK denetimindeki televizyon kanallarından çok daha tehlikeli, çok daha zararlı iktidar partisi ve hükümet için. 

Çünkü… 

RTÜK denetimindeki muhalif bir kanal uyduruk, iftira ve hakaret içeren bir haber yapamaz… 

Ama… 

Sosyal medyada milyonlarca boş gezenin boş kalfası ve yalancısı, müfterisi (Sosyal medyayı çağdaş anlamda kullananları tenzih ederim. Benim derdim aşağılık trol ordusu…) hem kişilerin hem kurumların saygınlığını gölgeliyor. 

* 

Meselâ Nagehan Alçı’nın atmadığı “iğrenç” bir tivit paylaşılıyor sosyal medyada. 

Nagehan’ı çok iyi tanıdığı ve öyle bir tiviti asla atmayacağını bildiği halde karım bile bana, kendisine gelen o iftirayı, fotoşopu soruyor… 

* 

Siyasi tarafı ne olursa olsun “demokrasimizin vazgeçilmez unsurları” olan siyasi parti yöneticilerimize tavsiye ederim: 

Lütfen, Kemal Öztürk’ün bugünkü Yeni Şafak’ta “Sosyal medyanın önlenemez etkisi” başlığı altında yayımlanan yazısını okuyun. 

Ve unutmayın… 

Sosyal medya yazarlarının(!) fotoşoplarla, yalanlarla, iftiralarla donatarak verdikleri haberler (Ne yazık ki) televizyonlardan ve kâğıt baskı gazetelerden, gazetelerin internet sitelerinden çok daha fazla takipçisi. 

* 

Gerçek basının özgürlüğünü sağlayamaz, herkesten “tek ses, tek yürek iktidar partisine destek” isterseniz, sosyal medya ile hiç başa çıkamazsınız… 

* 

Demek istiyorum ki… 

Ak Parti ve hükümetlerine en akılcı desteği verenlerin başında gelen Kemal Öztürk’ün bugünkü yazısı adete köprüden önce son çıkış uyarısı gibi… 

Okuyun lütfen…