Kemal Kılıçdaroğlu ve Nazlı Çelik birbirlerini gafladılar!

Gecenin ilk gafı ekranın deneyimli ismi Nazlı Çelik'ten geldi. Ünlü spiker, Kılıçdaroğlu'na CHP'nin Meclis'e kanun teklifi olarak sunduğu 70 maddelik "çözüm" teklifiyle ilgili haberinin olup olmadığını sordu. Gecenin ikinci gafına ise CHP lideri imza attı.

İşte üst üste gafların yapıldığı o röportaj:

CHP lideri, Star TV'de gündeme ilişkin Nazlı Çelik'in sorularını cevapladı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuk olduğu Star Ana Haber'de sunucu Nazlı Çelik'e "Aslı hanım" diye hitap etti.

Çözüm süreciyle ilgili olarak kendilerine bilgi verilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, müzakere sürecinin ana aktörünün İmralı olduğunu savundu. Sonuçların Kandil'e gönderildiğini de söyleyen Kılıçdaroğlu, kimsenin bilmediği bir sürecin yaşandığını iddia etti.

İşte Nazlı Çelik'in, tüm CHP milletvekillerinin imzasıyla gönderilen kanun teklifiyle ilgili Kılıçdaroğlu'nun bilgisinin olup olmadığını sorduğu o anlar:



"ÖCALAN'A EV HAPSİ"

"Bir gerekçesi olması lazım sanırım hükümetin. Hangi gerekçeyle çıkarılacak? Nedir bu anlaşma bilmiyoruz. Aslında bu sorunun muhatabı hükümet olması gerekir. Hükümete sorulmazı lazım. İmralı'da bir pazarlık masası kuruldu mu? Böyle bir şey var zaten. Burada görüşmelerde yapılıyor. Devletin bu sürecin içerisinde olmaması gerekiyor. Meşru organlar aracılığıyla yapılması gerekiyor. HDP ana aktör kullanılabilirdi. Birebir görüşmeler yapılıyor. Bilmediğimiz bir konuda görüş açıklamamız doğru değil."

"DİNLEMELER MAHKEME KARARIYLA" 

"Ne olarak milletin önüne koydunuz bu tabloyu? Darbe olarak koydunuz. Neyin darbesi? Eğer darbeyse bakanlar niye istifa ediyor? İstifa etmesinler.

Biz yönetmedik. Paralel devlet yönetti’ diyor. Yargıçlar kim? Paralel devlet. Üst düzey bürokratlar? Paralel devlet. Bakanlar? Paralel devletin bakanıydı? E siz ne yapıyordunuz?"

YÜCE DİVAN TARTIŞMALARI

"Soruşturma komisyonuna dört bakanın gidip biz yüce divanda yargılanmasını istiyoruz demesi lazım. Ahlak bunu gerektirir. Kendilerine güveniyorlarsa böyle davranmaları gerekir. Ben aklanmak istiyorum. Nerede aklanabilirsin. Soruşturma komisyonu beni aklamayacak. Türkiye Büyük Millet Meclis'i de beni aklamayacak. Benim aklanacağım yer, tüm dünyada ve demokratik ülkelerde hukuktur. Yani gider mahkemelere beraat edersin ve çıkıp ben aklandım dersiniz. Kapalı kapılar ardında nasıl taktiklerle götürüldüğünü üç aşağı beş yukarı biliyoruz."

Kılıçdaroğlu, ünlü spikerin ismini karıştırdı: