Kekeç'ten Kılıçdaroğlu'na fırça(!)
Ben olsam Kılıçdaroğlu'nun yerine bugün iki kelimelik bir mail gönderirim Ahmet'e: "Emredersiniz efendim"..
ADNAN BERK
OKAN
Artık bunlara alışacağız...
Ben bu tarza "Emin Çölaşan Gazeteciliği" adını vermiştim 15 yıl önce...
"Tansu, kendine gel!"
"Tansu" dediği kızkardeşi falan değil, dönemin Başbakanı idi...
Daha sonra aynı üslûbu Erdoğan için de kullandı Çölaşan ve halen kullanıyor...
Çok çirkin...
Yakışıksız...
Şimdi artık Çölaşan'ın tarzı alışkanlık haline geldi..
Köşe yazarları (hepsi değil) sevmediği bir siyasi parti liderine çakacak mı?..
Onu emir eriymiş gibi görüyor...
"Gel, git, kal, kalma, yap, yapma, hizaya gel, otur, kalk!" falan..
Ahmet Kekeç de Kılıçdaroğlu'nun Çölaşan'ı...
Bugün artık dayanamadım "uyarmalıyım" dedim kendi kendime...
Yazısının başlığı aynen şöyle Ahmet'in:
"Brüksel'de başka, Ankara'da başka konuşma!"...
Ben olsam Kılıçdaroğlu'nun yerine bugün iki kelimelik bir mail gönderirim Ahmet'e: "Emredersiniz efendim"..
Yani arkadaşlar...
Nasıl olsa siyasetin çukuruna bir kere düştünüz...
Nasıl olsa artık köşe yazarı değil, parti sözcüsüsünüz...
Ama bunu yaparken bile biraz nezaket Allah aşkına yahu...
Artık bunlara alışacağız...
Ben bu tarza "Emin Çölaşan Gazeteciliği" adını vermiştim 15 yıl önce...
"Tansu, kendine gel!"
"Tansu" dediği kızkardeşi falan değil, dönemin Başbakanı idi...
Daha sonra aynı üslûbu Erdoğan için de kullandı Çölaşan ve halen kullanıyor...
Çok çirkin...
Yakışıksız...
Şimdi artık Çölaşan'ın tarzı alışkanlık haline geldi..
Ahmet Kekeç'in bugünkü yazısını |
Köşe yazarları (hepsi değil) sevmediği bir siyasi parti liderine çakacak mı?..
Onu emir eriymiş gibi görüyor...
"Gel, git, kal, kalma, yap, yapma, hizaya gel, otur, kalk!" falan..
Ahmet Kekeç de Kılıçdaroğlu'nun Çölaşan'ı...
Bugün artık dayanamadım "uyarmalıyım" dedim kendi kendime...
Yazısının başlığı aynen şöyle Ahmet'in:
"Brüksel'de başka, Ankara'da başka konuşma!"...
Ben olsam Kılıçdaroğlu'nun yerine bugün iki kelimelik bir mail gönderirim Ahmet'e: "Emredersiniz efendim"..
Yani arkadaşlar...
Nasıl olsa siyasetin çukuruna bir kere düştünüz...
Nasıl olsa artık köşe yazarı değil, parti sözcüsüsünüz...
Ama bunu yaparken bile biraz nezaket Allah aşkına yahu...