Kekeç yine 'Müşteri memnuniyeti' gözetmemiş!

Ahmet Kekeç bugün neleri yazmayacağını anlatarak başlamış makalesine. Ama yazmayacağım dediği şeyleri de yazmış böylece.

GAZETECİLER.COM - Ahmet Kekeç bugün neleri yazmayacağını anlatarak başlamış makalesine. Ama yazmayacağım dediği şeyleri de yazmış böylece. İlginç bir yöntem değil mi? 'Yazmayacağım' diyerek yazmak yani! Neyse Kekeç gündeme değinmeden, sağa sola çakmadan girememiş esas

İşsizliği yaz... Ekonomiyi yaz... Sel felaketini yaz... İlk vergi cezasından küçük rakamlarla yırtan, ikincisinden nasıl yırtacağı merakla beklenen muhterem Aydın Doğan’ı yaz... Sıradan bir vergi olayını “Bu bir rejim sorunudur” diye değerlendirerek Medya Towers’lıların gönlünde taht kuran büyük Türk milliyetçisi Deniz Baykal’ı yaz...

Ben böyle şeyler yazamıyorum.

Kalemimi icara verdim.

Hem, “yandaş medya” mensubu değil miyim?

İsmim

Zafer Mutlu

olsaydı,

“müşteri memnuniyeti”

 gözetirdim.

Hani demişti ya muhterem, o en şişman ve en sevimli haliyle, “Ne gazeteciliği kardeşim, biz burada dükkân açtık para kazanıyoruz...”

Ben esnaf değilim.

Tüccar da değilim.

Bir meslek örgütünde kaydım bulunmuyor.

TÜSİAD’a aza yazılmadım.

İşletmecilik yapmadım.

Devletle alengirli ve parasal ilişkilere girmedim.

İş takip etmedim.

İhale kovalamadım.

Deve sırtında poz vermedim.

Eh,

“müşteri memnuniyeti gözetmek”

 gibi bir derdim de yok. Dolayısıyla bildiğimi

okuyorum. Yani işime geleni yazıyorum.

Siz de işinize gelmiyorsa okumazsınız, olur biter.