Kekeç sordu: 'Bu örgüt ne istiyor?'
Kendilerini “Kürt siyasetinin temsilcisi” ilan eden arkadaşlar şapkalarını önlerine koyup düşünsünler.
Bu örgüt ne istiyor?
Bağımsız bir devlet mi?
Federatif bir Kürdistan mı?
Demokratik bir Türkiye mi?
Dile getirilmekte imtina edilen birtakım haklar mı?İstenen "haklar"ın, hukukla ilişkisi nedir ve bunlar "devleti" ne tür bir hukuki iyileştirmeye yahut "düzenlemeye" icbar ediyor?
Öcalan'ın durumun iyileştirilmesi, ev hapsi türünden tedbirler mi?
Yeni bir anayasa mı?
Yeni "kuruluş sözleşmesi" mi?
Ne?
(...)
Bugün “PKK ne istiyor?” sorusunun somut bir
karşılığı yok.
Eskiden, “Olağanüstü hal kaldırılsın yeter, hiçbir şey
istemiyoruz” diyorlardı. Olağanüstü hal
kaldırıldı.
Kürt meselesi, bir “asayiş meselesi” olmaktan
çıkarılıp, siyaset zeminine taşındı.
Kürt dilinin önündeki birtakım saçma sapan yasaklar kaldırıldı.
Kimlik siyaseti toplumda ve yüksek siyaset katlarında tolere edilir
oldu.
Kürtçe televizyon kuruldu.
Kürtçe neşriyat “yasak” olmaktan
çıkarıldı.
Üniversitelerde Kürt Enstitüleri kuruldu, Kürtçe kürsüler ihdas
edildi.
Kürtçe şarkı söyleyenleri “ihanet” terimleriyle
yargılayan “devletlu” Silivri’ye, şuraya
buraya tıkıldı.
Bir dönem (90’ların ortasında) yürütülen “kirli
savaş” artık sorgulanabiliyor.
Mahkemeler “faili meçhullerin” hesabı sormaya
başladı.
Bugüne kadar varlığı ilan edilen JİTEM ve
“faaliyetleri” tarassut altına alındı;
“yargılamaya” konu olacak...
Bunları bir siyasi partiye pay çıkarmak için söylemiyorum ama
birçok iyi şey yapıldı.
Bunlar olurken Kürt siyasetinin dili
değişmedi.