Kekeç, Özkök konusunda haklı çıktı ama...

Ahmet Kekeç büyük bir fırsatı kaçırdı...
Biraz daha cesur, biraz daha "Ertuğrul Özkö Sarrafı" olabilseyi turnayı gözünden vuracaktı...
Neden mi?..
Söyleyelim...
Hani Özkök, TARAF'ın yayımladığı belge üzerine "zehir-zemberek" bir yazı yazıp da TSK üst kademesini "Salak" diye tanımlamıştı ya...
Kekeç de bunun üzerine klavyesinin başına geçip Özkök için bir temennide bulunmuş, "İnşallah bu 'salak' yüzünden de özür dilemezsin" demişti...
Kekeç bu temennisinin yerine "Özkök Genelkurmay'dan özür dileyecek" diye yazsaydı, "Özkök'ün kişiliğini en doğru tahlil eden yazar" ünvanını kazanacaktı...
Ama biraz "korkak" davranıp ve Özkök'ü iyi tanımayınca fırsatı tepti...
Çünkü Özkök, Genelkurmay'dan gelen uyarı sonucu (Başbuğ Paşa, Enis Berberoğlu'ndan Özkök'ün kendisini telefonla aramasını istedi) Başbuğ'un şahsındaTSK'dan özür diledi...
Kekeç'in analizini ben yapsaydım hiç çekinmeden ve tereddüt etmeden "Özkök, Genelkurmay'dan özür dileyecek" diye yazardım...
Her zaman derim ya...
Özkök'ü benden iyi kimse tanıyamaz...

Adnan Berk Okan
16.06.2009