Kekeç, niçin duacı oldu?

Ahmet Kekeç, vergi borcunu ödeyebilmesi için kendi gelirinden Aydın Bey'e para yardımı yapabilmek için dua etti...

GAZETECİLER.COM - Aydın Doğan’a mektup yazan Ahmet Kekeç, vergi borcunu ödeyebilmesi için kendi gelirinden Aydın Bey'e para yardımı yapabilmek için dua etti...
Peki nasıl ödeyecek o parayı?..
Ve niçin dua etti?..
Şöyle…
 
Muhterem Aydın Doğan...
Saygıdeğer basın patronu... Kıymetli büyüğüm... En zor zamanınızdasınız. Kafanız karışık, acınız büyük.
Bu tür çıkıntılıkları tolere edecek hoşgörüye sahip olmayabilirsiniz.
Hiçbir zaman bu hoşgörüye sahip olmadınız ama, siz hoş görmeyeceksiniz, sıkıntılarınıza bir de “moral bozukluğu” eklenecek diye söyleyeceklerimden imtina edecek değilim herhalde.
Diyor ki mutemet adamınız (kendisi bir ekonomisttir), “Bu büyüklükte vergi cezası olmaz. İnsaf...”
Müdürünüz de “insaf” çekiyor.
Polemikçi kadrosundan köşe tahsis ettiğiniz yazarlarınız da “insaf” çekiyor.
Bence de insaf.
Bu büyüklükte vergi cezası olmaz.
Peki beyefendi, başkalarından beklediğiniz insafı siz niçin göstermediniz?
Medya organlarınızı “şantaj aracı” olarak kullandığınızı yazdığım gerekçesiyle hakkımda dava açtınız.
İstediğiniz meblağ 300 bin TL.
Eski hesapla, 300 milyar lira.
Üstelik, bu cürmünüz Yargıtay’ca onaylandı. Elimde kapı gibi mahkeme kararı var.
Bari 10 bin liralık açsaydınız. 20 bin liralık açsaydınız.
Hadi 50 bin liralık açsaydınız.
Hayatımda birarada görmediğim, bundan sonra da göremeyeceğim bir miktarla karşıma çıktınız... “Bu parayı istiyorum” dediniz.
Hani insaf?
Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, tazminat davalarında ölçü “zenginlik sınırı”nın altıdır. Sınır mınır tanımadınız. “Bu adamın eti ne, budu ne?” demediniz. Bu paranın insafla bağdaşır bir miktar olmadığını aklınıza getirmediniz.
Şimdi kalkmış, “Bu büyüklükte vergi cezası olmaz. İnsaf!” diyorsunuz.
Peki, bu büyüklükte tazminat davası olur mu beyefendi?
Hani insaf?
Dilerim kazanırsınız da, 30 yılda biriktirdiklerimi satsam bile
ödeyemeyeceğim bu meblağla azıcık da olsa teselli bulursunuz..
 
İşte böyle dua ediyor…
Ve sonra da üzüntülerini(!) bakın nasıl dile getiriyor…