Kekeç, kurultayı asıl kazananı açıklıyor!
"Ortada böylesine 'kullanışlı' bir kaset olmasaydı, Deniz Baykal acul davranıp istifa etmeseydi, Önder Sav 53 yıllık sağlam dostluğu
ADNAN BERK OKAN - HABER
ANALİZ
Ahmet Kekeç, "Kurultayı kaset kazandı" diyor makalesinin başlığında ve şöyle devam ediyor:
"Ortada böylesine 'kullanışlı' bir kaset olmasaydı, Deniz Baykal acul davranıp istifa etmeseydi, Önder Sav 53 yıllık sağlam dostluğu elinin tersiyle itmeseydi, devrimci Kemal’imiz bugün büyük ihtimalle duvarları tırmalıyor olacaktı."
Ve sonra medyadaki "en acı, en acımasız, en izansız" bir zihniyete dikkat çekiyor: "İki yüzlülük, çıkarcılık, egoizm"...
48 saat boyunca Baykal’a sahip çıkma iradesi gösteren “partizan medya yazarları” ve bazı yanık partililerin, süre bitiminde çark edip Baykal’a sahip çıkanlara şarlamaya başladıklarını hatırlatıyor....
Ve bana "internethaber"de yazmayı bıraktıran o iğrenç tipleri gözler önüne seriyor:
48 saat Baykal'ı koruyup, “Komplodur, montajdır, terbiyesizliktir” diyenlerin birden bire “Komplodur, montajdır, terbiyesizliktir” demekte ısrar eden ve sayıları birkaç kişiye düşen yazarlara (bunlardan biri de halen benim) yöneldiğini belirtiyor.
Ve şöyle sürüdüyor makalesini:
"Baykal artık o koltukta oturamazmış, ne işi varmış elin karısıyla, dönmese daha iyi olurmuş, falan filan... Derken, Baykal’dan kaçış başladı. Hem de kafileler halinde..."
Gazeteciler.com'da bazen eleştiride dozu kaçırdığımın farkındayım ama buyurun, malzeme bu!...
Hâsılı...
İki tarafın medyasında da (aralarında istisnalar olmakla birlikte kaide bozulmuyor) bir kanalizasyon borusuna ters uçtan bakıp boktan başka bir şey göremeyenlerle aynı borunun başından baktıklarında sonunda neler olduğunu hatırlamayanlar çoğunlukta...
Ahmet Kekeç, "Kurultayı kaset kazandı" diyor makalesinin başlığında ve şöyle devam ediyor:
"Ortada böylesine 'kullanışlı' bir kaset olmasaydı, Deniz Baykal acul davranıp istifa etmeseydi, Önder Sav 53 yıllık sağlam dostluğu elinin tersiyle itmeseydi, devrimci Kemal’imiz bugün büyük ihtimalle duvarları tırmalıyor olacaktı."
Ve sonra medyadaki "en acı, en acımasız, en izansız" bir zihniyete dikkat çekiyor: "İki yüzlülük, çıkarcılık, egoizm"...
48 saat boyunca Baykal’a sahip çıkma iradesi gösteren “partizan medya yazarları” ve bazı yanık partililerin, süre bitiminde çark edip Baykal’a sahip çıkanlara şarlamaya başladıklarını hatırlatıyor....
Ve bana "internethaber"de yazmayı bıraktıran o iğrenç tipleri gözler önüne seriyor:
48 saat Baykal'ı koruyup, “Komplodur, montajdır, terbiyesizliktir” diyenlerin birden bire “Komplodur, montajdır, terbiyesizliktir” demekte ısrar eden ve sayıları birkaç kişiye düşen yazarlara (bunlardan biri de halen benim) yöneldiğini belirtiyor.
Ve şöyle sürüdüyor makalesini:
"Baykal artık o koltukta oturamazmış, ne işi varmış elin karısıyla, dönmese daha iyi olurmuş, falan filan... Derken, Baykal’dan kaçış başladı. Hem de kafileler halinde..."
Gazeteciler.com'da bazen eleştiride dozu kaçırdığımın farkındayım ama buyurun, malzeme bu!...
Hâsılı...
İki tarafın medyasında da (aralarında istisnalar olmakla birlikte kaide bozulmuyor) bir kanalizasyon borusuna ters uçtan bakıp boktan başka bir şey göremeyenlerle aynı borunun başından baktıklarında sonunda neler olduğunu hatırlamayanlar çoğunlukta...
| GÜNDEM KULİS RATİNG TİRAJ POLEMİK RÖPORTAJ MEDYA KÖŞESİ ANALİZ KAZANDI KAYBETTİ KARİKATÜR KİTAPLIK ANILAR ALKIŞ |