Kekeç: 'Bir yandaş olarak tepkimi dile getiriyorum: Bu rezil tacizci...'

Star gazetesi yazarı Karaman'da Ensar Vakfına ait yurtlarda 10 öğrenciyi taciz eden ve 600 yıl ile yargılanan öğretmen konusuna el attı.

Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, Karaman'da Ensar Vakfına ait yurtlarda 10 öğrenciyi taciz eden ve 600 yıl ile yargılanan öğretmen konusuna el attı.

Buna da 'evet' diyor musunuz tosunlar? başlıklı yazısında Kekeç, konuyla neden geç ilgiliendiğini anlattı ve ilginç bir çıkış yaptı.
"... bir yandaş olarak ben de tepkimi dile getiriyorum, “Bu rezil tacizci en ağır şekilde cezalandırılmalıdır” diyorum. " diyen Kekeç ardından benzer bir talebi de "Peki, “hocanızla”  aynı soyadını taşıyan çocuk tacizcisi de en ağır şekilde cezalandırılmalı mıdır? diyerek dile getirdi.

İşte Ahmet Kekeç'in yazısından dikkat çeken bölümler:

 

Ben, gerçekten de, tacizle suçlanan öğretmenin korunduğunu, olayın örtbas edilmeye çalışıldığını, “yandaş” tesmiye edilen medyanın meselenin üzerine gitmediğini düşünüyordum. Öyle ustalıklı bir kampanya yürütülmüş ki, kızdığımı bile hatırlıyorum.

Klavyeye oturanların ilk tepkisi, “Ensar Vakfı kapatılsın...”

Bu da yetmiyor...

Hükümet istifa etsin...

Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığını bıraksın...

Paralel yapıya yönelik “haksız” (tabii onlara göre haksız) operasyonlar durdurulsun...

Bütün yandaş kalemler “bu utanç bizim” deyip kendilerini denize atsın.

Bu talepleri yerine getirmeyenler ya “sapık”, ya da çocuk tacizini savunan “suç ortakları” oluyor.

Diyorum ya, haberleri okuyunca şaşırdım.

Sapık öğretmenin gizli bir el tarafından korunduğunu sanıyordum. Meğer yargılanıyormuş... Hakkında iddianame tanzim edilmiş... Savcı 600 yıl ağır hapisle cezalandırılmasını istiyormuş.

Kimsenin korumasında değilmiş yani...

Çevresi, dostları, çalışma arkadaşları müthiş tepkili...

Karısı tarafından bile terk edilmiş...

İşlediği fiile mazeret üreten, “Durun, mutlaka bir yanlışlık olmuştur” diyen olmadığı gibi, beyanların tümü tacizci aleyhinde... En zararsızı şu: “Dışarıdan iyi bir adam gibi görünüyordu ama demek ki sapıkmış. En ağır şekilde cezalandırılsın...” (Hep böyle değil midir zaten. Dışarıdan “iyi bir adam gibi” görünürler.)

Dahası şu:

Konuya “yandaş medya” ve “kapatılsın” denilen Ensar Vakfı da el atmış... “Yandaş” denilen kalemlerden tonla yazı okudum... Ensar Vakfı yetkilileri de çıkıp usulü dairesinde konuşmuş, tepkilerini dile getirmişler... Hatta Ensar Vakfı, mahkemeye “müdahil” olma isteğini bildirmiş. Aile Bakanı ise tam tersine, Ensar Vakfı’nın suçlanmaması gerektiğini savunmuş. Yani Fethullahçı trollerin iddia ettiği gibi “bir defacıktan bir şey olmaz” dememiş... “Bu sistematik bir olay değil ki. Neden vakfı suçluyorsunuz?” anlamına gelen sözler söylemiş. (Her okulda, her eğitim kurumunda çıkabilir sapıklar. Bütün okulları kapatalım mı?)

İşte bir yandaş olarak ben de tepkimi dile getiriyorum, “Bu rezil tacizci en ağır şekilde cezalandırılmalıdır” diyorum.

Kimliği ne olursa olsun, hangi aidiyetten gelirse gelsin, hangi saygın kurumlarda çalışmış olursa olsun, hangi soyadını taşırsa taşısın, en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

Peki, “hocanızla” aynı soyadını taşıyan çocuk tacizcisi de en ağır şekilde cezalandırılmalı mıdır?

Buna da “evet” diyor musunuz tosunlar?