Kaymakamın evli kadınla görüntüsü özel hayat olur mu?

Kaymakam ile evli bir kadının görüntülerini haber yapan gazeteciye verilen hapis cezası Yeni Akit'in hukukçu yazarı Ali Karahasanoğlu'nu kızdırdı.

Ali Karahasanoğlu, Hasan Karakaya zamanında Akit'te yer alan haberden sonra Bor kaymakamının Dursun Suna'ya dava açtığını ve gazetecinin bu yüzden 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldığını belirtti.

Ali Karahasanoğlu, bugünkü köşesini bu konuya ayırarak verilen mahkeme kararı ve Yargıtay'ın da bunu onamasını eleştirdi.

İşte o yazıdan bir bölüm:


Kaymakamın evli kadınla görüntüsü özel hayat olur mu?

Dursun Suna..

Gazetemizin fahri muhabiri..

Hasan Karakaya abiden bize bir emanet..

Daha çok Hasan abi ile görüşür, haber gönderir, hukuki bir konu olduğunda, kendisi ile istişare ederdik..

Niğde’den geçtiği haberler arasında, bir defasında da, Bor Kaymakamı’nın ilçedeki bir bayanla nahoş muhabbeti ile ilgili bir haber yollamıştı..

Tam o tarihlerde.. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, yerel yöneticilere “Halkla iç içe olun” tavsiyesi yapmasından hareketle..

Hasan abi biraz da Cumhurbaşkanımızın sözlerine gönderme yaparak, “Halkla iç içe olun denildi ise, bu kadar da değil” çıkışında bulunmuş, kaymakamı eleştirmişti.. 

Kaymakam bey, yaptığı hatanın ağırlığı altında ezilip, kamuoyundan özür dileyeceğine, gidip savcılığa şikayette bulunmuştu..

Düşünebiliyor musunuz.

Bir kaymakamın yaptığı vahim hatayı yazıyorsunuz.. Belgesini sunuyorsunuz.

Kaymakam, ilçe protokolünde bir arada bulunduğu savcıya şikayete gidiyor. Resmi protokolde birlikte bulunduğu hakimin baktığı dava ile gazeteciyi yargılatıyor.

Sonuç ne oluyor?

Ne olacak?

Tahmin ettiğiniz gibi..

Dursun Suna, 2,5 yıl hapis cezası alıyor.

Karar baştan aşağıya yanlış ama..

Şu kadarını söyleyeyim, yeter..

Mahkemelerde verilen cezaların % 95’i alt sınırdan verilir..

Bu mahkeme ne yapmış?

Alt sınırı ikiye katlamış..

Artık gerisini tahmin edin..

Peki, neymiş Dursun Suna’nın suçu?

“Özel hayatı ifşa..”

Yani mahkeme diyor ki: “Bir kaymakam, ilçedeki evli kadınlarla, lokalde veya bir evde bir araya gelebilir. Onla içki içebilir.. Bu sırada fotoğrafının çekilmesi sırasında poz verebilir. Ama bu fotoğrafı, gazeteci basamaz.”

Mahkemenin dediği, aynen bu.

Dursun Suna bu karara karşı, “Ya sabır” deyip, Yargıtay’a temyize gitti.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi ne karar verdi?

Evlere şenlik bir karar..

“Özel hayatın gizliliğini ifşa isnadı ile verilen ceza doğrudur. Onanmasına.”

Dursun Suna temyiz dilekçesinde yazmış: “Ben gazeteciyim.. Haber verme hakkım var..”

12. Ceza Dairesi, tek bir cümle ile bu itiraza cevap vermemiş.

Dursun Suna temyiz dilekçesinde hatırlatmış: “Özel hayat nasıl olur? Bu kişi sıradan birisi değil ki.. Bir kaymakam. İlçedeki en üst yönetici.. Kendisine gelen vatandaşlarla böyle bir ilişki kurması nasıl kabul edilebilir? Adam resmen kamu görevini istismar ediyor.”

Yargıtay tenezzül etmemiş..

“Özel hayattır.. Haber suçtur..”

Aslında şunu da diyeyim..

Bu karar, Dursun Suna’yı değil, rahmetli Hasan abiyi cezalandırmadır..

Ali Karahasanoğlu'nun yazısının tamamı için tıklayın