Katil Sizsiniz manşeti tepki çekiyor!
Türkiye'nin yakın tarihini iyi oku Yeni Şafak. PKK'nın peşinden uçurumdan atlama.
"Belki katil sensindir YENİ ŞAFAK!" başlıklı yazısında Doğan Akın ilginç bir benzetme yaptı:
Yeni Şafak'ın, Çukurca'da sekiz asker ile bir korucunun katledildiği PKK pususu üzerine BDP milletvekillerini "KATİL SİZSİNİZ" başlığıyla manşetten hedef göstermesini "kısa Türkiye tarihi" gibi okuyabilirsiniz.
(...) Türkiye'nin kısa tarihi, PKK'nın bugün yaptıklarına şaşırma imkânını bize vermiyor. İmralı'dan "Barış Konseyi kurulacak" açıklaması eşliğinde gelen ateşkesi uzatma çağrısının ardından Türkiye'yi savaşa tahrik eden PKK, evet, yıllardır yaptığını yineliyor.
Şaşırtıcı olan, PKK'nın kan dökmekteki hedefinin peşinde hep beraber koşmamız. Uçurumdan düşen koyunun peşinden atlayan sürülere benziyoruz.
Yeni Şafak da, BDP'lileri, "Katil sizsiniz" diye hedef gösterirken; PKK'nın, barış düşmanlarının peşinden uçurumdan atlıyor!
Belki katil bu gazeteciliktir!
Tansu Çiller'in Başbakan olarak "Elimizde PKK'yı destekleyenlerin listesi var" dedikten sonra işlenen karanlık cinayetler, Bingöl katliamı, Reşadiye tuzağı hangi odakların işine yaradıysa, Kürt sorununun çözümünde diyalog için en meşru mevkide bulunan BDP milletvekillerinin başına bir iş gelmesi de aynı odakların işine yarayacak.
O milletvekillerinin arasında TBMM'de Kürtçe kardeşlik yemini ettikten sonra 10 yıl boyunca cezaevine atılan insanlar var. Bugün milletvekili seçildiği halde, düşünceleri nedeniyle tutuklu bulunan, seçilme hakları gasp edilenler var.
Belki katil, Kürt sorununun Irak'ta, Suriye'de, bir dönem hep olduğu gibi Paris'te değil ancak ve ancak Ankara'da çözüleceğini anlamayıp Kürt milletvekillerini parlamento bahçesinde yaka-paça gözaltına aldıran kör zihniyettir.
Belki katil; Diyarbakır Cezaevi'nde makatına cop soktuğu insanları "Ne mutlu Türküm diyene" diye bağırtarak koşturabilen, tutukluları bok çukuruna batıran, saçında bok bulunmayanlara ayrıca işkence uygulayan darbeci askerlerdir.
Çocuklarımızın katili belki de, Diyarbakır Cezaevi vahşetini yıllarca yazamayan, ama bugün seçimden çıkmış insanları bir kez daha katillere hedef gösteren sözüm ona "gazetecilik"tir. Bu kadar kan dökülmüş bir ülkede hâlâ utanmadan savaş dili kullanabilmek, şiddete tapınarak teröre bu kadar alet olabilmektir...
Türkiye'nin yakın tarihini iyi oku Yeni Şafak. PKK'nın peşinden uçurumdan atlama.
Türkiye'yi, Kürtleri, Türkleri, barışa susamış bu toprakları uçuruma iteklemeyi gazetecilik sanma.
Hiç olmazsa, en çok sözünü dinlediğin kişinin, Başbakan'ın, Silvan şehitlerinden sonra "Kardeşlikten taviz vermeden terörün üstesinden geleceğiz" sözlerini hatırla...
Türkiye'nin kısa tarihini iyi oku Yeni Şafak. Rabbinin ilk emriyle, oku!