Karaca - Soli burada; Özkök nerede?..
Özkök, yanına Hürriyet yazarlarından birini alıp Kurban Bayramı’nda İzmir’e gidecek ve DTP mitingi sırasında yaşananların sebeplerini araştıracaktı…
GAZETECİLER.COM
(ÖZEL)
Nihal Bengisu
Karaca ve Soli Özel, Gazete HT adına
İzmir’i gezip, yurttaşlarla görüşmüşler.
Oysa biz İzmir’in sosyolojik
yapısı ve halkının ruhsal durumu ile ilgili araştırmayı onlardan
önce Hürriyet’te okumayı umuyorduk...
Çünkü Özkök öyle
yazmıştı…
Nihal Bengisu Karaca ve Soli Özel,
“doğru” sorular sormuşlar…
“Yönlendirme”
yapmamışlar…
Verilen cevaplar da keza
“yorumsuz” aktarılmaya çalışılmış…
Ama…
Bazen bu çaba yeterli
olmamış…
Bakın İzmirliler ne
diyorlarmış:
“Kürt, mahallemizde alışveriş
ettiğimiz ve sorun yaşamadığımız kişidir. Terörist ise zafer
işareti yapandır, Öcalan posteri açandır. Kötü
kişidir.”
Ne var ki İzmirlilerin bu
söyleminin “samimi” olabileceği gibi “siyaseten” de söylenmiş
olabileceğine dikkat çekilerek, İzmirlinin samimiyetine “gölge”
düşürülmüş…
Bence ilk günün tek “falsosu”
burada…
Çünkü İzmir'de
her yaşayan İzmirli değildir...
|
Yanına Hürriyet yazarlarından
birini alıp Kurban Bayramı’nda İzmir’e gidecek ve DTP mitingi
sırasında yaşananların sebeplerini araştıracaklardı…
Bayram’ın üzerinden bir hafta
geçti ama Hürriyet’te tık yok…
Neyse…
Nihal Bengisu
Karaca çocukluğunun İzmir’ini şöyle
anlatıyor:
Çocukluğumdan geriye kalan İzmir
imgesi; ramazanda hatim indiren ve dini bayramda nane likörü ikram
eden, alabildiğine şortlu, alabildiğine bakımlı kadınların
şehriydi.
Benim çocukluğumda, seksenli
yıllarda, şehirde bir “Kürt – Türk gerilimi” yoktu.
”Dinciler ülkeyi ele geçirmemiş”,
bir “Ergenekon Partisi” de kurulmamıştı henüz. Üst üste iki
cumhuriyet mitingi yapılmamıştı. O yıllarda da arada bir likörün
nanesi fazla kaçar, dindarlara burun bükülür, Çeşme’ye bronzlaşmaya
gitmeyen muhafazakâr ailelerin çocukları dışlanırdı. Hepsi o. Taşlı
sopalı kovalamacaların olmadığı, lezzet alınan bire İzmir’di
hatıramda kalan.
Soli Özel
eski İzmir’e hiç değinmeden doğrudan bugünkü
İzmir’e geçiş yapmış… O da şöyle
diyor kendisine ayrılan “yorum” bölümünün
başlangıcında…
İzmir’de yaşanan olayların anlamı
üzerinde düşünmeye başlayınca, bundan sonrasını belirleyecek bir
anlam taşıdığından bir test niteliği taşıdığına dair görüşümü
güçlendirdi.
Şehirde geçirdiğim kısıtlı
süre içinde hissettiklerim ve konuştuğum farklı çevrelerden
edindiğim izlenim de doğrusu kaygılarımı arttırdı. Artan yalnızca
kaygılarım da değildi. Kimileri İzmir kökenli de olan bazı
yazarların bana hayli spekülatif ve açıkçası ucuz da gelen
değerlendirmelerine karşı duyduğum tepki de arttı.
Kavramların bu denli ucuzlatılarak
kullanılmasının yarattığı tahribattan dolayı içim
sıkıldı.
Bu güzel çalışmalarından ötürü
Nihal Bengisu Karaca, Soli Özel ve onlara bu imkânı veren Fatih
Altaylı’yı tebrik ederiz…
[photos]