Karaalioğlu'ndan yerinde tespit: Demek ki farklı fikir ihanet değilmiş

Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu, Barış Pınarı Harekatı'nın da, ara verilmesinin de doğru adımlar olarak yorumladı ve çatışmasızlığı savunanların da harekata tam destek verenlerin de kendince haklı olabileceklerini vurguladı. Karaalioğlu, "Demek ki farklı fikir ihanet değilmiş" diyerek tartışmanın her zaman faydalı olduğunu söyledi.

Barış Pınarı Harekatı, başladığından bu yana başarılı şekilde sürdürülmüş ve terör koridoru kesilmişti. ABD ile masaya oturan Cumhurbaşkanı ve kurmayları, terör unsurlarının geri çekilmesi şartıyla harekata 120 saat ara verdi. 

İş bu süreci ve atılan adımları destekleyen Mustafa Karaalioğlu, tartışmanın ve farklı yaklaşımların değerine dikkat çekti. 

İşte Karaalioğlu'nun o yazısı:

Türkiye ile ABD arasında varılan anlaşmada zikredilen 120 saatlik süre işlemeye devam ederken, etkileri yavaş yavaş sahaya yansıyor. Bir yandan iki ülkede ve ilgili bütün ülkelerde zafer mi yenilgi mi tartışmaları yapılırken bir yandan da süreç ilerliyor. Ve beklendiği gibi PYD/YPG silahlı unsurları güvenli bölge hattını terkediyor. Anlaşılan o ki Ankara da bu gelişmeden memnuniyet duymaktadır. Mesele maksadın hasıl olması; mümkünse tamamı, değilse bir kısmı. Askeri güç devreden çıktından sonra siyaset ve diplomasi mahareti ne kadarına elverirse… Şimdi bunu izlemekteyiz.

Bu açıdan Türkiye için mevcut anlaşma avantajlıdır. İdeal sonucu içermiyor ama başlangıç noktasından ileride olduğumuz açıktır.

Konumuz ise, hem bu hem de bu noktaya gelirken içeride yaşanan tartışmalar…

Evet Türkiye, Cumhurbaşkanı’nın ve hükümetin istediği ve imzaladığı şekliyle, “müzakere”, “mutabakat”, “anlaşma” veya askeri değil diplomatik çözüm” yahut da “savaş değil barış” cihetine gitmiştir. İyi de etmiştir.

Demek ki harekat başladığında bu yolu çeşitli şekillerde önerenler haklıymış.

Demek ki bölgesel ve uluslararası büyük meselelerimiz bu yolla halledilebiliyormuş.

Demek aramızdaki farklı yol tavsiye ederler hain değilmiş, Hatta galiba onlar bir çoğumuza göre daha öngörülüymüş.

Demek ki mesele ne olursa olsun, olmazsa olmaz şart kıyasıya tartışmak ve farklı fikirlere kulak kabartmakmış,

Kimimiz savaş ister haklı olabilir. Kimimiz aman savaş olmasın da nasıl çözersek çözelim diyebilir, haklı olabilir. Kimimiz, biraz güç göstermek iyidir, sonra masayı kurarız diyebilir; o da haklı olabilir.

Nitekim, “Barış Pınarı harekatı olmasaydı ne ABD masaya gelirdi, ne de PYD/YPG  çekilmeyi kabul ederdi” diyenler vardır ve haklı olmadıklarını kim söyleyebilir? Çekilme sürecinin arkasındaki en güçlü faktör açık ki TSK’nın sahadaki başarılı operasyonudur.

Öte yandan, ABD’nin yaptırım tehdidi de neticede etkili olmuştur ki hükümet için bunu dikkate almak da ayıp değildir. Ülkeler avantaj ve dezavantajlarını tartar, fayda-maliyet hesabı yapar ve kendine göre bir optimum noktada karar verir. Türkiye de bunu yapmıştır.

Yazının tamamı için tıklayın...

Kalpazan final kararı aldı ancak bir ümit var! Devam edebilir Beşiktaş'ta 2. Sergen Yalçın dönemi başlıyor! Van Bronckhorst tazminatıyla gitti İnci Taneleri katil kim belli oldu! İşte sürpriz isim Arka Sokaklar bu akşam yeni bölüm yayınlanacak mı? DSİ 515 Sürekli İşçi Alımı Yapacak! Başvuru Şartları ve Detaylar! Karadeniz'de Palamut Yerini Hamsiye Bıraktı! Balık Tezgahlarında Fiyatlar Uçuyor