Karaalioğlu ve Yılmaz karşı karşıya!

Ruşen Çakır'ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası'a Sabah'tan Nazlı Ilıcak, Star'dan Mustafa Karaalioğlu ve Hürriyet'den Mehmet Y. Yılmaz katıldılar.

GAZETECİLER.COM - NTV ekranlarında dün akşam Ruşen Çakır'ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası ilginç tartışmalarıyla dikkat çekti. Programa Sabah'tan Nazlı Ilıcak, Star'dan Mustafa Karaalioğlu ve Hürriyet'den Mehmet Y. Yılmaz katıldılar.

Programda tartışılan çok şey var vardı doğal olarak. Genelde siyasi gündem üzerinden yürüyen tartışmalar bir ara medya sularına girdi. Doğan Grubu'na kesilen rekor vergi cezası bir anda programın tartışma odağı oldu.

Ancak burada önemli olan konuyu tartışan taraflardı. Hürriyet'te son dönemki en yüksek volümlü muhalefetin sahibi olan Mehmet Y. Yılmaz ve 'yandaş medya' eleştirilerinin odak noktası olan Mustafa Karaalioğlu. Bonus olarak da Nazlı Ilıcak. Son günlerde tanık olduğumuz en iyi kombinasyon açıkçası. Bir de Yılmaz Özdil ve Akif Beki olsaydı tadından yenmezdi herhalde.

Mehmet Y. Yılmaz köşesindeki kadar muhalefet etmezken, Karaalioğlu ise hükümet sözkonusu olduğunda biraz daha tarafsız davranmaya çalıştı. Yani iki taraf da uzlaşmacı bir çizgi içindeydi. Polemiklerden kaçınırken, tartışma adabına da özen gösterdiler.

Doğan Grubu'na kesilen ceza ile ilgili taraflar bilinen görüşlerini tekrarladılar.  Ama önemli bir fark vardı bu sefer.  Doğan Grubu'nun Kürt açılımına verdiği destek hayretle karşılandı. Hükümeti en rahat sıkışıtırabilecekleri konu olmasına karşın açık ve anlamlı bir destekle sürece katkı sunmasını hem Karaalioğlu hem de Ilıcak taktirle karşılarken şaşkınlıklarını da gizleyemediler. Hatta Ruşen Çakır bunun AKP içinde de şaşkınlıkla karşılandığını duyduğunu söyledi.

Mehmet Y. Yılmaz ise grubu ve gazetesi hakkındaki bu övücü sözlerden sonra gayet 'cool' bir tavırla 'Bu hükümetle yaşanan sorunların dışında ve çok önemli bir konudur. Tabii ki ayırt etmek gerek. Gazeteciliğin gereğini yapıyoruz' dedi. Yılmaz, Ruşen Çakır'ın 'Grup içindeki çalışanların durumu nasıl, etkilendiler mi, bir kaygı var mı?' sorusuna ilginç bir cevap verdi. Yöneticiler dışında kimsenin direk etkilenmediğini söyledi Yılmaz. Oysa daha geçtiğimiz hafta İsmet Berkan grubun çalışanlarının psikolojisi üstüne yazmıştı. İnsanlarda ciddi bir endişe oduğunu ve bu konu dışında bir şeyin konuşulmadığını belirmişti.. Bu arada hatırlatalım Berkan ve Yılmaz aynı binada çalışıyorlar. E biz şimdi kime inanacağız? Berkan'a mı Yılmaz'a mı?

Nazlı Ilıcak ise açıkça Aydın Doğan ve grubuna haksızlık yapıldığını söylerken özellikle Al Capone benzetmesinin kastını aştığını ifade etti. Karalioğlu cezayı siyasi bulmadığını ama boyutunun kendisini de şaşırtacak kadar devasa olduğunu söyledi. Mehmet Y. Yılmaz bunun bir intikam hamlesi olduğunu ve grubun AKP'nin kapatılma davası, türban yasası gibi konularda aldığı tavıra verilen bir cevap olduğunu iddia etti.

Yani aslında çok da yeni bir şey söylenmedi. Ama Köşelerinden birbirlerine o kadar atıp tutan iki gazetecinin yüz yüzeyken gösterdikleri nezaket ve saygı bizce önemliyidi. Çünkü bu günlerde pek de görülen bir durum değil bu.