Kanal İstanbul depreme neden olur mu? Celal Şengör'ü okuyun!
Kanal İstanbul projesi son günlerin en çok konuşulan, tartışılan konularından... Bazıları destekliyor projeyi bazıları da zarar verdiği iddiası ile projeye karşı... Fatih Altaylı da konuya ilişkin Celal Şengör'ün yaptığı açıklamaları köşesinde okuyucuları ile paylaştı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları sonrası yeniden konuşulmaya başlandı Kanal İstanbul... Ve birçok kişi Kanal'ı desteklediği iddia edilen Prof. Celal Şengör'ün ne diyeceğini merak ediyordu. Şengör, Fatih Altaylı'ya konuya ilişkin detaylı bir açıklamada bulundu.Kanal İstanbul depreme neden olur mu? Marmara’nın ekosistemini bozar mı? İşte Şengör'ün açıklamaları...
Kanal deprem yapmaz ama Celal Şengör’ü okuyun
Prof. Celal Şengör’den Kanal İstanbul
ile ilgili fikirlerini aktarmasını rica etmiştim.
Çünkü sizlerden bu konuda çok talep geliyordu.
Celal Hocamızın internette dolaşan bazı eski söylemleri ile
Şengör’ün Kanal İstanbul’un yapımını desteklediği iddia
ediliyordu.
Sevgili dostumdan bu konulara açıklık getirmesini rica
etmiştim.
O da bana “Yıllar önce Ali Kırca’nın programında hocam Roger U.
Smith ile birlikte yer almıştık ve o zaman Kanal’ın yer seçiminin
doğru olduğunu ancak kanalın çevresine yeni bir yerleşim alanı
yapılması halinde bunun bir facia olacağını söylemiştim.
Kanalı desteklerim ama yeni bir yerleşim bölgesi oluşturulursa
Tayyip Bey ile bu konuda yollarımız ayrılır” dediğini
hatırlatmıştı. Ben de kendisinden bugünkü görüşünün ne olduğunu ve
jeolojik açıdan değerlendirme yapmasını rica ettim.
Bakın ne diyor Celal Şengör:
“Şimdi bugünkü düşüncelerimi özetleyeyim: Kanal deprem tetiklemez,
zira buradan çıkacak toprağın ağırlığı yaklaşık 300 milyar kilodur.
Onun yerine geçecek olan deniz suyu (Karadeniz yüzey suyunun
yoğunluğunu 1,01 alalım) ise aşağı yukarı 121 milyar kilodur.Yani,
burada meydana gelecek bir ‘hafifleme’ yaklaşık 170 milyar kilodur.
Şimdi bakalım Atatürk Barajı’nın durumuna. Atatürk Barajı’ndaki
suyun ağırlığı 480 milyar kilodur; bunun yarısı buharlaştığı zaman
(yani 240 milyar kilo), 24 Nisan 2018’de barajın altından geçen
faal Bozova Fayı’nda 5,2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir.
Yani Kanal İstanbul’un neden olacağı yük azalması Atatürk
Barajı’nınkinin birbuçuk katı azdır ve kanalın altından da faal bir
fay geçmemektedir. Kanal İstanbul’un musavver mevkii Kuzey Anadolu
Fayı’na yaklaşık 40 ile 20 km arasındadır. Kanal altındaki
litosferin elastik gücü bu kanalı çok rahat taşır. Bu şartlar
altında, Kanalın KAF üzerinde bir deprem tetiklemesi ihtimali çok
düşüktür. Kaldı ki, kanaldan kaldırılacak taş malzeme uzağa
taşınmayacaktır. O zaman bir hafiflemeden ziyade net bir yüklemeden
bahsedebiliriz. Bu da teorik olarak güneydeki fayı sıkıştıracağı
için deprem riskini neredeyse hesap dahi edilemeyecek kadar küçük
bir miktarda azaltır.
Ancak kanalın akarsu mühendisliğinin iyi yapılması gereklidir. Aksi takdirde buradaki akıntı hızı, ne kadar zamanda kanal çevresinin aşınacağı gibi değişkenler bilinemez. Ayrıca kanal çevresindeki su tutan tabakalar (yani akiferler) çok ciddi bir şekilde incelenmelidir (bu zor bir iş değildir ama para ve zaman gerektirir).
Kanal Marmara’nın ekosistemini bozar mı? Sanmıyorum, çünkü gelecek su çok değil. Marmara zaten can çekişiyor. Ama tekrar edeyim: Kanal çevresi yapılaştırılırsa işte o zaman facia olur. Yani bu açıdan Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın cinayet lafı yerinde kullanılmıştır. (Kanal doğrudan onun yönettiği şehri ilgilendirdiği için, elbette onun da ‘işidir’).Bu konuda Naci Görür’ün madde madde yayımladığı tehlikelere baksın okuyucularımız. İnternette var. Onların hepsine katılıyorum ama çoğu için ben bir amatörüm.”