Kabul, hepimiz yanlış yapabiliriz ama ya yalan?

26 Eylül’de bu köşede “Kulakları çınlasın” başlığı altında yayımlanan makalemdeki Menderes ve Cellâdı ile ilgili “öyküye” itiraz geldi.

26 Eylül’de bu köşede “Kulakları çınlasın” başlığı altında yayımlanan makalemdeki Menderes ve Cellâdı ile ilgili “öyküye” itiraz geldi.
Madem öyküyü yayımladım.
İtirazı da yayımlamak meslek ahlâkımın gereği.

*

İtiraz eden bir okurum…
Kaynağı ise teyit.org isimli, yanlış haberi veya bilgiyi düzeltme ya da “evet haber/bilgi doğrudur” diyen bir site.

*

Sitenin itibarı çok yüksek.
Yaptığım araştırmaya göre bugüne kadar “yanlış” dediğinin de “doğru” dediğinin de aksini kanıtlayan çıkmamış.

*

O halde; 2011 yılında gazeteciler.com’da selefim Adnan Berk Okan imzasıyla yayımlanan öyküde “yalan” yok ancak birkaç yanlış var…

Öncelikle teyit.org’da verilen bilgiyi paylaşayım sizlerle.

TEYİT ORG DİYOR Kİ..

Sosyal medyada ve Biliyomuydun gibi sitelerde yer alan paylaşımlarda, 1961 yılında idam edilen Adnan Menderes’in celladının, 1959 yılında Londra’daki uçak kazasının ardından, Menderes için “Oğlum sana feda” diyerek çocuğunu kurban etmek isteyen Gece Bekçisi Kara Kemal olduğu iddia edildi. Menderes’in celladıyla ilgili bu iddia Adnan Berk Okan’ın imzasıyla uzun süredir sosyal medyada dolaşımda.

Ancak iddialar doğru değil. Menderes’in celladının ismi Kemal Aysan, 1959 yılında Menderes için çocuğunu kurban etmek istediğini söyleyen kişinin ismi ise Ali Bayatoğlu. İddiada fotoğrafı kullanılan Kara Kemal ise İttihat ve Terakki üyesiydi ve 1926 yılında hayatını kaybetmişti.

Kara Kemal 1926 yılında hayatını kaybetti

İddiada kullanılan fotoğraf, İttihat ve Terakki Partisi’nin önde gelen isimlerinden olan ve 1926 yılında hayatını kaybeden Kara Kemal’e ait. Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul iaşesi olarak görev yapıyordu. Kemal Tahir’in Kurt Kanunu isimli romanında da yer verilen karakterlerden biri olan Kara Kemal’in, İzmir suikastını gerçekleştirdiği gerekçesiyle evi polisler tarafından kuşatılınca 27 Temmuz 1926’da intihar ettiği iddia ediliyor.

https://teyit.org/cocugunu-menderes-icin-kurban-etmek-isteyen-kisi-ile-menderesin-celladi-ayni-kisi-mi/

YALAN YOK, YANLIŞ VAR.

Yanlışları düzelten bu açıklamadan sonra bir araştırma da ben yaptım.

Adnan Berk Okan’ın 6 yıl önce gazeteciler.com’da yayımlanan yazısında, Teyit.org’da sözü edilen İttihatçı Kara Kemal’in fotoğrafı yok…
Yani…
Adnan Berk Okan o konuda “yanlış” bir fotoğraf yayımlamış değil.
Belli ki o analizi haberleştirenler tarafından eklenmiş bir fotoğraf.
*

Adnan Berk Okan da analizinde, Menderes’in celladının Üsküdarlı gece bekçisi (Kara) Kemal Ayson olduğunu yazıyor.

Yani, celladın adında da bir yanlışlık yok.

KAYNAK EROL MÜTERCİMLER

Menderes’in ayağının altına çocuğunu atıp kurban etmek isteyen kişiye gelince…

Teyit.org’a göre işte orada yanlışlık var…
Çünkü, çocuğunu Menderes için kurban etmek isteyen kişi Ali Bayatoğlu
*

Peki…
Adnan Berk Okan neden çocuğunu Menderes için kurban etmek isteyen kişiyle celladın aynı kişi olduğunu yazıyor?..
*
Onun sebebini de öğrendim.
Ünlü analist Erol Mütercimler öyküyü HaberTürk TV’de aynen Okan’ın yazdığı gibi anlatıyor.
O da oradan mülhem ve hiç araştırmadan (Ki kabul, büyük yanlış. Mütercimler’in her söylediğinin doğru olacağı kuralı yok.) köşesine taşıyor.

ATATÜRK BÜYÜK LİDER ÇÜNKÜ…

Şimdi geleyim o analizin sebebine.

Adnan Berk Okan o analizden bir süre önce bir başka analizinde Atatürk’ün neden “Büyük lider” olduğunu Salih Bozok’tan bir anıyla anlatıyor.
Anı şöyle:

*

Mustafa Kemal (Henüz “Atatürk” değil.) üstü açık bir otomobille, yanında Salih Bozok olduğu halde Afyon'a gidiyordu.
Polatlı’daki Harp Okulu’nun önünden geçerken; sıraya dizilmiş genç teğmen adayları Gazi Paşa için övücü, yüceltici tezahürat yapıyor, avuç içleri patlayıncaya kadar alkışlıyorlardı.
Gazi Paşa yanındaki Salih Bozok’a dönüp şöyle dedi o gençleri işaret ederek:
“Bak çocuk, bu genç teğmen namzetlerine iyi bak… Bana nasıl da iltifat ediyorlar… Eğer, Afyon'dan dönerken şartlar değişir ve iktidar bizim muarızlarımızın eline geçerse, aynı gençler beni asarlar.”

KADDAFİ KENDİNİ ALLAME SANIYORDU

Adnan Berk Okan aynı makalesinde Kaddafi'den de bir örnek veriyor ve şöyle diyordu: Kaddafi'nin son günlerinde hep yanında olan Mansur İbrahim katledilen liderin ruh halini şöyle anlatıyor: “O son ana kadar halkının kendisini seveceğine inanıyordu. Halkı ve Libya için sayısız iyi şeyler yaptığını düşünüyordu. Ayrıca dostları gibi görünen Tony Blair ve Silvio Berlusconi’nin kendisine ihanet ettiklerini düşünüyordu .”.

*

Adnan Berk Okan bir de şiir yayılıyordu Ömer Çetinkaya'dan.
Şiirin ismi “Kibirlenme”…
Ve şiir şöyleydi:

*
Hükümran olmaya kalkma alem'e
Vurup indirirler mahcup olursun.
Sen kendini sanıyorsun allame,
Sorup indirirler mahcup olursun.

Enkazını yakıp küle katarlar,
Pahana bakmaz ucuza satarlar.
Kabir denen bir çukura atarlar,
Sarıp indirirler mahcup olursun…

ASIL ANLATMAK İSTEDİĞİ NEYDİ

Demek istemem o ki…

Adnan Berk Okan’ın asıl anlatmak istediği işte buydu…
Analiz, devlet insanlarına, siyasi liderlere hitaben yazılmıştı…

Selefim:
“Kitlelerin sevgileri, hayranlıkları, sizi analarından babalarından ve hatta evlatlarından çok sevdiklerini haykırmaları sadece o anlık bir heyecanın sonucudur.

Eğer bir gün gelir de onları açlığa, yokluğa, yoksulluğa ve savaşmaya mahkum ederseniz; gözlerini kırpmadan siz linç ederler.” demek istiyordu yani…
*

Dünyanın bütün devlet insanlarına ve siyasi liderlerine bir örnek de ben vereyim:
Romanya Devlet Başkanı Çavuşesku’nun başına gelenler…
*

Amman ha!..
Elbette, hiçbir devlet insanının sonunun Çavuşesku gibi olması arzulanacak ve hatta düşünülecek bir şey değildir.
Ama…
Tarihte bunların olduğunu görmezden gelmek de devekuşu gibi başımızı kuma gömmek olur.

TEŞEKKÜR

Sonuç…
İnternet ortamında yaptıkları harika çalışmalar nedeniyle ve “naklen” de olsa bir yanlışımızı düzelten teyit.org’a teşekkür ediyorum.