İzzet Çapa yeni adresinden Hürriyet kulisi verdi
Ünlü işletmeci ve son dönemde medyanın en çok konuşulan isimlerinden İzzet Çapa, yazılarıyla medya dünyasına yeniden döndü.
En son Hürriyet gazetesinde yazıları ve
röportajlarıyla adından bahsettiren İzzet Çapa, bundan böyle Cengiz
Er’in sahibi olduğu Süperhaber adlı internet sitesinde
yazacak.
MEDYANIN AMİRAL GEMİSİ'NDE
KAPTAN KÖŞKÜNE KİM ÇIKAR?
Sivri dilliliği ve sözünü sakınmayan halleriyle dikkatleri
çeken İzzet Çapa’nın ilk yazısı yayınlandı. İlk yazısında Türk
Basını’nın Amiral Gemisi olarak bilinen Hürriyet gazetesini yazan
Çapa, “Medyanın Amiral Gemisi’nde Kaptan Köşküne kim
çıkar?” başlıklı yazısında Hürriyet gazetesindeki zirve
mücadelesini masaya yatırdı.
İşte, İzzet Çapa’nın yeni mecrasındaki
ilk yazısı:
“Bayram değil, seyran değil bu yazı da nereden
çıktı?” diyenlere selam olsun.
“Bu da kafayı Hürriyet’e takmış” diyenlere
merhaba!
“Memlekette bu kadar mesele varken, medyadan bize ne
kardeşim” diyenlere de hoşbulduk.
Yine hiçbir şeyin yolunda gitmediği sıradan bir sabaha uyanıp, eski
Genelkurmay Başkanı’nın o meşhur sözünde ifade ettiği gibi
“kasaptaki ete soğan doğramaya” karar verdim. Zaten işimiz hayal
tacirliği değil mi, haydi doğmamış çocuğa bir don da biz biçelim
bugün:
Hürriyet’e kim Genel Yayın Yönetmeni olur?
Gelelim içinde hamaseti, gıybeti ve her türlü fırıldağı bulunduran
Bizansvari taht kavgalarının kahramanlarına…
Elbette piramidin en tepesinde Aydın Doğan
oturuyor.
Ancak ne hazin ki kızı başka, damadı başka telden çalıyor.
Kız tarafı, Türk medya tarihinin en idare-i maslahatçı
yayın yönetmeni Sedat Ergin’i koruma peşinde. Çünkü
biliyor ki ondan daha iyi “Yaz Sedat’ım”
diyebilecek bir kaptan bulamaz gemisine. Aslında planı bizzat Genel
Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturmak ama bu konuda babasından öyle
bir ayar aldı ki Vuslat Sultan, 2023’e kadar bu bahsi bir daha zor
açar.
Öte yandan damadın adayı ise bilindiği gibi Yozgat’ın medar-ı
iftiharı, altı ayda bir dünya görüşü değişen, bu aralar Atatürkçü,
Selahattin’in eski saz arkadaşı, Nişantaşı’nın muhtarı, uzatmalı
aşkların efsane ‘jön premier’ si Ahmet Hakan.
Elbette Hürriyet’te olan bütün kavgaların içinde olduğu gibi bu
kavganın içinde de gazetenin Rasputin’i Ertuğrul
Özkök var. Onu yakından tanıyanlar bilir ki, Özkök’ü altın
kafese de koysalar “GYY koltuğum, GYY koltuğum, GYY
koltuğum” der durur. Onun halet-i ruhiyesini anlamak
isteyenlere bir kitap tavsiyesinde bulunayım; ‘Zübük’!
Bu öylesine bir koltuk takıntısıdır ki, yıllarca koca Hürriyet’i
yönetmiş adam geçtiğimiz aylarda patronuna gidip “Hafta
sonu eklerinin başına geçmek istiyorum” diye talepte
bulunmuş fakat beyefendinin yanından kırmızı pantolonuyla uyumlu
bir yüz rengiyle, hüzünlü adımlarla odasına dönmek zorunda kalmış.
Önümüzdeki günlerde arınmak için yeni bir Hindistan seyahati
patlatırsa hiç şaşırmam.
Ama görünen o ki, bu maceranın sonu Ahmet ile ikisinin
birlikte çıkacakları yeni bir Umre ziyaretiyle
sonuçlanır.
(Bu yazıyı şu ana kadar yürekleri ağzında, titreyerek okuyan
Hürriyet’in çifte sarılı yumurtaları Selim ve
Cengiz rahat olun, siz bu hikayede figüran bile
olamazsınız)
Genius Ertuğrul, kafasındaki aynı cümleleri şu
sıralarda yakınlarına tekrarlayıp duruyor: “Eski tip
gazetecilik bitti, Hürriyet’i komple değiştirip, daha light ve
güleryüzlü, içinde insan hikayeleri barındıran bir gazete yapmamız
lazım.”
Ah be Ertuğrul, senin bu tarif etmeye çalıştığın formatı Rıfat
(Ababay) yıllar önce keşfetti ve hala o gazeteyi yapıyor.
Adı da Posta.
Bu arada hikayemizde bahse konu olan kişilerin hepsi birbirleriyle
çoktan selamı sabahı kestiler, gizli bir soğuk savaş halindeler.
Eski günlerde içilen sabah kahvelerinin ve akşam yemeklerinin
yerini, şimdilerde ihtiras rüzgarlarının estiği bir nevi
‘Game of Thrones’ aldı.
Velhasıl Hürriyet’teki eski çamlar, çoktan bardak oldu.
Peki kulislerde ne konuşuluyor?
Ben size peşin peşin söyleyim, önümüzdeki günlerde amiral geminin
dümenine Fikret Bila geçer.
Neden mi?
Çünkü gazeteyi kendi siyasi görüşlerine göre değil, gerçeklere göre
yöneteceğini biliyor Aydın Bey. Ankara’dan esen rüzgarlar
da aynı ismi sıkça tekrar edip duruyor.
“E, be İzzet, madem medya kulislerinde olan biten anlatıp
duruyorsun, senin adayın kim?” diye soracak olursanız…
Son kitabında ‘Memleketi Ben Kurtaracağım’ diyen Gülse
Birsel!
Evet memleketi kurtaramadı ama belki Hürriyet’i kurtarır.
Dipnot 1: Hürriyet’in başına geçeceği konuşulan isimler bunlarla
sınır değil. Mehmet Yılmaz, Fatih Çekirge ve Abdülkadir
Selvi adını zikredenler çok ama bana sorarsanız hiçbirinin
şansı yok. Mehmet Yılmaz’ın aşırı muhalifliği, Fatih Çekirge’nin
bir dönem Uzan’ın Star’ında attığı manşetler, Abdülkadir Selvi’nin
ise okuyucudan alacağı tepki, durumu imkansız kılıyor.
Dipnot 2: Kaptan koltuğuna kim oturacağını zaman gösterir ama
yaverin her zaman Fikret Ercan olacağı maalesef
kesin.
Dipnot 3: Ne zaman Hürriyet ile ilgili bir şey yazsam İstanbul’un
bir belediyesinden mekanlara ‘beklenmeyen misafirler’ geliyor.
Boşuna zahmet etmeyin, benim evraklar tamam. Peki ya sizin?