İzdivaç gelin ve damatları hangi villalarda kalıyor?

Ekranlardaki evlilik programları en çok şikayet edilen, en çok ceza kesilen programlar olmasına rağmen aynı zamanda en fazla izlenen programlar da oluyor...

Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu'ndan çarpıcı bir yazı daha geldi...

Ali Eyüboğlu cezaların ve şikayetlerin sorunu çözmediğini belirterek, programların perde arkasının devletin müfettişlerince incelenip gerçeklerin ortaya çıkarılmasıyla ancak bu programların sonunun getirilebileceğini yazdı ve bu programların halkı salak yerine koyduklarını ifade etti.

HANGİ VİLLADA KALIYORLAR? GİDERLERİNİ KİM KARŞILYOR? KAÇ PARA ALIYORLAR?

Devletin damat ve gelin adaylarının oraya evlenmek için değil para kazanmak için çıktıklarını halka göstermesi durumunda bu işin biteceğini belirten Eyüboğlu, şu soruları sordu:

- Bu programların müstakbel gelin ve damat adayları nerede kalıyor?

- Kaldıkları villanın kontratı kimin üzerine, kirayı kim ödüyor?

- Giderlerini nasıl karşılıyorlar?

- Yapımcılar onlara bu iş için para veriyor mu?

İşte Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu'nun o yazısı

İZDİVAÇLARIN PERDE ARKASI ARAŞTIRILSIN!

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), şikayet rekoru kıran evlilik programlarına son bir yılda toplam 11,2 milyon lirayı aşan ceza verdi.

Kesilen onca para cezasına rağmen bu programlardan yana olan şikayetler bitti mi? 

Hayır.

RTÜK’ün çağrı hattı 444 1 178, RTÜK’ün web sayfası, elektronik posta adresi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden 2015 yılında bu programlar için yapılan 7 bin 297 şikayet 2016 yılında 94 bin 792’ye yükseldi.

TBMM, Diyanet İşleri Başkanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Kamu Denetçiliği Kurumuna da evlilik programlarından şikayet yağdı.

Sosyal medyada “Evlilik programları kaldırılsın” kampanyaları yapıldı.

Sonuç?

İzdivaçların gücü, kamuoyunu yendi.

RTÜK’ün verdiği cezalar bu programları yola getirmediğine ve bitirmediğine göre iki seçenek kalıyor geriye.

Birincisi, RTÜK Kanunu’nda değişiklik yapmak.

İkincisi devletin, evlilik programlarında olan bitenleri değil, kamera arkasında yaşananları mercek altına alması.

Devlet, evlilik programlarının kadrolu damat ve gelin adaylarının evlenmek amacıyla değil, para kazanmak için oraya çıktıklarını belgelediğinde biter bu sorun.

Başta Hanife olmak üzere birçok gelin ve damat adayının, yapımcılardan maaş aldığı ayyuka çıktı, ama devlet bugüne kadar seyircileri salak yerine koyan bu oyunu bozmadı, bozamadı.

RTÜK’ten sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Madem kesilen onca para cezası caydırmıyor bunları, o zaman araştırın bakalım, bu programların müstakbel gelin ve damat adayları nerede kalıyor? Kaldıkları villanın kontratı kimin üzerine, kirayı kim ödüyor? Giderlerini nasıl karşılıyorlar? Yapımcılar onlara bu iş için para veriyor mu?” diyerek birkaç müfettiş görevlendirse...

O müfettişler de hakkıyla inceleme yapıp, rapor hazırlasa, o zaman evlilik programlarından hangilerinin bu işi düzgün, hangilerinin izleyenleri salak yerine koyduğu gün gibi çıkar açığa…