İyilikle sanatın buluştuğu sergi…

Hürriyet yazarı Ayşe Baykal bugün köşesinde "Yeryüzü Doktoru" olan Elif Tanır'ın yaptıkları ve sergisini anlattı.

Ayşe Baykal, Elif Tanır isimli genç bir doktorun gönüllü olarak verdiği hizmetlerin yanında çektiği fotoğraflarla açtığı sergisini köşesine taşıdı. 

Nijer'de Afrikalılara gönüllü sağlık hizmeti veren Elif Tanır, açtığı sergiyle neyi amaçladığını şöyle anlattı: "Oradaki insanlara yaptığımız desteği, sanat koluyla Türkiye’ye duyurmak ve kardeşliğimizi pekiştirmek istedik."

İŞTE AYŞE BAYKAL'IN O YAZISI

Elif Tanır, genç bir doktor. Onu diğer doktorlardan ayıran en büyük özellik, sosyal sorumluluk duygusu ve sanata olan ilgisi.

Tanır, “Yeryüzü Doktoru” olarak sağlık hizmeti alamayan insanlara gönüllü olarak hizmet veriyor, aynı zamanda da çektiği fotoğraf kareleriyle seslerini dünyaya duyuruyor. 

İlk kişisel sergisinin açılışını yapmaya hazırlanan Elif Tanır’ı tanımanız için sizi kendisiyle ve dünyasıyla baş başa bırakıyorum.

Yeryüzü Doktoru olmayı neden istediniz?

Ben hekimliği seçerken hümanist düşüncelerle seçtim. Öncelik hep insanlardı, hiç menfaat güderek hizmet etmedim. Türkiye’de gönüllü olarak Doğuya giderek hizmete başladım. 20 senedir devletin her kademesinde hekimlik yaptım. Daha sonra fark ettim ki dünyamız sadece Türkiye’den ibaret değil, ümmet bilincini oluşturmak için tüm dünya insanlarını kucaklamak gerekiyor; Yaratanın bizden istediği hoşgörüyle din, dil ırk ayrımı yapmadan halka hizmet etmek... Bu felsefeyi de en güzel şekilde Yeryüzü Doktorları’nın yaşadığını gördüm kayıt oldum.

Afrika’da sizi en çok ne etkiledi?

Dünyada bir kesim çok yemekten obezite ile mücadele ederken diğer bir kesim, özellikle de Afrika ülkeleri açlıktan ölüyor. Bizim güzel ülkemizden başka kimsenin umurunda da olmuyordu. Bunun halk içindeki yansımasını merak ediyordum açıkçası. 10 gün Tessau bölgesinin 5 ayrı kırsal köyünde poliklinik hizmeti verdim polikliniğe her gelen hastanın Türkiye’ye olan müteşekkir bakışları beni derinden duygulandırdı. İşte o bakışlar, bu fotoğrafları oluşturdu…

Hep dedikleri şuydu: “Allah’a isyan edilir mi? Verirse şükrederiz, vermezse sabrederiz.”  Tekâmüle yürümenin yokluktan geçtiğini anladım… Diğer şaşırdığım bir konu da, ahlâkın hiç yozlaşmamış olmasıydı. O kadar malzeme ve yemeği ortaya bırakıp molaya gittiğimizde asla hırsızlık olmuyordu. Merak ettim ve bu durumu sordum görevliye, bana “Burada hırsızlık olmaz.” deyince çok etkilendim. %99 Müslüman bir ülke olan Nijer’de ezanlar insan sesiyle okunuyor ve davete koşarak cevap veriyordu halk… Su, elektrik, sağlık ve ulaşım gibi hizmetlerin olmadığı; açlığın ve hastalığın kol gezdiği; ölümlerin yadırganmadığı bir ülkeden bahsediyorum... Tamam, yoklukta olabilirler ama imanla varlık içindeler. Ne mutlu onlara... Nijer’e sahip çıkalım, yoksa başka niyette olan insanlar yok edecek bu güzelliği.

Döndükten sonra adaptasyonda sorun yaşadınız mı?

Hâlâ etkisi altındayım. Çevreme sürekli söylüyorum: “Lütfen şikâyet etmeyin, sahip olduklarımız ne kadar kıymetli hissedin.” O yüzden orada gördüklerimi ve hissettiklerimi unutmamaya çalışıyorum. Bu hizmetler bundan sonra da devam edecek inşallah.

Afrika bölgesine son yıllarda Türkiye’den birçok yardımlar gidiyor. Türk insanına hakkında neler düşünüyorlar?

Ben, Kurban Bayramı’nda gittim. Birçok dernek ve vakıf oradaydı. Türk insanının mücadelesini, samimiyetini çok iyi anlıyorlar; emeğimizin kıymetini biliyorlar. Türk insanını çok seviyorlar, diğer beyazlara karşı hissettikleri öfkeyi hiç biz hissetmedik. Çünkü Türkiye’den başka oraya gelenlerin sadece sömürmek için geldiğini biliyorlar.

Fotoğrafçılık aşkı nereden geliyor?

Lisede resimle ilgilenirdim üniversitede fotoğrafa döndü sevgim. 9 yıldır tasavvufun da içinde olduğum için yoğun duygularımı ancak fotoğrafla veya yazarak ifade edebiliyorum. Fotoğraf bence, tek karede yüreğini ortaya koyabilmektir. Şu an dünyamızdaki duyarsızlıkları, mağduriyetleri, yoklukları kısaca dramı en iyi olarak sanatla duyurabiliriz.

Bu sergiyle ne amaçlıyorsunuz?

Öncelikle YYD (Yeryüzü Doktorları)’nın imkânlarıyla gittim. İHH ve Esenler Belediyesi’nin ve babam yerine koyduğum değerli hocam Genel Cerrah Prof. Dr. Nihat Bengisu’nun katkılarıyla oluşturulan bu sergi tamamen sosyal sorumluluk projesidir.

Sergiden elde edilecek tüm gelir, Nijer’de Cumhurbaşkanımızın da desteğiyle yapılan Göz Hastanesi’ne gidecektir.  Nijer’de genç yaşta insanlar katarakt yüzünden kör olma tehlikesiyle yaşıyor.

Oradaki insanlara yaptığımız desteği, sanat koluyla Türkiye’ye duyurmak ve kardeşliğimizi pekiştirmek istedik.

Ben, sizin aracılığınızla vatandaşlarımızı hem sergimizi ziyaret etmeye hem de kıtalar ötesine ışık olmaya davet etmek istiyorum. Teşekkür ederim.

 

- Sergiyi 02.12.2017 – 22.12.2017 tarihleri arasında Esenler Belediyesi Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde ziyaret edebilirsiniz.

- Detaylı bilgi için http://m.esenler.bel.tr/icerik/32/4945/nijerden-insan-manzaralari.aspx sitesini ziyaret edebilir veya kayyumelif@yahoo.com adresinden Elif Hanım’a ulaşabilirsiniz.