İşte Şamil Tayyar'ın attığı mailler
Şamil Tayyar, Ahmet Hakan'ın kendisini tehdit ettiğini iddia etmişti. Peki öyle mi? İşte ikili arasındaki yazışma...
GAZETECİLER.COM - AK
Parti Milletvekili Şamil Tayyar bir televizyon kanalında Ahmet
Hakan hakkında şoke eden bir iddia ortaya atmış ve "beni tehdit
ediyor" demişti...
Peki öyle mi?
Ahmet Hakan vekil Şamil Tayyar'ı tehdit etti
mi?
BEN ŞAMİL TAYYAR'LA BAŞA ÇIKAMAM |
Ahmet Hakan mail trafiğini köşesinden aktardıktan sonra şu notu
düştü; "Okudunuz. Benim yazdıklarım da ortada... “Milletvekili”
sıfatını taşıyan bir şahsın “kızdırma, yoksa açarım
dosyayı” türü aleni tehdidi de ortada... |
Bugün ortaya çıkan ikili arasındaki yazışmalar Şamil Tayyar'ın
olayı kendi tarafına yonttuğunu gösteriyor.
Buyrun Ahmet Hakan'ın köşesinden yayınladığı ikili arasındaki
yazışma metinlerini okuyun bakalım, kim kimi
tehdit etmiş;
- ŞAMİL TAYYAR: İkimiz de çok iyi biliyoruz ki
eleştiriyle hakaret aynı değildir. Beni istediğin gibi
eleştirebilirsin, en ufak itirazım olmaz. Belki o eleştiriden
yararlanır, kendime çekidüzen veririm. Maalesef benimle ilgili
yazılarında sürekli müstehzi, dalgacı, aşağılayıcı, tahkir edici
ifadeler kullandın. Kimi zaman hakaret ettin, ilk ismimle hitap
ederek bu tavrını pekiştirdin.
- AHMET HAKAN: Ben sana hiçbir zaman “kalın
kafalı” demedim. Bariz bir hakarette bulunmadım. Eğer böyle
düşünüyorsan mahkemeye verirsin. Ben müstehzi isem sen de müstehzi
ol, ben alay ediyorsam sen de alay et. Ama bunlarla hakareti
birbirine karıştırma. Bunlar nihayetinde bir üsluptur. Üslubumdaki
alaycılık, müstehzilik sadece seninle ilgili yazdıklarımda ortaya
çıkmıyor ki...
- ŞAMİL TAYYAR: Benim tavrımı dalgacı bir üslupla
Tayyip Bey’e karşı teste tabi tuttun. Siyaseten bedel ödemeyi göze
aldığım ilkeli yaklaşımı küçümsedin. Başka biri olsa kahraman
yapardınız, şahsım mevzu olunca ti’ye aldınız.
- AHMET HAKAN: Sen artık gazeteci değilsin,
siyasetçisin. Dolayısıyla senin tavrını, siyasi liderine karşı
teste tabi tutmak, bizim en doğal hakkımızdır. Ne hakkı yahu! Bizim
işimizdir bu. Liderinle teste tabi tutulmak istemiyorsan siyaseti
bırakırsın. Ya da sonuçlarına katlanırsın. Ama sen hem “kahraman”
olmak, hem de “teste tabi tutulmak” istemiyorsun. İkisi birden
olmaz.
- ŞAMİL TAYYAR: Prensibim şudur: Hakaret edersen
iki misli cevap alırsın, efendi olursan iki adım yaklaşırım.
- AHMET HAKAN: Eğer benim müstehzi üslubum
karşısında efendiliğini bozup iki katı cevap vereceksen bu senin
için çıkmaz yol olur. İki katının seni utandıracağı şeyler yazarım,
işin içinden çıkamayabilirsin.
- ŞAMİL TAYYAR: Güzel... Tehdidi de öğrenmişsin.
Beni tanımıyorsun, bu konuda en az senin kadar mahir olduğumu
unutma. İstersen Odatv tutanaklarından başlayalım. En iyisi boş
ver, başın belaya girer, bir şey olur, benden bilirsin.
- AHMET HAKAN: Maksadım tehdit değildir. Kimseyi
tehdit etmem ben. Kişiliğim müsait değil. Sana sadece “iki katı”
üzerinden bir şey söyledim. Yani ben sana istihza yapınca, sen bana
“kalın kafalı”, “şerefsiz” diyorsun ya... Bu durumda ben de sana
“kalın kafalı”, “şerefsiz” falan dersem sen ne karşılık vereceksin?
Bunun “iki katı” ne olacak? Ana avrat mı gideceksin? Bunu demek
istedim. Ama sen düpedüz tehdit ediyorsun. Odatv falan... Odatv
tutanaklarını açmazsan namertsin. Aç bakalım. Hiç durma”.