İşte Medyanın 'kıyamet kürekçileri'...

Nuri Bilge Ceylan'ın dediği gibi, "güzel ve fakat yalnız ülkemiz halkı bindirildi bir alâmete, götürülüyor kıyamete"...

Kimimiz sağcıydık...
Kimimiz solcu...
Derken bazılarımız "Türkçü"lük tasladık...
Bazılarımız "Kürtçü"lük...
Yapıştırdılar beyin damarlarımıza yüzlerce "Sülük"...
Ve işte öylece...
"Türkçü" veya "Kürtçü" olmamız istendi bizden...
İtirazsız kabul edip daldık kirli oyunun içine...

"Nerelisiniz efendim?"
"Muğlalı..."
"Af edersiniz, onu demek istemedim?.. Kimlerdensiniz?"
"Fığlalılaadanım...."
"Özür dilerim yine yanlış sordum; yani kimden yanasınız?.. Savcı Öz'den mi yoksa?......."
"Haaa, anladım... Savcı Öz'den yanayım helbette... Eegenekon'un başından alındıına sevinenlee va ya hani, hindik onlaa göödükçe iyice özdeşleşiyom Öz'le... "
"Yani sizce Savcı Öz Ergenekon'un başı mıydı?"
"Yok kaadişim ne başı?.. Eegenekon dosyasından alınınca yani... Hiç boşuna sevinmesinlee bakanlaa şaşı... Yeni gelen sayın savcı Eegenekonculaa taaaa çıktıkları yeri gadee govalaycek gaari..."

"Sen Sünnisin"
dendi kimilerimize...
Kimilerimizeyse "Sen de Alevi"...
"Tayyipçi" yaptılar kimimizi,
kimimiz ise "Denizci" idik ezeli...
"Atatürkçüyüz" deyip "Demokles'in Kılıcı" olduk kimilerinin başına,
kimilerimiz "Saidçi" olup bakmadık kimsenin gözyaşına...

Ve şimdi...
Kimimiz "Öz"cüyüz...
Kimimiz çetelere "Sözcü"...
Hâsılı...
Necip milletim yine "ikiye" bölündü!..

Öz'cüler:
"Yedirmeyiz Öz'ümüzü,
tutacağız sözümüzü,
oyacağız gözünüzü
Ey kinciler!"
feryadıyla nâlân!...
Sözcüler:
"Yedik bile özünüzü,
kaptırmayız Sözcü'müzü,
oyacağız gözünüzü
Ey dinciler"
tehdidiyle nobran!..

Bu arada...
Milyonlarca...
Ve milyonlarca "Makul Vatandaş"
Hüsran!"


Yani efendim;
Bir yanda Milyonlarca inançlı Müslüman'ın boğazından, çoluk çocuğunun harçlığından kesilerek oluşturulan Basın İmparatorluğu...
Ki...
Fanatik bir iktidar yağcılığı (kimi değerli dostları, yazarları tenzih ederim)...
Ve fakat...
Aman vermez bir muhalefet düşmanlığı...
Batıyor gırtlağına kadar siyasete...
Diğer yanda fakirin fukaranın, garibin gurebanın refahı için toplanan vergilerden kaptıklarıyla kartelleşen Medya Krallığı...
"Siz ne diyorsunuz bu hususta?"
"Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan hiç sapmadaaannnn yürümek andımız olsun kiiiii bu din yobazlarrıııı dökeceğiz denizeeee... Büyük önderimizin kız kardeşleri Makbule hanımefendi ile dayılarının tarlasında kargaları kovaladığı o günlerden kalma büyük cesareti göstereceğiz biz deeee......."
"Af edersiniz efendim... Kargaları şeytmemiştim..."
"Geleceğim efendim.. Oraya da geleceğim ama büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kızkardeşleri Makbule hanımefendi ile dayılarının tarlasında kargaları kovaladığı o şanlı günleri anlatmadan öze gelmek olanaklı mıııı?.. Tabii ki önceeeee o erdemli günleri anlattıktan veeee...."
"Teşekkür ederim efendim. Yani siz Savcı Öz'ün görevden alınmasına sevinenlerdensiniz."
"Ama bırakmadınız ki ağız tadıyla ve gerekçelendirerek bi güzel anlatayım, kahrolasıca dincilerin çanlarına ot tıkayayayııımmmm..."
"Teşekkür ederim efendim biz çok iyi anladık..."
Ki...
Sürekli bir "Laik devleti yıkacaklar, şeriat devleti kuracaklar!" paranoyası...
Ve...
Hiç bir gerçekçi dayanağı olmayan muhalefet yalakalığı...
İle...
İktidarı küçük düşürme çabası...

Bu arada...
Siyasete, ekonomiye ve sosyolojiye "akıl + vicdan" merkezli bakan yazarlar dışlanıyor...
Uğruyor saldırıya...
Zorlanıyor ya iktidardan veya iktidara karşı olmaya...

İşte böyle bir medya, böyle bir bilgi kirlenmesiyle seçime gidiyor ülke...
Ve bu kirli bilgilerle donatılmış siyasal tercihler oluşturacak parlamentomuzu...
Sonunda mı?..
İki elimizle bile tutamayacağız donumuzu...

Rakip parti milletvekili aday adayına "hodri meydan" çekiyor arkadaş...
"Pis Darbeci, pis Faşist!" diye nara atıyor...
Mecliste hesaplaşmaya, sokakta buluşup yumruklaşmaya çağırıyor...
Bu arkadaşlar bir kapıdan girip işgal edecek meclisi...
Önüne gelen her siyasetçiye:
"Hırsız!, Şeriatçı!, din yobazı!" diye çemkirenler dolduracak demokrasimizin kutsal mabedini..

Hâsılı...
Nuri Bilge Ceylan'ın dediği gibi:
"Güzel ve fakat yalnız ülkem"...
Ve halkım...
Bindirildi bir alâmete...
Götürülüyor kıyamete...
Küreklere asılanlar ise...
Medyadaki karşıt iki gurubunun yönetici ve yazarları...
Ne mi yapıyor bunların patronları?..
Kaptırmışlar müdürlere yularları...
İşleri sadece para harcamak...
Seyreylemek üfürükleri...
Ve işin fenası...
İki tarafın medyası da aynı yöne çekiyor kürekleri...
Kıyamete doğru!..