İşte bu olmadı Ertuğrul Özkök!..
Hükümeti sıkıştırmak, intikam almak adına sakın ha "El Çırpma!"...
ADNAN BERK OKAN
Yok yok...
"Olmayan şey" yazdıkları değil...
Yazardır, yazar...
Düşünürdür, düşünür...
Kime ne?..
Doğrusu da kendine; yanlışı da kendine...
Ama...
"Hükümet'e ve Başbakanı'na Tavır Almak" adına "Oh olsun" gibi yapmak olmaz...
Yakışmaz...
Ertuğrul Özkök'ün bugünkü Hürriyet'te başlığı altında yayımlanan makalesindeki kuşkularına da görüş ve öngörülerine de katılmıyorum...
Bana göre hepsi yersiz ve hatta kusura bakmasın ama "HEZEYAN"...
Ama...
Emek ürünüdür, özgür düşünceleridir saygılarımla...
Daaaa...
Hükümete karşı öyle bir tavır alış var ki...
Hükümete karşı öyle bir, "şimdi .... .....nı" kafa tutuşu var ki...
Hiç hoş değil...
Yahu Ertuğrul derdin ne?..
Hükümeti köşeye sıkıştırmak mı?..
Yoksa özerklik ilânı üzerine birkaç lâf etmek mi?..
Hükümeti köşeye sıkıştırmaksa derdin, "başka Günah" bul kendine...
Çünkü "özerklik ilânı"nın Hükümet'le mek parmak alâkası yok...
Uygulama şansı ise "sıfır"...
Amaaaaaa...
Hükümeti köşeye sıkıştırma konusunda ısrarlıysan...
Ki öyle görünüyor...
Akıl vermek gibi değil fena olan...
"Şu yazdıklarım olsun da gör ananın hörekesini" havasında kullandığın dil bir felâket...
Yazdıkların neler mi?..
İşte şunlar Ertuğrul:
Bu dünya, artık bir “Tahrir Dünyası”.
O Tahrir ki; başladığı zaman, Türkiye’nin en resmi ve en yetkili kişisinin ağzından, “Halkının sesine kulak ver” mesajını iletmişiz.
Şimdi yarın Diyarbakır meydanında 300 bin kişi toplanır; her cuma namazından sonra ayrı bir imamın ardında saf tutmaya başlarsa ne yapacaksınız?
Sizin ne yapacağınızı bilmem. Ama CNN, El Cezire, BBC, hatta Suriye televizyonu ne yapar bilirim.
Anında naklen yayın arabalarını oraya gönderir.
Siz, “Yahu daha yeni seçim yaptık” falan diye haklı gerekçeler sunarsınız da, oradaki adam, Batı’daki, Doğu’daki, Kuzey’deki adam anlar mı bilmem.
Hele hele oradaki adam; “Yahu burası bizim” diye konuşmaya başlar, bir de “Kürdistan” diye adını koyarsa,
Sakın bana “Akıl veriyorsun” falan demeyin.
Orada akıl aşaması geçmiş, duygu aşamasına gelinmiş.
Ben sadece şunu söyleyebilirim.
Komşudaki camdan evlere attığımız taşlar, bumerang kayalar halinde kafamıza çarpabilir.
Hayal gücünün kuvvetli olduğunu gösteriyor...
Hatta otur bir roman yaz...
Vaktin yoksa piyasadaki kitabın gibi incecik bir öykü kitabı çıkar...
Ama o kadar...
Yalnıııızzz...
Hükümeti sıkıştırmak, intikam almak adına sakın ha "El Çırpma!"...
adnanberkokan@gmail.com
Yok yok...
"Olmayan şey" yazdıkları değil...
Yazardır, yazar...
Düşünürdür, düşünür...
Kime ne?..
Doğrusu da kendine; yanlışı da kendine...
Ama...
"Hükümet'e ve Başbakanı'na Tavır Almak" adına "Oh olsun" gibi yapmak olmaz...
Yakışmaz...
Ertuğrul Özkök'ün bugünkü Hürriyet'te başlığı altında yayımlanan makalesindeki kuşkularına da görüş ve öngörülerine de katılmıyorum...
Bana göre hepsi yersiz ve hatta kusura bakmasın ama "HEZEYAN"...
Ama...
Emek ürünüdür, özgür düşünceleridir saygılarımla...
Daaaa...
Hükümete karşı öyle bir tavır alış var ki...
Hükümete karşı öyle bir, "şimdi .... .....nı" kafa tutuşu var ki...
Hiç hoş değil...
Yahu Ertuğrul derdin ne?..
Hükümeti köşeye sıkıştırmak mı?..
Yoksa özerklik ilânı üzerine birkaç lâf etmek mi?..
Hükümeti köşeye sıkıştırmaksa derdin, "başka Günah" bul kendine...
Çünkü "özerklik ilânı"nın Hükümet'le mek parmak alâkası yok...
Uygulama şansı ise "sıfır"...
Amaaaaaa...
Hükümeti köşeye sıkıştırma konusunda ısrarlıysan...
Ki öyle görünüyor...
Akıl vermek gibi değil fena olan...
"Şu yazdıklarım olsun da gör ananın hörekesini" havasında kullandığın dil bir felâket...
Yazdıkların neler mi?..
İşte şunlar Ertuğrul:
Bu dünya, artık bir “Tahrir Dünyası”.
O Tahrir ki; başladığı zaman, Türkiye’nin en resmi ve en yetkili kişisinin ağzından, “Halkının sesine kulak ver” mesajını iletmişiz.
Şimdi yarın Diyarbakır meydanında 300 bin kişi toplanır; her cuma namazından sonra ayrı bir imamın ardında saf tutmaya başlarsa ne yapacaksınız?
Sizin ne yapacağınızı bilmem. Ama CNN, El Cezire, BBC, hatta Suriye televizyonu ne yapar bilirim.
Anında naklen yayın arabalarını oraya gönderir.
Siz, “Yahu daha yeni seçim yaptık” falan diye haklı gerekçeler sunarsınız da, oradaki adam, Batı’daki, Doğu’daki, Kuzey’deki adam anlar mı bilmem.
Hele hele oradaki adam; “Yahu burası bizim” diye konuşmaya başlar, bir de “Kürdistan” diye adını koyarsa,
Sakın bana “Akıl veriyorsun” falan demeyin.
Orada akıl aşaması geçmiş, duygu aşamasına gelinmiş.
Ben sadece şunu söyleyebilirim.
Komşudaki camdan evlere attığımız taşlar, bumerang kayalar halinde kafamıza çarpabilir.
Hayal gücünün kuvvetli olduğunu gösteriyor...
Hatta otur bir roman yaz...
Vaktin yoksa piyasadaki kitabın gibi incecik bir öykü kitabı çıkar...
Ama o kadar...
Yalnıııızzz...
Hükümeti sıkıştırmak, intikam almak adına sakın ha "El Çırpma!"...
adnanberkokan@gmail.com