İşte Avni Özgürel'in Kandil röportajı...
Avni Özgürel'in yayınlanmayan Kandil röportajın ilk bölümüyle yayınlandı...
GAZETECİLER.COM
Radikal gazetesi yazarı Avni Özgürel geçtiğimiz günlerde Kandil'e giderek Murat Karayılan ile bir söyleşi yapmıştı. Ancak söyleşi aradan günler geçmesine rağmen yayınlanmadı.
Özgürel, kendi internet sitesi olan birlesikbasin.com'da röportajın ilk bölümünü yayınladı. Murat Karayılan, Özgürel'in ziyaretine yüklediği önemi ifade ettiği röportajda Radikal yazarına bazı övgülerde de bulunuyor:
"Çaba gösteren herkesi özellikle sizi uzun bir süreden beri izliyoruz. Samimi bir biçimde bu sorunun çözümünü isteyen tüm insanlara büyük saygımız vardır. Bazı başka dostların da ziyaret talepleri oldu. Konuşmamızın pek uygun olmadığını söyleyerek geri çevirdik.."
Oslo süreci ve PKK'nın silahla mücadeleye başlamasının nedenleri üzerine açıklamalar yapan Karayılan Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına dönük bazı değerlendirmelerde bulundu. Karayılan'ın Ankara mesajları röportajın devamında yayınlanacak...
İşte o röportaj:
Yıllardır Kürt meselesi
konusunda yazıp çiziyorum. Keza kanın durması, şiddetin son bulması
için.. Bu yolda çaba sarfeden çok sayıda insan her defasında hayal
kırıklığına uğruyor. Bu yıl başında PKK'nın silah bırakacağını
yazdım. Kimi görüşmelere ilişkin edindiğim bilgiden hareketle bu
kanaate varmıştım... Olmadı... Bu defa uzun zamandan beri sert
ifadeler kullanan sayın başbakanın örgüt silah bırakırsa
operasyonlara son veririz, sözü yeni bir döneme gidiğimizi
düşündürdü. Ne dersiniz? Bir kere daha silahların bırakılması
noktasına geldik mi?
Öncelikle hoş geldiniz. Çaba
gösteren herkesi özellikle sizi uzun bir süreden beri izliyoruz.
Samimi bir biçimde bu sorunun çözümünü isteyen tüm insanlara büyük
saygımız vardır. Bazı başka dostların da ziyaret talepleri oldu.
Konuşmamızın pek uygun olmadığını söyleyerek geri çevirdik..
Genelde bu tür dönemlerde biz fazla öyle basınla çok yakın ilişkide
olmuyoruz ama sizi uygun görmemizin nedeni açıkça belirtirsek sizin
değerlendirmeniz konuya ilişkin değerlendirmelerinizin ekseninde
önderliğinizin yani Başkan Aponun olmasıdır. Bu husus bizim için
önemli. Çünkü esasında yani gerçekten sorunun çözümünde Başkan
Aponun durumu gerçekten belirleyicidir. Bunu Türkiyede ilk
görenlerden birisi sizsiniz. Bunu biliyoruz. Bu açıdan önem verdik.
Yani sizden gelen talebi geri çeviremezdik. Umarım yararlı
olur.
ÇÖZÜM KONUSUNDA FİKRİNİZİ ÖNEMSİYORUZ
Ben de yararı olsun arzu
ederim...
Sizin konulara iyimser yaklaştığınızı
biliyorum. Keşke meselenin çözümü basit olsa... Gelişiniz
vesilesiyle sorunlarımızı ve içinde yaşadığımız durumu en yalın,
açık bir biçimde anlatacağım. Umarım çözüme faydası olur. Böyle
diyorum, çünkü tarafların birbirini anlayamama sorunu var, güven
sorunu var. Gerçek bu yani. Esas sorun budur. O açıdan sizin gibi
sorunu aklıselimle ele alan, derinlikli yaklaşan, öngörülü yaklaşan
kişilere ihtiyaç var. Zaten biz bunun farkına vardığımız için sizin
gibi insanların çözümdeki rolünü önemsiyoruz.
HERKES DÖNDÜ BİZ İŞİ CİDDİYE ALDIK
Değişik vesilelerle yaptığınız konuşmalarda gelinen
noktada çözümden başka yol görünmediğini söylüyorsunuz. Elinizi
tutan ne?
Şimdi konuya nasıl gireyim? Biraz izahat
etmem gerekiyor bazı şeyleri. Biz Kürt sorununu nihayetinde
barışçıl diyalog yöntemleriyle çözülmesi gereken bir sorun olarak
görüyoruz. 1993ten bu yana diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözüm
için çeşitli çabalar sergiledik. Yani önümüze çıkan fırsatları
değerlendirmeye çalıştık. Öncesinde silahlı mücadeleyle başladık. O
doğrudur. 12 Eylül ortamında, Diyarbakır zindanı süreci...
Ardından, siz izlemiş olabilirsiniz; Türk solu, Kürt siyaseti... 12
Eylülden kurtulanlar aslında Lübnanda, Suriyede buluştuk.
Tartışmalar yaptık. Herkes dedi ki "Biz döneceğiz, mücadele
yürüteceğiz." Biz cephe de kurduk faşizme karşı. Sonra biz işi
ciddiye aldık. Verdiğimiz söze, içerdeki yoldaşlarımıza, bu yolda
yaşamını kaybeden yoldaşlarımıza karşı samimi davrandık. Biz
gerçekten geri dönüş için, çabalar içerisindeyken sonradan baktık o
bizimle dönecek olanlar yavaş yavaş farklı gerekçeler gösterdiler.
Nihayetinde biz tek kaldık. Ama biz geldik, döndük yani. Zordu, çok
zordu... Dönmek ölümle eş anlamlı bir şeydi o zaman. 82den, 83ten
bahsediyorum. Biliyorsunuz o atmosferi. Siz o zaman içeride
miydiniz bilmiyorum.
Röportajın tamamı için