İsmet Berkan'dan manidar bir medya eleştirisi!
İsmet Berkan ilginç bir zamanlamayla medya ve ahlaki değerleri üzerine yazmış bugün. Konu aldığı olay ABD medyası...
GAZETECİLER.COM
Radikal'in tepe ismi İsmet Berkan ilginç bir zamanlamayla medya ve ahlaki değerleri üzerine yazmış bugün. Gerçi konu aldığı olay ABD medyası ama son günlerde Berkan da basın etiği tartışmaları kapsamında eleştiriler almıştı. Radikal yazarı Ersin Tokgöz'ün Ahmet Hakan eleştirisi sonrası gazetesindeki işine son verilmişti.
Tiger Woods ve medya...
Tiger Woods, o olağanüstü yetenekli golf oyuncularından biri.
Yıllık geliri en yüksek sporculardan.
Ve biliyorsunuz, Türkiye’de biz dahil neredeyse bütün dünya onun
karısını nasıl defalarca aldattığını konuşuyor son birkaç
haftadır.
Fakat geçen gün benim The Wall Street Journal gazetesinde okuduğum
bir haber, bu ‘skandal’ olarak nitelenen olaylar dizinin hiç de
yeni olmadığını, gazeteciler tarafından ise uzun zamandan beri
bilindiğini anlatıyordu.
Örneğin, ünlülerin özel hayatıyla yakından ilgilenen bir skandal
dergisi olan ünlü National Enquirer, taa 2007 yılında Woods’un bir
macerasını öğrenmiş ve haber yapmaya hazırlanmıştı. Ama bu haber
hiçbir zaman yayımlanmadı.
Kimsenin burnundan kıl alamadığı magazinciler ne oldu da bu seksi
haberi yayımlamadılar acaba?
Cevabı basit: Patronları, Tiger Woods’la bu haberin yayımlanmaması
karşılığında bir dergi kapağına çıkması için pazarlık yaptı. Woods,
aynı yayın grubunca çıkarılan ‘Men’s Fittnes’ dergisine kapak oldu,
hakkındaki haber ise öldü!
***
Bu bana göre hem çok ilginç hem de çok sıradan bir durum.
İlginç, çünkü bu paparazziler sonuçta haber için yaşayan
insanlardır ve bir editör haberi basmazsa o haber hemen ötekine
uçar. Rekabet çok acımasız ve hızlıdır bu sektörde.
Öte yandan bu durum çok da sıradan;
çünkü, ister spordan gelsin ister eğlence dünyasından, bu ‘ünlü’ler
ile medya
arasındaki ilişki hep çift yönlüdür. Onlar ünlü kalmaya devam etmek
isterler, medyaya
ihtiyaç duyarlar. Medya ise onları deşmek ister ama ölmelerine de
razı olmaz.
Tiger Woods’un başka bir yayın grubuna söz vermişken kendisi
hakkında haber yakalayan ve bir anlamda şantaj yapan grubun
dergisine poz vermesini basın ahlakı açısından tartışmaya bile
gerek yok elbette.
Ancak yine de, bu yolun iki yönlü olduğunu ve o kapıdan çok kez
geçildiğini de unutmamak gerek.
Bir de, bana göre o paparazzi yayınları gazeteciliğin değil eğlence
endüstrisinin birer parçası, öyle bakmak lazım.
***
Peki acaba böyle şeyler Türkiye’de oluyor mu?
Elimde kanıt olmadan ‘Evet oluyor’ diyemem ama genel anlamda
eğlence endüstrisinin Amerika’daki kurallarıyla buradaki kuralları
birbirinden çok da farklı değil.
Fark, buradaki endüstrinin çok daha küçük olmasında.