İsmet Berkan angaje gazeteciliği yazdı
Oysa bir de gazetecilik diye bir meslek var. Gerçeği arama, bu sayede demokrasinin gerçekleşmesine katkıda bulunma mesleği gazetecilik.
GAZETECİLER.COM - Radikal'in eski genel
yayın yönetmeni İsmet Berkan, köşesinde dün okuduğu yazıları
yorumladı ve "artık her türlü mesafe duygusu aşılmış,
siyaset kurumuyla geniş bir köşe yazarı grubu arasında bir hayli
angaje bir durum yaşanır oldu" diye yazdı.
İşte Berkan'ın angaje köşe yazarlığı hakkındaki eleştirisinden çarpıcı bir bölüm:
OKURUN GÜVENİ DE YOK OLUYOR
Köşe yazarı angaje olmaz diye bir şey de yok elbette ama angajmanın seviyesi özellikle dün okuduğum bazı yazılardaki gibi olunca, ileride söyleyecek pek bir şeyi de kalmıyor o yazarların. Okuyucunun o yazarın sağduyusuna güvenmesi için de fazla yer kalmıyor.
Bundan sonra o yazar taraftar yazar. Okuyucusu da o tarafın okuyucusu. Yani, bir zamanlar Çetin Altan'ın çok güzel betimlemesiyle 'Türk'ün Türk'e propagandası'nı yapan yazar.
YA GAZETE TOPYEKÜN TARAF OLURSA
Daha fenası da var: Aynen o yazarların durumuna düşmüş gazetelerimiz de var. Gazete topyekun taraf. Ondan ya da bundan yana ama taraf.
Sonunda o gazeteler de, o yazarlar da, seslerini hiçbir zaman 'öteki'ne duyuramayacak, daha fenası diğer siyasi görüşü 'öteki' olarak gören gazete ve yazarlar.
GAZETECİLİK DİYE BİR MESLEK VAR!
Oysa bir de gazetecilik diye bir meslek var. Gerçeği arama, gerçeği mümkün olan her tarafından yansıtmaya çalışarak okuyucusunun başta hükümetlerin işleri olmak üzere pek çok konuda bilgilendirme, bu sayede demokrasinin gerçekleşmesine katkıda bulunma mesleği gazetecilik.
Bu ülkede gazetecilik mesleğinin ve gazetelerin bitmesi, hiç de demokrasiye hizmet eden bir şey olmaz.
İşte Berkan'ın angaje köşe yazarlığı hakkındaki eleştirisinden çarpıcı bir bölüm:
OKURUN GÜVENİ DE YOK OLUYOR
Köşe yazarı angaje olmaz diye bir şey de yok elbette ama angajmanın seviyesi özellikle dün okuduğum bazı yazılardaki gibi olunca, ileride söyleyecek pek bir şeyi de kalmıyor o yazarların. Okuyucunun o yazarın sağduyusuna güvenmesi için de fazla yer kalmıyor.
Bundan sonra o yazar taraftar yazar. Okuyucusu da o tarafın okuyucusu. Yani, bir zamanlar Çetin Altan'ın çok güzel betimlemesiyle 'Türk'ün Türk'e propagandası'nı yapan yazar.
YA GAZETE TOPYEKÜN TARAF OLURSA
Daha fenası da var: Aynen o yazarların durumuna düşmüş gazetelerimiz de var. Gazete topyekun taraf. Ondan ya da bundan yana ama taraf.
Sonunda o gazeteler de, o yazarlar da, seslerini hiçbir zaman 'öteki'ne duyuramayacak, daha fenası diğer siyasi görüşü 'öteki' olarak gören gazete ve yazarlar.
GAZETECİLİK DİYE BİR MESLEK VAR!
Oysa bir de gazetecilik diye bir meslek var. Gerçeği arama, gerçeği mümkün olan her tarafından yansıtmaya çalışarak okuyucusunun başta hükümetlerin işleri olmak üzere pek çok konuda bilgilendirme, bu sayede demokrasinin gerçekleşmesine katkıda bulunma mesleği gazetecilik.
Bu ülkede gazetecilik mesleğinin ve gazetelerin bitmesi, hiç de demokrasiye hizmet eden bir şey olmaz.