İslâmiyet bağdaş kurduğu için mi geri kaldı?
"Bazı toplumlar var ki, yaşama alanlarında ya kolaylık buldukları için, ya da tam tersine, coğrafyaları kendilerine kesinlikle yüz vermediği için kapitalistleşemediler"
İşte Çınar'ın köşesinden çarpıcı cümleler:
"Bazı toplumlar var ki, yaşama alanlarında ya kolaylık buldukları için, ya da tam tersine, coğrafyaları kendilerine kesinlikle yüz vermediği için kapitalistleşemediler.
Sanırım Ortadoğu, yani İslâm âlemi bu ikincilere giriyor.
Tabii kapitalistleşemedikleri için de modernleşemediler.
Bugünün geri kalmış yurtları dünyanın kapitalistleşme süreçlerinde yer almadıklarından, o sıralarda hane halklarının ihtiyacı kadarlık bir tarımsal üretim yapmakla yetiniyorlar; arkadan gelip eklenen genç nüfus fazlası da, baştaki, hattâ komşu ülkelerdeki despotların periyodik fetih ve talanlarına asker yazılıyorlardı.
Hâlâ yaşayan ama bugün artık kadın sömürüsü olduğuna kanaat getirdiğimiz kadim bir Anadolu geleneği olarak kadınların tarlaya çalışmaya giderken erkeklerin köy kahvesinde pineklemesi vakıası, topraktan umuru kalmamış erkeğin maişetini ve nasibini talandan çıkarmak için acaba sefer mevsimini beklemesi yüzünden miydi dersiniz?
Nitekim kapitalistleşemeyen bu coğrafya insanlarının, sapır sapır ölmekten yaşlanmaya da fırsatları olmazdı.
O yüzden İslâmiyet'te çok kadınla evlenme nedenlerini de, bozkır ve çöl yaşamının zorluklarındaki doğum ve ölümlerin telâfi gayretlerinde aramak gerekir. Zira çok sayıda kadın rahminin gebe kalmasında toplumsal fayda vardı.
Bir taraftan da yokluk ve yoksulluk gırtlağa kadardır.
O gırtlağı besleyecek olan mutfak kültürünün temel girdisi de tahıldır.
Yani ekmek!
Diğer her şey, sadece ekmeğin yavan yenmemesine yarayan
katıklardır."
Namık Çınar'ın yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.