İslamcı yazarların Gülen korkusu var mı?
Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz bugün köşesinde, Fehmi Koru'nun evindeki gazeteciler buluşmasını yorumluyor...
Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, Fehmi Koru'nun evinde
geçtiğimiz pazar akşamı toplanan gazetecilerin
sözlerini değerlendiriyor.
"Seçkin bir topluluk varmış, yemek yenilip, sohbet edilmiş.
Meselenin bu kısmıyla ilgili değilim, afiyet olsun demekle
yetinmeliyim." diyen Yılmaz şöyle devam ediyor:
", Fethullah Hoca’nın söylediklerinin yanlış olduğunu düşündüğünü
belirttikten sonra şöyle yazıyor:
“Bir yandan yazılmamak kaydıyla olan özel konuşmalarda
birçok isim Gülen’e karşı burukluğunu belirtiyordu, bir kısmı
şaşırmıştı. Burukluğunu ve sitemlerini anlatanların bir kısmı
Gülen’den çok içten biçimde ‘Hocaefendi’ diye bahsetmeye devam
ediyordu, çünkü Gülen’le manevi gönül bağları vardı. Öte yandan
kimi isimler Gülen’i eleştirmeye çekindiklerini de ifade ettiler.
‘Eskiden böyle değildi, Gülen’e dair daha rahat yazılıyordu, şimdi
herkes söyleyeceğini yutuyor’ dedi bir davetli. Buradaki ‘çekinti’
Türkiye’nin çıkarını düşünerek olan bir çekinti de değil,
bildiğiniz korkuya benzer ‘Acaba başıma bir şey gelir mi?’
duygusuyla karışık bir çekintiydi bu. İslami kesim içinde bile
Fethullah Gülen ve hareketine dair bu hisler yükselmeye başladıysa
durum iyi değil demektir.”
Kütahyalı, bunu “ulusalcılar tarafından
uydurulmuş şehir efsanelerinin etkisinde kalmaya”
bağlıyor.
Ama yazıdan anlıyoruz ki bu konuda İslamcı gazetecilerin çoğunluğu
gerçekten düşündüklerini yazamıyorlar. Kütahyalı “Karnından
konuşmalar, içinden geçeni saklamalar artıyor” diye
yazıyor.
Demek ki Fethullah Gülen’i eleştiren bir şeyler yazdığımızda
bizlerin başına gelenler, yandaş arkadaşların da başına
geliyormuş!"
Mehmet Y. Yılmaz'ın yazısının tamamını
okuyabilirsiniz.