İnternette sansüre hayır hakarete daha büyük hayır!

İnternet ortamının "hakaret ve fitne" odaklı olmasına karşı çıkan Posta yazarı sansür eleştirilerine konu olan internet düzenlemesine destek verdi...

GAZETECİLER.COM
Meclisten geçerek yasalaşan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onyaını bekleyen internet düzenlemesine Posta gazetesi yazarı Candaş Tolga Işık'tan farklı bir değerlendirme geldi. Düzenlemeye destek veren Işık, "başta sosyal medya olmak üzere sanal ortamın bu denli kontrolsüz bir fitne, iftira ve hakaret yayma aracı haline dönüştüğünü" kaydettiği yazısında "internet böylesine bir kepazeliğe ev sahipliği yapmaz, yapamaz!" dedi.

İşte Candaş Tolga Işık'ın yazısındaki ilgili bölüm:

İnternete sansüre elbette “hayır” da başta sosyal medya
olmak üzere sanal ortamın bu denli kontrolsüz bir fitne,
iftira ve hakaret yayma aracı haline dönüşmesine daha büyük hayır!

Hiç şüphe yok ki çözüm Ortaçağ’dan kalma bir zihniyetle
‘yasaklamak’ değil ama dünyanın hiçbir hukuk devletinde
internet böylesine bir kepazeliğe ev sahipliği yapmaz, yapamaz!

Türkiye’de ‘bilişim hukuku’ diye bir kavram yok!
Hoş, var olan medeni hukukun, ceza hukukun
ne kadar işlediği de tartışılır ama ‘bilişim hukuku’
bizim memlekette ‘gelişmemiş’ filan değil, bildiğin yok!
Ne bu konuyu bilen doğru dürüst bir avukat var,
ne savcı ne de polis...
İnternet üzerinden başınıza bir bela geldiğinde
devletin kapısını çalarsanız sorunlarınız genelde
deneme-yanılma yoluyla çözülüyor.

Bir arkadaşım yaklaşık 1 yıl önce Facebook üzerinden
bir dolandırıcı tarafından fena çarpıldı!
Savcılığa, İstanbul Emniyeti’ne başvurdu.
Geçenlerde “Ne oldu senin iş?” diye sordum.
“Kimin dolandırdığı belli, nasıl dolandırdığı belli...
Ancak hiçbir sonuç alınamıyor” dedi.
“Neden?” dedim. Umutsuzca cevap verdi:
“Ne zaman Emniyet’e gitsem ‘Bakıyoruz...
Şunu çözemedik daha...
Bunu anlamaya çalışıyoruz’ diyorlar.
1 sene geçti üzerinden...
İnan ben de bıktım artık, uğraşmıyorum.”

Twitter farklı mı? Zart sözlük, zurt sözlük farklı mı?
Kime ait olduğu, yeri-yurdu olduğu belli olmayan
‘sahibi meçhul’ siteler farklı mı?
Özel hayatın mahremiyetini filan çoktan geçtim...
Meczubun biri size aslı astarı olmayan
küfürler, hakaretler, iftiralar saydırıyor.
Siz yargıya gidip mahkeme kararını beklerken
aradan geçen sürede asker arkadaşınızdan
mahalle bakkalınıza kadar bunu duymayan kalmıyor,
karşılaştığınız herkese kendinizi anlatmak için çırpınıp duruyorsunuz.

İnternete özgürlük, sansüre hayır!
“Sansüre hayır” kısmına sonuna kadar katılıyorum ama
hiç kimse kusura bakmasın: Hukukun olmadığı yerde özgürlük olmaz!
Halkımız internetteki bu kontrolsüzlüğün getirdiği rahatlığı
‘eğlenceli’ buluyor olabilir.
Ancak değil.
Umarım bunu anlamak için başınıza
bir ‘sanal musibet’ gelmesi gerekmez!


İmamoğlu'nun diploması tartışması! Kemal Alemdaroğlu detayı Selvi yazdı Mansur Yavaş'ın arkasında kimler var Fatih Portakal 'kulağıma geleni aynen söylüyorum' deyip açıkladı Salih Tuna: Ne yapmalı Hilal Kaplan: Erdoğan, BM'de İsrail'i mahkum etti Melih Altınok: Affı kaldırın Cem Küçük'ten muhalif medyaya milyon dolarlık soru