'İnsanı insan yapan unsurlar değişmedi!'
Sayım Çınar, yeni romanı Göbekli Tepe Muhafızı ile raflarda yerini alan Yonca Eldener ile konuştu.
GAZETECİLER.COM - ÖZEL
İÇERİK
SAYIM ÇINAR
Sayım Çınar, yeni romanı Göbekli Tepe Muhafızı ile raflarda yerini alan Yonca Eldener ile konuştu. Edebiyata, arkeolojiye, Anadolu’nun gizemlerine dair zengin bir söyleşi okuru bekliyor.
GEÇMİŞİN KAPILARINI ZORLAYAN BİR YAZAR
Göbekli Tepe'yi merkeze alan, polisiye dozu yüksek bir kitaba imza attınız. İlk olarak bu hikayeyi yazmaya nasıl karar verdiğinizle başlayalım.
Arkeoloji merakım hep vardı. Antik kentlerin tiyatrolarında sahnede çokça şarkı söylemişliğim var. Her zaman eskiye çekildim.
Önemli ve riskli bir konu Göbekli Tepe, saha araştırması yaptınız mı, gidip gördünüz mü? Neler hissettiniz, mistik bir yolculuk olmalı yaşadığınız.
Söylediğiniz çok doğru. Göbekli Tepe tapınakları o kadar eskiler ki, karşılaştırma yapabileceğimiz başka bir yer yok. İnsanlığın bu dönemi hakkında bilinenler çok az. Üstelik bildiklerimize sürekli yenileri ekleniyorken, kapıları ardına kadar açık bırakmalı. Roman Milas’ta başlayıp Göbekli Tepe’de bitiyor. Saha çalışması yaptım ama zaten bu bölgelere roman yazmaya karar vermeden önce de gitmiştim. Romanda geçmemesine rağmen arkeolojik bir kazıyı yakından görmek için Truva’ya da gittim örneğin. Bir yeri ziyaret ettiğinizde merak etmeye başlıyorsunuz. Bu anlamda benim yolculuğum daha fazlasını öğrenme arzusuydu. Hikaye anlatıcısı gözüyle bir dünya yarattım.
Dan Brown'un Da Vinci Şifresi gibi yarı gerçek yarı kurgu, tarihsel ve mekansal gerçekleri içeren polisiye romanlar tüm dünyada çok okunuyor. Göbekli Tepe'nin hikayesi de son derece ilginç. Yurtdışına açılmayı, kitabınızı tercüme ettirmeyi düşünüyor musunuz?
Dan Brown ilgi görüyor çünkü kitaplarının arkasında muazzam bir araştırma var. Bir çok bilgiyi maceranın akışında öğreniyorsunuz. Üstelik gerçek sokaklarda yürüyor, gerçek binalarda geziniyorsunuz. Bu daha fazlasını öğrenmek için sizi kamçılıyor. Onun kitaplarını okurken romanın geçtiği mekanları internetten araştırdığım çok oldu. Göbekli Tepe de bu anlamda sayısız yazara ilham verecektir. İngilizce çeviri konusuna gelince çalışmalara başladık.
BELKİ DEVAMI GELİR KİTABIN BELKİ DE SENARYOYA DÖNÜŞÜR
Ezoterizm, gizem dinleri ilgi alanınız mıydı yoksa bu kitapla birlikte mi ilginizi çekmeye başladı?
Gizem her insanın içinde merak uyandırıyor diye tahmin ediyorum. Benim için gizem bu kitabın bir parçası olarak ilgi çekiciydi.
Kitabın devamı gelecek mi? Sonuçta bir seri olmaya çok müsait kitap da konu da.
Bu kitap da kahramanı da yolculuğunu tamamladı gibi geliyor bana ancak neden olmasın? Bir senaryoya da dönüşebilir belki.
TÜRKİYE'DE POLİSİYENİN ÇITASI ÇOK YÜKSEK
Türkiye'deki polisiye roman ortamını nasıl görüyorsunuz? Ahmet Ümit, Algan Sezgintüredi gibi önemli polisiye yazarları var, kadınlar ise çok girmiyor bu edebi alana. Siz bu bakımdan da bir ilk sayılıyorsunuz.
Ahmet Ümit ve Algan Sezgintüredi çıtayı çok yukarı taşıyan yazarlar. Benim için ise işin araştırma kısmı çok heyecan verici.
Son dönemde içinde inanç ve gizem olan kitaplar popülerlik kazandı, hatta kişisel gelişim kitaplarında bile dini motifler görüyoruz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnsanların manevi arayışına bağlıyorum. Benim romanım bunun neden kaynaklandığına dair bir kişisel yorumdur. Göbekli Tepe sorusu insana dair bir sorudur. Yarattığımız medeniyetin iyi ve kötü tarafları üzerine bir durup düşünmek istedim. Özellikle doğa ile olan ilişkimizi üzerine düşünüyorum.
İNSANI İNSAN YAPAN ÖZELLİKLER DEĞİŞMİYOR
Romanınızda bir yandan binlerce yıllık kadim inançlar bir yandan da modern dünyaya ait motifler var. Bilgisayar, cep telefonu kullanıyor karakterler. Zamanları birbirine bağlamak zor oldu mu?
Aslında hiç olmadı. İnsanı insan yapan unsurlar çok da değişmedi. Sümer tabletlerinde bir katip okulu öğrencisinin, babasından onu kötü çivi yazısı yazdığı için azarlayan hocasını eve davet etmesini ve hocasının gönlünü almasını istediğini okuyorsunuz. Her şey bu kadar aynı kalabiliyor.
Son dönemde yazarlar romanlarının geçtiği yerlere kültür turları düzenliyor, romanlarını okuyucularla bir kez daha yaşıyor. Sizin de böyle bir planınız var mı?
Neden olmasın?
2014 yılı edebiyat ortamını bir yazar olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? 2015 yazarlara neler getirecek, beklentileriniz neler?
Türkiye birçok güzel ve değişik eser üretiyor. 2015 yılında da bunun devam edeceğini düşünüyorum.
YENİ MERAK KONUM JEOLOJİYeni roman çalışmanız var mı, okurlar yeni dönemde sizden ne tarz bir çalışma beklemeli?
Son dönemde jeolojiyi çok merak eder oldum. Bu konuda öğrenmek istediğim çok şey var. Bu yüzden bunun yazacağım bir maceranın bir yerinden yüzeye çıkacağını düşünüyorum. Ve yeni konular hakkında araştırma yapmak benim için en büyük itici güç. Bu yüzden taahhüt edeceğim tek şey çok akıcı ve bilgilendirici bir roman olacağı.