ADNAN BERK OKAN

Bilinir hikâyedir ama bir kez daha anlatayım.
Padişah, dalkavuğuyla eğlenmek ister ve kendisine der ki, "bana öyle bir yalan söyle ki özürü kabahatinden büyük olsun"...
"Emredersiniz Sultanım" diye bel kırar dalkavuk...

İkiyüzlü meslektaşlar

Bugün bizim meslekle ilgili bir iki şey söylemek istiyorum. "İşten çıkarmalar" son günlerin yakıcı konusu. İşsiz kalmanın nasıl kötü bir his olduğunu çok iyi bilirim. Ancak bu bir zorunluluk... Şirketler, piyasalardaki değişimlere ayak uydurmak için çeşitli kararlar alıyor: Yeni departmanlar kurarken, eskilerini lağvetmek buna dahil... Herkes, her işi yapamadığına göre, mecburen bazı elemanları çıkarmak gerekiyor. Ayrıca yeni bir yöneticinin, beğenmediği elemanlarla çalışmama hakkı yok mu? Futbol takımlarındaki oyuncu alma/ gönderme işlemine ses çıkarmıyoruz da, konu medya olunca niye vaveyla kopuyor? İşten çıkarılan arkadaşlarımızın kırgınlığını ve mücadelesini gayet iyi anlıyorum da... Kendileri de zamanında işten eleman çıkarmış olan meslektaşların atıp tutmasına ne demeli? Onlarınki düpedüz ikiyüzlülük! Emre Aköz

Ve oyun başlar...
Bir gün merdivenlerden çıkan padişah poposunu kavrayan bir çift el hisseder...
Hışımla dönüp bakar ki poposunu avuçlayan eller dalkavuğun elleridir...
Oyunu falan unutur, "bre densizzzz!...." diye celâllenir ki dalkavuk lâfı padişahın ağzına kapar:
"Kusurumu bağışlayasız Devletlüm... Ben sizi hanım sultan sanmıştım!"..

Emre Aköz de bugünkü SABAH'ta "İkiyüzlü meslektaşlar" başlığı altında yayımlanan makalesinde işten çıkarmaları savunarak patronaja "saygılar efendim!.. Gördüğünüz gibi ben ve klavyem emrinizdeyiz" mesajı gönderiyor...
Zira Aköz'ün yazdıklarını okuyanlar, işten çıkarılanların yeni göreve başlayan genel yayın yönetmeni veya idari genel müdürün alt kadrosu olduğunu zannederler...
".... yeni bir yöneticinin, beğenmediği elemanlarla çalışmama hakkı yok mu?" diye soruşu da işte o yüzden...
SABAH'taki işten çıkarmaları yapan yeni yöneticinin kim olduğunu da açıklasaymış bari...

Ama...
İşten çıkarmalar için bulduğu bir diğer bahane var ki "küfür" gibi...
Nasıl mı?..
Buyurun:
"Futbol takımlarındaki oyuncu alma/ gönderme işlemine ses çıkarmıyoruz da, konu medya olunca niye vaveyla kopuyor?"

E vallahi pes kere pes...
Yahu bir yanda milyonlarca Dolar transfer parası alıp ailesinin bile bütün geleceğini garanti altına almış bir "futbolcu"...
Diğer yanda o futbolcunun günlük faiz geliriyle bir yıl geçinmeye çalışan bir "Muhabir"...
İnsaf be Emre kardeş insaf!..
Hani "bir gerekçe göster ama gerekçe, gerçeğinden beter olsun" denilse ancak bu kadar saçma ve garip bir gerekçe verebilirdin...
Ve soruyorum...
Bu durumda kim ikiyüzlü Emre kardeş?..

adnanberkokan@gmail.com