İnanç ve teşebbüs özgürlüğüne düşman liberal gazeteciler

Söyleyin Gülay’la Atilla Hoca’ya da liberal felsefeye gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz…

ADNAN BERK OKAN

Ey güzel insanlar!..

Bendeniz 45 yıllık liberalim…

12 Mart 1971 muhtırasının verildiği günlerde arkadaşlarım Sirkeci 2. Şube’de “komünistim, Sosyalistim” dedikleri için tek yumruk yerken polisten…

Ben, “Liberalistim” (İtiraf ederim ki o günlerde ben de liberal felsefeyi doktrin zannedenlerdendim) dediğim için iki yumruk yemiştim…

Ve…

Bendeniz…

Cumhuriyet tarihinin ilk ve tek (Şimdilik “son”) Liberal Demokrat Partisi’nin (LDP) Kurucu Genel Başkan Yardımcısıyım (Genel başkan Besim Tibuk)…
Ve hem de…

Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı…

Ve hem de “Basın Sözcüsü”…

Nereden mi icap etti?..

Söyleyeyim…

Rasim kardeşim (Ozan Kütahyalı) bugünkü Sabah’ta  başlığı altında yayımlanan makalesinde söylüyor…

Meğer liberalizm (Nasıl bir doktrinse?) kurtulmuşmuş…

Ve kurtaranlar da Gülay Göktürk ve Atilla Yayla imiş…

 

Yahu Rasim!...

Eğer kurtarılan “Liberalizm” diye bir doktrin ise zaten o iki arkadaşımızın “Liberal Felsefe” ile bir ilgileri yok demektir…

Yok efendim…

“Felsefeler ‘izm’ takısı almaz” diyenlerden değilim…

Alanı var almayanı var…

Ama…

Liberal felsefede “izm” olmaz…

Olursa kısıtlanır…

Olursa özgürlükler tek bir kalıp içine dökülür…

Olursa liberal felsefenin ekonomiye, piyasalara özgürlük veren ayağı unutulur…

Ve sen bunu halen öğrenemediysen Rasim; ortaya çıkıp da “Liberalizm kurtuldu” falan deme…

O senin dediğin şey her ne ise kurtarılmış olabilir belki ama…

O iki arkadaş liberal felsefeye sığınıp da yapmasınlar o halaskârlıklarını…

Meselâ, sosyalizm veya komünizm ya da faşizm gibi bir başka ideolojiye sığınabilirler…

Ama liberal felsefenin Nuri Alço’su lütfen olmasınlar…

 

Neden mi?..

O halde kısaca anlatayım Rasim…

Liberal felsefede inanç ve teşebbüs özgürlüğü “olmazsa olmaz”lardandır…

Özel dershaneler teşebbüs özgürlüğü alanına girer…

Kapatılamazlar…

Kapatılırlarsa, kapatılıyorlarsa; orada liberal felsefeden veya liberal uygulamalardan söz etmek sistemle dalga geçmektir…

Ve Rasim...

Lİberal felsefede, yargı tarafından başlatılmış bir savcılık operasyonunda dosyada adı geçenler için, dışarıdan birilerinin sözüne (Dedikoduya) bakıp da “Suçlu” denilmeyeceği gibi, “masum” da denilemez…

Oysa…

Gülay Göktürk ve Atilla Yayla, dedikoduya hukukun üstünlüğü ilkesinden daha çok “değer” veriyorlar…

Ben ise bir liberal olarak dedikoduyu ciddiye bile almıyorum…

Ama…

Yargı karar vermeden de hiç kimseye ne “suçlu” diyorum ne de “masum”

Tabi tabii…

Yargı “Suçlu” kararı verinceye kadar da herkesin “masum” olduğu evrensel hukuk ilkesine de inanıyorum…


Yani Rasim…

Mercimek kafalı kimi muhaliflerin yargılama bitmeden daha; isimleri operasyonlara karışan ve oğluyla yaptığı iddia edilen bir telefon konuşması üzerinden Başbakan’ı ve müstafi bakanlarını “suçlu” ilân etmeleri ne kadar ahlâksızsa…

Ortada bırak yargı kararını, savcılık soruşturması bile yokken…

Hatta…

İddiadan başka hiçbir somut delil bile bulunmamışken bir inanç gurubunu (Hizmet/Cemaat/Camia) “Suç örgütü, paralel çete” diye mahkûm etmek de bir o kadar ahlâk dışıdır…

Hiçbir liberal bu ahlâksızlığı yapmaz…

Ama Rasim…

Senin halaskârlar ortada yargı kararı ve delil olmadığı halde Hizmet/Cemat/Camia için “Paralel Çete, Suç Örgütü” diyorlar…


Pardon…

Kendileri inanmakla kalmıyor, okurlarını da inandırmak için bir yerlerini yırtıyorlar…

Hatta Paralel Çete, Suç Örgütü’nün Lideri de belli onlara göre:

“Önder Gülo…”

Pes yahu…

Eğer yargı kararını beklemeden, dedikodularla infaz yapılmak liberal felsefenin ilkelerinden biriyse yuh olsun öyle felsefeye…

Milyon kere yuh olsun…

Pardon…

Az daha unutuyordum…

İyi ama kardeş…

Dedikoduya inanıyorsunuz da...

Yargı tarafından yapılmış...

Yargı tarafından elde edilmiş onca somut delile rağmen 17/25 Aralık operasyonlarına muhatap olmuş siyasetçi ve işadamlarının “Suçlu” olduklarına neden inanmıyorsunuz?... (Yok canım itiraz etmeyişiniz doğru olan, yanlılş olan ise aynı liberalliği Cemaat için gösteremeyişiniz...)

Yoksa siz de yargılamanın deliller değil sezgiler üzerinden yapılması gerektiğine inanan birer “Liberalist” misiniz?..

Hay Allah…

Tam bir kara mizah…

 

Biliyorum ki itirazlarınız hazır…

"17/25 Aralık operasyonlarını bağımsız ve tarafsız yargı değil paralel çete, suç örgütü yaptı” diyeceksiniz…

E kardeşim; madem paralel çete yaptı…

Madem liderliğini “Önder Gülo”nun yaptığı suç örgütü başlattı operasyonu…

Soruşturmayı başlatan…

Ayakkabı kutuları içinde milyonlarca dolar yakalatan…

Bakanlardan birine çikolata kutusu içinde gönderilen rüşvetlerin fotoğraflarını ve videosunu çeken…

Bir başka bakanın aldığı kol saatinin de rüşvet olduğuna ilişkin belgeleri soruşturma dosyasına koyan…

Bir başka bakanın oğluna, “sen şimdi o paralar için diyeceksin ki” diye başlayan “hırsızlığı gizleme yöntemi” ile alâkalı akılları veren konuşmalarını kaydeden…

Hem de yargı kararıyla kaydeden savcıları…

Ve…

O savcının talebiyle tutuklama kararı veren yargıçları neden yargılatmıyorsunuz?..


Amman ha….

Sakın bana “Görevden alındılar ya” falan demeyin…

Yahu ben size “neden görevden alınmadılar?” diye sormuyorum ki…

“Neden yargılanmıyorlar?” sualini tevcih ediyorum…

Deyin ki o savcılar ve tutuklama kararını veren hâkimler “Paralel çete” idiler…

Deyin ki o savcılar ve tutuklama kararıveren hâkimler Önder Gülo’nun suç örgütüne üyeydiler…

Yani…

Hizmet/Cemaat/Camia adına hareket ediyorlardı…

Peki ya şimdi ne yapıyorlar?..

Benim adıma mı hareket ediyorlar?..

Yoksa dayakla falan yola geldiler de cemaatçilikten vazgeçip havuzcu mu oldular?..

 

Hooop efendiler!..

Böyle liberallik olmaz…

Liberal birey hukukun üstünlüğüne inanır…

Liberal birey kuvvetler birliği gibi çağdışı bir uygulamayı aklının ucundan bile geçirmez…

Liberal birey için asıl olan kuvvetler ayrılığı ilkesidir…

Liberal birey ifade ve teşebbüz özgürlüğünden yanadır...

Liberal birey özel dershanelerin kanun zoruyla kpatılmasını kabullenemez, içine sindriemez...

Söyleyin Gülay’la Atilla Hoca’ya da liberal felsefeye gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz…

Onlar tarafından kurtarılmayı falan da beklemiyoruz…

İlle de benim kuşağım Yeşilçam filmleriyle büyüdük…

Bir genç kızı saldırganlardan kurtaran esas oğlanın da önünde sonunda kurtardığı genç kızı becerdiğinin canlı tanıklarıyız…

Aman kardeşim aman…

Lütfen liberallerden uzak durun…