Ilıcak'tan Erdoğan'ın o cümlesine sert tepki!
Sabah yazarı Nazlı Ilıcak kendisi ile yapılan röportajda Başbakan Erdoğan'ın sarfettiği hangi söz için "çok yersiz bir laftı!" çıkışını yaptı? İşte o röportajdan satır başları...
GAZETECİLER.COM - "Nazlı Ilıcak bir dönemin medya
patronuydu. Her dönem muhalif tavrı ve açık sözlülüğüyle dikkat
çekti. Ergenekon Davası'na destek verse de duruşma izleyip
tutukluluğa itiraz etti. Oktay Ekşi'nin ardından yazdığı yazılarla
dikkat çekti" diyen Akşam muhabiri İpek Özbey, Nazlı Ilıcak ile
medyayı, Twitter'ı, iktidarın kadınlarını konuştu...
Ilıcak'a Ekşi'nin istifası sonrasında yazdığı yazıyı soran Özbey çok da ilginç bir yanıt aldı. Ilıcak Başbakan Erdoğan'ın hangi cümlesine sert bir tepki verdi.
İşte o soru ve Ilıcak'ın yanıtları:
Oktay Ekşi istifa ettiğinde sert bir yazı yazdınız. Bu istifayı Hürriyet'in ilkelerine bağlamaya karşı çıktınız. Var mı Türkiye'de ilkeli yayın yapan gazete?
İlke diye bir şey yok. Kutuplaşma, ilkeleri unutmamıza yol açıyor. Herkes kendini bir kampın adamı gibi görüyor. Zaten farklı bir şey söyleseniz, "Diğer kampa mı geçtin?" diye soruyorlar. Ama Hürriyet, Oktay Ekşi'yle yollarını ilkeli olduğu için ayırmadı. Bu Hürriyet'in "İktidarın verdiği gözdağına karşın biz Oktay'ın arkasında yokuz" demesidir. Erdoğan da dedi ki, "Ben mücadele etmeyeceğim, savaşacağım." Bu çok daha yersiz bir laftı. Bir iktidar sahibinin bu lafı sarf etmesi bir gerçeğe tekabül ediyor. Herkes "Aydın Doğan'ın üzerinde bir baskı var" diyor zaten. Siz bu sözle doğrulamış oluyorsunuz.
Siz bir medya patronuydunuz. Bugün medya patronu olsaydınız, köşe yazarlarının harcanmasına rıza gösterir miydiniz?
Ben şimdi yapmam derim ama bekara karı boşamak kolaydır. O kadar mesuliyet taşıyan insanlar, diyelim ki Aydın Doğan, askeri yönetime karşı direndi. Ama maddi bir sarsıntı geçirirken ayakta kalabilmek için bu fedakarlığı yapmak zorunda hissedebilir kendisini. Ama şunu yapmazdım. Daha fazla para kazanmak, ihale almak için köşe yazarından vazgeçmezdim.
Ilıcak'a Ekşi'nin istifası sonrasında yazdığı yazıyı soran Özbey çok da ilginç bir yanıt aldı. Ilıcak Başbakan Erdoğan'ın hangi cümlesine sert bir tepki verdi.
İşte o soru ve Ilıcak'ın yanıtları:
Oktay Ekşi istifa ettiğinde sert bir yazı yazdınız. Bu istifayı Hürriyet'in ilkelerine bağlamaya karşı çıktınız. Var mı Türkiye'de ilkeli yayın yapan gazete?
İlke diye bir şey yok. Kutuplaşma, ilkeleri unutmamıza yol açıyor. Herkes kendini bir kampın adamı gibi görüyor. Zaten farklı bir şey söyleseniz, "Diğer kampa mı geçtin?" diye soruyorlar. Ama Hürriyet, Oktay Ekşi'yle yollarını ilkeli olduğu için ayırmadı. Bu Hürriyet'in "İktidarın verdiği gözdağına karşın biz Oktay'ın arkasında yokuz" demesidir. Erdoğan da dedi ki, "Ben mücadele etmeyeceğim, savaşacağım." Bu çok daha yersiz bir laftı. Bir iktidar sahibinin bu lafı sarf etmesi bir gerçeğe tekabül ediyor. Herkes "Aydın Doğan'ın üzerinde bir baskı var" diyor zaten. Siz bu sözle doğrulamış oluyorsunuz.
Siz bir medya patronuydunuz. Bugün medya patronu olsaydınız, köşe yazarlarının harcanmasına rıza gösterir miydiniz?
Ben şimdi yapmam derim ama bekara karı boşamak kolaydır. O kadar mesuliyet taşıyan insanlar, diyelim ki Aydın Doğan, askeri yönetime karşı direndi. Ama maddi bir sarsıntı geçirirken ayakta kalabilmek için bu fedakarlığı yapmak zorunda hissedebilir kendisini. Ama şunu yapmazdım. Daha fazla para kazanmak, ihale almak için köşe yazarından vazgeçmezdim.