İlber Ortaylı kazandı...

Karizmatik, etkili, başarılı bir siyasi lider, yeni söyledikleri bir önceki açıklamalarına göre çelişkili olduğu iddiasıyla eleştirildiğinde;

haklı gerekçeler göstererek kendisini savunur, her iki söylediğinin de arkasında durur…

Ve…

Kitleleri söylediklerinin ikisinin de doğru olduğuna inandırır...

Çünkü siyasi liderin onun tek hedefi vardır:

Doğruyu değil ülkenin çıkarlarının o anda gerektirdiğini söylemek…

Evet…

Anladınız…

Sözü, Lozan konusunda farklı açıklamalar yaptığı için saldırıya uğrayan Sayın Cumhurbaşkanı’na getireceğiz…

Lozan tarihi bir olaydır…

Ve o olaya bir tarihçinin bakıp gördükleriyle, siyasetçinin bakıp gördükleri aynı olmaz, olamaz…

Cumhurbaşkanı bir açıklamasında “zafer” diye tanımladığı bir tarihi olay için bir başka konuşmasında “hezimet” diyebilir…

Açıklama yaptığı mekân ve o anda karşısında kendisini dinleyenlere göre değişebilir söyledikleri…

Ama…

“Tarihçi” İlber Ortaylı “Lozan ne hezimettir, ne de zafer” derken o tarihi olayın değişmeyecek gerçeğinden söz etmektedir…

Doğru olan “Tarihçi” İlber Ortaylı’nın tespitidir…

Yanlış olan ise Sayın Erdoğan’ın söyledikleri değil, Sayın Erdoğan’ın her iki açıklamasını da başlarını sallayarak onaylayanların yaptığıdır…

Ya da ilk açıklamasını alkışlayıp, ikinci alkışlamasında çılgına dönenlerin yaptığıdır…

Sonuç:

Lozan konusunda en doğrusunu söyleyen İlber Ortaylı kazandı diyeceğiz…