İlahi Mehmet Barlas, Rasim'de o çap var mı?

Evde yemek meselesinin ortaya çıkmasının ardından bu uç soruyu Mehmet Barlas yöneltti.

GAZETECİLER.COM - Aydın Doğan Holdinginde Rasim-Nagehan çiftini ağırlayıp başbaşa yemek yiyor... Medyanın hızlı çifti de Aydın Doğan'ı yalı dairelerine davet ediyor.  Bir akşamı birlikte geçiriyorlar.

Mehmet Barlas bugün "ne var bunda" mealinde bir yazı kaleme almış. Aldıkları virajlarla meşhur genç çiftimizin Doğan'ı evlerine davet etmelerini "basit görgü kuralına" bağlamış.

Mehmet Barlas, "junior liberaller" Rasim Ozan ve Nagehan Alçı ile olan samimiyeti sebebiyle bu ilişkideki anormalliği algılamıyor zannımızca...

NORMAL
olan bu fotoğraf
Bir gazeteci çiftin evinde gazeteci dostlarını ağırlaması...
ANORMAL olan;
Daha önce her fırsatta küfür ettikleri medya baronunu bu evde ağırlamaları...


Ergun Babahan'ın da dediği gibi torunu yaşındaki bu çift ile Aydın Doğan'ın ne gibi bir hukuku olur? Başbaşa yemek yeme sebepleri gerçekten "basit bir görgü" kuralı mıdır? O görgü kuralını Aydın Doğan bugüne kadar kim için işletti?

HÜRRİYET'E ÇAPI YETER Mİ?

Mehmet Barlas demiş ki;
"Bu akıntıya ben de kapılsaydım geçen haftalarda Habertürk'te sevgili Serdar Turgut'un yazdıklarını kopya eder ve "Rasim Ozan Kütahyalı Hürriyet'e genel yayın yönetmeni mi oluyor" diye çeşitlemeler yapardım."

İlahi Mehmet Barlas, Rasim hangi çapla Hürriyet'in başına oturacak. Hilton işini bağlayarak mı? Beyaz TV'yi "karartan" artık kimsenin ciddiye almadığı bağırtılı yorumlarıyla mı? İktidar ile Aydın Doğan arasında köprü kurarak mı? Rasim'in iktidarın nezdinde ne kadar kredisi var ki?

Attığın başlıkla Rasim Ozan'a hayli yüksek bir kredi açmış ve ehemmiyet vermişsin. "Elini öpenleri koruyup kollaman güzel" bir davranış. Keşke o elini öpen şahsın "Ahmet Hakan tutuklanacak" diye ekranlardan meslektaşının haysiyet cellatlığına soyunduğu zaman da kulağını çekseydin.

RASİM OZAN SAVUNMASI

Neyse... Rasim Ozan için gereğinden çok söz sarfettik, dönelim Mehmet Barlas'ın Rasim Ozan savunmasına... İşte yazdıkları;

"Siyasi kamplaşmanın bizim mesleğe yansımasının en kötü sonuçlarından biri de görgü ve nezaket kurallarının unutulmasıdır. Buna son örnek, Aydın Doğan ile Nagehan Alçı-Rasim Ozan Kütahyalı çifti arasındaki ilişkilerin yorumlanmasından verilebilir.

Önce Aydın Doğan, Alçı-Kütahyalı çiftini Doğan Holding merkezindeki bir yemek davetinde baş başa ağırlamış. Onlar da buna mukabele etmek için Aydın Doğan'ı evlerindeki baş başa bir yemekte ağırlamışlar. Bir davete mukabele etmek en basit görgü kuralı değil mi? Sadece başbakanlar, holding patronları, gazete sahipleri mi yemeğe davet edebilir gazetecileri? Gazetecilerin onları ağırlayacak güçleri, evleri, mutfakları olamaz mı? Yemek daveti tek taraflı bir yol mudur?

HÜRRİYET'İN BAŞINA MI GELECEK

Davet edilen ve davet edenin siyasete farklı açıdan bakmaları mümkün değil midir? Ama çığırından çıkmış ve kamplaşmaya kapılmış insani ilişkilerimiz yüzünden, bir yemek masası çevresindeki beraberlikleri de anormal görmeye başladık.


Bu akıntıya ben de kapılsaydım geçen haftalarda Habertürk'te sevgili Serdar Turgut'un yazdıklarını kopya eder ve "Rasim Ozan Kütahyalı Hürriyet'e genel yayın yönetmeni mi oluyor" diye çeşitlemeler yapardım.
Serdar Turgut söz konusu yazısında "Sabah'ı Murdoch alırsa Ertuğrul Özkök bu gazetenin başına geçebilir" içerikli fantezi denemesi yapmamış mıydı?

Tüm insani ilişkileri çığırından çıkartan bazı gelişmeler ve adliyelik de olan mesleki çeteleşmeler Nişantaşı lokantalarındaki toplu öğle yemeklerinde başladığı için, bazılarının Aydın Doğan'la Alçı-Kütahyalı çiftinin aynı masa çevresinde yemek yemelerinden ürkmeleri doğal olabilir.
Ama bir noktada hepimizin ve bu arada Aydın Doğan'ın da beyaz sayfa açıp, "Bugün bundan sonraki hayatımın ilk günüdür" dememiz gerekmiyor mu?

Yazının tamamı için tıklayın