İkinci bela kapıda! 80 yıl önceden öldürücü etkilerini göstermeye başladı
Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, bu yüzyılın sonuna doğru gerçekleşmesi hesaplanan aşırı sıcaklıkların, dünyanın çeşitli bölgelerinde hızla ortaya çıkmaya başladığını, aşırı sıcaklık ve nem yoğunluklarının 40 yıl önceye göre iki kat arttığını belirtti.
Koronavirüsle mücadele sürerken, şimdi de aşırı sıcaklar için art arda uyarılar yapılıyor. Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı da dünyanın çeşitli bölgelerinde ortaya çıkmaya başlayan bu sıcak ve nemin 40 yıl önceye göre attığını belirtti. Bursalı, "İklim değişimi beklenenden çok daha önceden, 80 yıl önceden öldürücü etkilerini göstermeye başladı. İnsanları buna karşı korumak için, hükümetler toplumu korumak için yeni önlemler planlamak, mesela kent yaşamlarında yeni tasarımlara, düzenlemelere gitmek zorundalar." ifadelerini kullandı.
İkinci bela daha korkunç
Başka bir bela daha geliyor yeryüzünün üzerine: Bu yüzyılın sonuna doğru gerçekleşeceği hesaplanan aşırı sıcaklıklar, dünyanın çeşitli bölgelerinde hızla ortaya çıkmaya başladı. Sıradan bir olaydan bahsetmiyoruz, insanoğlunun kaldırabileceği sıcaklık değil bunlar. Aşırı sıcaklık ve nem yoğunlukları, 40 yıl önceye göre iki kat arttı.
Yeni bir sıcaklık olayı söz konusu. Normalde sıcaklardan terleriz, fakat havada nem arttıkça bu terleme yavaşlıyor ve duruyor. Bu durma noktası için “ıslak termometre ölçümü” söz konusu: 35 santigrat. Bu aşırı nemli ısının dünyanın çeşitli bölgelerindeki öldürücü etkisinin iki kat arttığı hesaplandı. İnsanın dayanıklığının sınırı.
Bunun ne denli önemli olduğunu anlamak için şunu belirtiyor araştırmacılar: 2003 yılındaki on binlerce insanı öldüren aşırı sıcak dalgalarında ıslak termometre göstergeleri hiçbir zaman 28 dereceyi aşmamıştı ki şimdi sözü edilen 35 derece.
Bunu niçin yazdım:
1) İklim değişimi beklenenden çok daha önceden, 80 yıl önceden öldürücü etkilerini göstermeye başladı.
2) İnsanları buna karşı korumak için, hükümetler toplumu korumak için yeni önlemler planlamak, mesela kent yaşamlarında yeni tasarımlara, düzenlemelere gitmek zorundalar.