İki isim kapıştı Mutlu'nun keyfi yerinde!

Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu daha önce polemiğe girdiği iki ismin kapışmasından çok 'mutlu'

GAZETECİLEr.COM - Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu köşesinde bir süre önce polemiğe girdiği Sabah yazarı Nazlı Ilıcak hakkında çok ilginç bir yazı kaleme aldı. Yazısında Günün birinde Nazlı Ilacak’ın haline üzüleceğim, aklınıza gelir miydi? diyen Mutlu, Ilıcak'ı bu sefer bir başka ismin, yıldızının pek de barışmadığı Şamil Tayyar'ın aracılığı ile deyim yerindeyse köşeye sıkıştırdı.
"Anlatacağım olay, "artı 18"lik... Çünkü hem şiddet hem de cinsellik içeriyor! Tarafları ise eskinin gazetecisi, şimdinin AKP Milletvekili Şamil Tayyar ile eskinin milletvekili, şimdinin yazarı Nazlı Ilıcak...

(...)Nazlı Hanım, iktidarın MİT Başkanı'nın ifadeye çağırmasıyla ilgili bir yazı yazmış... Şamil de o yazıyı beğenmeyip, cevap vermiş...

Bizim tilki altında kalır mı bunun?

Nasıl olsa yirmi dört saatinin en az altısını, o kanal senin, bu kanal benim demeden televizyon ekranlarında geçiriyor; konuşacak konu lazım!

Neyse; konuşmaktan, bırakın okumayı ve öğrenmeyi; dinlemeye bile vakit bulamayan bu hanımefendinin yolu, o günlerde dinci bir kanala düşmüş ve Şamil Tayyar'ın ipliğini pazara çıkarmış...

"Şike yasasında Başbakan'la ters düştü ya şimdi sözüm ona göze görmek için beni kullanıyor" diye başladığı cümleyi şöyle bitirmiş:

"Bir zamanlar DSP'den aday gösterilmek için partinin kapısını aşındırıyordu... Zaten, 28 Şubat sürecinde de MİT'le ortak çalışmıştı..."

***

Tahmin edebileceğiniz gibi bu sözler, Meclis'in tartışmasız "ağzı en bozuk üyesi" olan Şamil Tayyar'ı çileden çıkarmış...

Twitter'dan Ilıcak'a hakaret yağdırmış... Ben tane tane yazayım; siz de sindire sindire okuyun ki mideniz bulanmasın:

"Ilıcak iddiasını ispatlamazsa namussuzdur, şerefsizdir, ahlaksızdır."

"1999'da DSP'den adaylık teklifini, cemaatten dostlarımın telkiniyle kabul ettim, o dönemde ağırlıklı olarak DSP destekleniyordu. Şimdi Nazlı Ilıcak'a soruyorum: 28 Şubat'ta kurmaya çalıştığınız MİT ilişkisi cemaati de bağlar mı? Cemaat, MİT'le ilişki içinde miydi?"

Esas bombalar şimdi geliyor:

"Yataktan yatağa savrulanlar dahil tüm gazeteciler, kim elinde ne bilgi ve kayıt varsa açıklasın, arşivler dökülsün, hodri meydan..."

(...) Ve asıl bomba:

"Nazlı müfterisine son sorum: Emin Şirin'le ilişkiniz başladığında Kemal Ilıcak sağ mıydı? Kemal Bey niye öldü?"

Lütfen dikkat edin: Bu kavga, bir kenar mahallesindeki iki çirkefin kavgası değil... Hem gazeteci, hem yazar, hem de yüce parlamentoda görev yapma onurunu yakalamış sözüm ona iki aydının "seviyeli tartışması..."

Birbirlerine tahammülsüzlükleri; Başbakan'a yaranma yarışından kaynaklanıyor...

Sırf bu yüzden vurdukça vuruyorlar...