'İfade Özgürlüğünün On Yılı' raflarda
bianet Medya Gözlem ve İfade Özgürlüğü Raporu külliyatından yola çıkılarak hazırlanan "İfade Özgürlüğü'nün On Yılı" yayınlandı. "Çocuk Odaklı Habercilik" ve "Kadın Odaklı Habercilik" kitaplarının ise ikinci baskıları yapıl
Kitap diğer BİA [Bağımsız İletişim Ağı] kitaplarından biraz farklı. İlk 14 kitap çalışması BİA eğitim programlarındaki "nasıl habercilik yapılması/yapılmaması" sorusu çerçevesinde hazırlanmıştı. "İfade Özgürlüğü'nün On Yılı" ise haberciliğe, konuşmaya, yazmaya, özetle ifadenin her biçimine ket vurma üzerinden oluşturulan, oluşturulmaya çalışılan ortamı ve bu ortama itiraz edenlerin mücadelesini, yaşadıklarını anlatıyor.
2000'den bu yana yürüttüğü Medya Gözlem ve İfade Özgürlüğü Raporlarının 2001-2011 aralığındaki külliyatından derlendi.
Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Emek Çaylı ve Yrd. Doç. Dr. Gülsüm Depeli'nin kaleme aldığı kitaba avukat Fikret İlkiz ile gazeteci Erol Önderoğlu katkıda bulundu. İlkiz ve Önderoğlu Mayıs 2000'den beri, 3-4 Mayıs 1997'de Ankara'da Bağımsız İletişim Ağı Ulusal Konferansı'nda bianet oluşumu için ortaya konan görevlerden "hukuksal destek birimi"nin işleyişini sağladılar. Bu süreçte üç aylık Medya Gözlem Raporları'da bu çalışmalar ve medya taramalarıyla oluşturuldu. Bu raporları 2011'in ilk üç ayına kadar Erol Önderoğlu ve sonrasında ise Emel Gülcan hazırladı.
Cinayetler, saldırılar, tehditler, engellemeler, gözaltılar, tutuklamalar, yargılamalar, RTÜK cezaları, AİHM başvuruları ve kararlarıyla içte ve dışta gazetecilik ve hak örgütlerinin, habercilerin tepkilerini de kapsayan raporlar, "İfade Özgürlüğü'nün On Yılı" omurgasını oluşturdu.
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Sevilay Çelenk kitabın arka kapağı yazısında bu on yıllık dilimi şöyle değerlendiriyor: "Özgürce ifade etme hakkı, diğer hakların ve özgürlüklerin de teminatı. 21. yüzyılın ilk on yılında da bu alanda derinden yara almaya devam etmişiz; medya çalışanları işlerini yapmaya çalışırken her tür hakarete uğramış, kameraları kırılmış, belgeleri yırtılmış, işlerinden kovulmuş, terörist ilan edilmiş, tutuklanmış, darp edilmiş, kafalarına kurşun sıkılmış... En hafifinden susmaya ya da otosansüre zorlanmış. Baskı ve yıldırmanın kaynağında ise yasama, yürütme ve yargı fonksiyonuyla koca bir devlet var. Elinizdeki kitap bu kaynağı teşhis ederken, devlet gibi amorf bir bünyeye işaret ederek bırakmıyor; hangi yasaların ve ne sıklıkla ifade özgürlüğünün karşısına dikildiğini, kitabın odaklandığı 2001-2011 yılları arasında iktidarın her tür musibetin kaynağı olarak medyayı nasıl ve hangi üslupla mahkum ettiğini, yargı mekanizmasının hak ihlallerini sistematik bir biçimde nasıl görmezden geldiğini de etraflıca anlatıyor."
Kitabın incelediği tarih aralığı Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri dönemine ve dünya da 11 Eylül 2001 saldırıları ertesi özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da ağırlık kazanan güvenlik merkezli , geneldi özgürlüklerin ve özelde ifade özgürlüğünün sınırlandığı siyasi iklime denk düşüyor.
bianet "İfade Özgürlüğü'nün On Yılı"nı Nadire Mater'in kitabın Önsözü'nde belirttiği "İfade özgürlüğü ihlalleri üzerine rapor yayımlamak yerine asıl işimize dönmek, önceki kitaplarımızda olduğu gibi 'habercilik' tartışmak, başka bir iletişimin ve medyanın mümkünatını yaşamak" umuduyla yayınladı.
İfade Özgürlüğünün On Yılı çalışmasını Hollanda Büyükelçiliği Matra Kap Programı; Kadın Odaklı Habercilik ve Çocuk Odaklı Habercilik kitaplarının ikinci baskılarını da Friedrich Ebert Stiftung Derneği destekledi.
Kitaplar gazetecilere, Mecliste İnsan Hakları, adalet ve içişleri komisyonları üyelerine ve gazete kökenli milletvekillerine, hapis gazetecilere, gazetecilik ve hak örgütlerine, iletişim fakülteleriyle üniversite kütüphanelerine gönderiliyor. Kitaplar ayrıca Punto dağıtım yoluyla edinilebilir.