İbrahim Eren : TRT, yayıncılığın okulu olmaya devam edecek
TRT Genel Müdürlüğü'nün yüklediği sorumlulukları ve yeni yayın dönemine ilişkin çalışmalarını anlattı.
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, "Burada yaptığınız bir iş herkesin ruh dünyasını etkiliyor. Diriliş'te verilen ruh, Türkiye'de inanılmaz bir özgüvene ve mücadeleci ruha etki etti. Allah muhafaza yanlış iş yaparsanız yanlış etkilersiniz. Böyle bir iş veya mesaj da Türkiye'nin genelini etkileyebilir. O nedenle çok hassas davranıp iyi işler yapmaya çalışıyoruz." dedi.
İbrahim Eren, AA'ye verdiği röportajda , TRT Genel Müdürlüğü'nün yüklediği sorumlulukları ve yeni yayın dönemine ilişkin çalışmalarını anlattı.
TRT Genel Müdürlüğü unvanının kendisine çok büyük bir sorumluluk verdiğini dile getiren Eren, "Yaşadığım en büyük duygu, sorumluluk duygusu. Çünkü zor ve önemli bir görev. Burası kamu malı, biz kamu yayıncısıyız. Türkiye'deki tüm insanların destek verdiği ve takip ettiği bir yayın kuruluşuyuz. Bundan dolayı yaptığımız işlerde çok hassas davranıyoruz. Zaten karakter olarak çalışmayı seven biriyim, yani biraz işkoliğim. Genel müdür olduktan sonra sorumluluklarımız ve iş yükümüz arttı. Gece geç vakitlere kadar çalışıyoruz. Başarı Allah'tan. Bu görevi hakkıyla yapmak için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz. Bize düşen her ne şartta olursa olsun doğruyu yapmak." diye konuştu.
"TRT, yayıncılığın okulu olmaya devam edecek"
TRT Genel Müdürlüğü'nün çok önemli bir sorumluluk olduğunu yineleyen Eren, şöyle devam etti:
"TRT, Türkiye'nin ilk yayıncısı ve aynı zamanda yayıncılığın okulu. Kurumun, okul olma ve en prestijli yayıncı olma özelliğini sürdürmek istiyoruz. TRT yapacağı yayınlarla, özel sektöre öncü olmalı. Bu şekilde de TRT hem hak ettiği konuma gelir hem de hissettiğimiz sorumluluğun karşılığını verebiliriz. Burada yaptığınız bir iş ekran karşısındaki herkesin ruh dünyasını etkiliyor. Diriliş'te verilen ruh, Türkiye'de inanılmaz bir özgüvene ve mücadeleci ruha etki etti. Allah muhafaza yanlış iş yaparsanız yanlış etkilersiniz. Böyle bir iş veya mesaj da Türkiye'nin genelini etkileyebilir. O nedenle çok hassas davranıp iyi işler yapmaya çalışıyoruz."
"Yapımlar Türkiye'yi yansıtıyor"
Genel Müdür Eren, TRT'nin müzik, belgesel, çocuk eğlence ve haber dalında kaliteli içerikler ürettiğini belirterek, bu üretimlerin aynı zamanda farklı dillerde yapıldığını kaydetti.
TRT'nin yurt dışındaki faaliyetlerinin yurt içi kadar önemli olduğuna vurgu yapan Eren, şunları aktardı:
"Yaptığımız diziler hamdolsun dünyada birçok ülkede seyrediliyor. Yeni yaptığımız Payitaht dizisine yoğun ilgi var. Onun dışında Yunus Emre gibi diziler yurt dışında izleyici buluyor. Bunların izleyici bulması, bir kültürün buradan oralara taşınması demek. Bu sayede milletler arasında bağlar da artıyor. Yurt dışında Türkiye aleyhine kampanyalar tezgahlanıyor. Bu kampanyaya karşı yapılması gereken tek şey, gerçek fotoğrafı olduğu gibi göstermektir. Çünkü Türkiye olarak bizim saklamak durumunda olacağımız, hakkaniyetsiz hiçbir işimiz yok. Şu anda dünyaya ihraç ettiğimiz yapımlarımızla vermeye çalıştığımız şey, Türkiye’nin kendisini yansıtmak. Bunu ne kadar yansıtırsak, o kadar diğer ülkelerde rağbet görüyoruz."
Eren, yeni yayın döneminde birçok yeni projenin izleyiciyle buluşacağı bilgisini vererek, Kut-ül Ammare'nin bu sezonda yayına gireceğini, bazı yeni projelerin de seneye yayınlanacağını, bu sayede önümüzdeki 3-4 yılı dolu dolu geçireceklerini söyledi.
TRT Genel Müdürü Eren, hedeflerinin TRT'nin sadece gelecek 3-4 yılı için planlar yapmak olmadığını belirterek, "Önümüzdeki 10-15 yılı içine alacak şekilde bütün içerikleri planlamak, kurum olarak milli menfaatlere uygun biçimde bir strateji ortaya koyma amacındayız. İzleyicilerimizin çok keyif alacakları içerikler olacak. Gelecek yıl için tarihimizin farklı kesitlerini işleyecek birçok proje üzerinde çalışıyoruz. Yani tarihten ilham alıp, geleceğe projeksiyon tutan işler yapmaya devam ediyor olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Diriliş Ertuğrul 25 Ekim'de izleyiciyle buluşuyor
Diriliş Ertuğrul'un yeni bölümlerinin herkes tarafından ilgiyle beklendiğini dile getiren Eren, şunları ifade etti:
"Bomba gibi bir bölümle sezona başlıyoruz. Herkes diziyi bekliyor. Siyasetçisinden iş adamına, toplumun her kesiminden ne zaman başlayacak sorularıyla karşılaşıyoruz. İlk bölüm 25 Ekim'de ekrana geliyor. İzleyicilerimiz dizinin her bölümünü yine heyecanla takip edecek. TRT'nin yeni tarihi dizisi Kut-ül Ammare de kasım ayının sonuna doğru başlayacak. Müthiş bir set hazırlandı. Niyetimiz Kut-ül Ammare'den sonra 1. Dünya Savaşı cephelerini ekrana taşımak."
Eren, gündüz kuşağında evlilik veya kayıp bulma programlarının karşısında milli, manevi ve ailevi değerleri koruyan alternatif programlar yayına getireceklerini söyledi.
TRT olarak evli çiftlerin boşanmaması için programlar yaptıklarını ve bu konuya dair yeni içerikler üretmeye devam ettiklerini belirten Eren, "Küsleri ve kan davalılarını barıştırdığımız 'Hakkını Helal Et' adında programımız başlıyor. Gündüz kuşağında bunun gibi alternatif programlar yapmaya devam edeceğiz." dedi.
"TRT Belgesel marka olacak"
Genel Müdür İbrahim Eren, TRTBelgesel'e ilişkin ciddi planlamalar yaptıklarını aktararak, "Özellikle belgesel kanalında birçok planımız var. Bu belgesellerin anlatım dili, içeriği bize özgü olacak. Nasıl bir yapıma 'Bu bir BBC Belgeseli' deniyorsa, 'TRT Belgeseli' denildiğinde de uluslararası alanda herkesin kalite olarak ulaşmaya çalıştığı bir seviye ve böyle bir marka akla gelecek." diye konuştu.
TRT Belgesel'de "Ucuz Hayatlar" adında bir yapım üzerinde çalıştıklarını dile getiren Eren, şunları kaydetti:
"Hiçbir hayat ucuz değildir. TRT'nin tüm kanallarında insan merkezli bakış açımız var. 'Ucuz Hayatlar', maalesef bazı toplulukların kendi hayatlarını diğer topluluklarla eşit görmemesinden kaynaklanan bir terim. Örneğin Pakistan'da bir insansız hava aracı düğün konvoyunu vuruyor. Ardından kuru bir özürle bu geçiştiriliyor. Aileden herkes ölüyor ve 13 yaşındaki Meryem hayatta tek kalıyor. İşte bahsettiğim belgesel, 13 yaşındaki Meryem'in ondan sonraki hiç görmediğimiz yaşam hikayesini işleyecek. Bu tür belgeseller yeni dönemde insanı dünyaya bizim gözümüzden anlatacak."
Çocukların televizyon kadar mobil cihazlarda da vakit geçirdiğini belirten Eren, şu bilgileri verdi:
"TRT olarak televizyon dışı mecralarda da içerik üretmeye başladık. Bu sene mobil oyun sayımızı 42'ye çıkarmak istiyoruz. Çocuk yayınlarında öncüyüz. İnşallah öncü olmaya da devam edeceğiz. TRT Çocuk'ta içeriklerin yüzde 80'i yerli. Burada kaliteyi biraz daha artırıp TRT Çocuk'u yurt dışında lisanslamak istiyoruz. Ekrana da iddialı ve yeni işler hazırlıyoruz. Çanakkale ile ilgili bir yapım geliyor. 'Babamın Gölgesi 1915' adında. Nasrettin Hoca, Kafdağı Masalları, Küçük Hazineler Dükkanı gibi içeriklerle ailelerin çocuklarına gönül rahatlığıyla izletecekleri kanal olmaya devam edeceğiz."
TRT WORLD TÜRKİYE'NİN DÜNYAYA AÇILAN PENCERESİ OLACAK
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, 18-19 Ekim'de düzenlenecek TRTWORLD FORUM'a ilişkin, "Forum, siyaset ve medyanın Davos'u olacak. Fakat biz dünyada siyasal meselelerin çözüm ve insan odaklı bakış açısıyla tartışıldığı, çıkar merkezli olmayan ve fikir üreten bir organizasyon gerçekleştireceğiz. Bu Forum Türkiye'nin dünya sorunlarına çözüm fikirleri üretme misyonuna katkıda bulunacak ve vereceği mesajlar dünya kamuoyu tarafından takip edilecek." dedi.
Eren, TRTWORLD FORUM'un önemi ve hedeflerine dair değerlendirmelerde bulundu.
TRTWORLD'ün Türkiye'nin dünyaya anlatılmasında önemli bir araç olduğunu dile getiren Eren, "Sadece Türkiye'yi değil, Türkiye'nin dünyaya bakışını anlatan bir kanal. Bunun yanında TRTArapça da TRTWORLD gibi etkili bir kanal olacak. Revizyona gittik, önümüzdeki aylarda relansmanını yapacağız. TRT Kurdi, TRT Avaz gibi yurt dışına yayın yapan kanallarımız da var malum. Burada yaptığımız tüm içeriklerle Türkiye'nin uluslararası pozisyonunu kuvvetlendirmeye ve Türk insanını yayınlarımızla doğru temsil etmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Eren bu misyon ve çalışmalar kapsamında TRTWORLD FORUM'u düzenleyeceklerini ifade ederek, kanalın ilk yılını henüz tamamlamışken gelenekselleşecek çok önemli bir projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Forumun onur konuğu Cumhurbaşkanı Erdoğan
TRT World Araştırma ve Vizyon Direktörü Pınar Kandemir ve ekibinin önemli bir çalışmaya imza attıklarına vurgu yapan Eren, şöyle devam etti:
"Arkadaşlarımız üzerinde uzun zamandır çalışıyorlar. TRTWORLD FORUM ile uluslararası bir tartışma platformu oluşturmaya çalışıyoruz. Farklı alanlarda uzmanlaşmış kişilerle küresel ve yerel tartışmalarda bir çeşitlilik oluşturmayı düşünüyoruz. Burada küresel konular derinlemesine analiz edilecek. Çünkü dünyadaki tartışmalar da kısır çerçevelere hapsedilmiş durumda. TRTWORLD’un 'insanı’ merkeze koyan' perspektifini desteklemek, uluslararası platformda konuşulmayanları gündeme taşımak ve medyanın sorumluluğuna odaklanmak için bu çalışmayı gerçekleştirdik. İlki bu yıl düzenlenecek forumun konusu 'Belirsizlik Çağında Değişime İlham Olmak'. Dünya çok kutuplu bir düzene doğru gidiyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi 'Dünya beşten büyüktür'e doğru giden bir yapıya doğru evrildi. Bununla beraber bir belirsizlik çağı oluştu. Ne olacağını bilemiyoruz. Amerika, Rusya, Çin, Hindistan ayrı güçler. Türkiye, Almanya ve Avrupa... Çeşitli güç odakları var. Bu ana temayla forumu düzenliyoruz."
Eren, foruma alanında uzman, akademisyen, siyasetçi, gazeteci, sivil toplum ve düşünce kuruluşu mensupları olmak üzere yurt dışından ve yurt içinden yaklaşık 400 profesyonelin katılacağı bilgisini vererek, "Amacımız küresel sorunlara Türkiye'nin baktığı perspektifi de dahil ederek geniş bir açıyla bu sorunları tartışmak, mümkünse bunları çözüm üretip aksiyon almaya öncülük edecek bir hale getirmek." dedi.
Forumun onur konuğunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu belirten Eren, Başbakan Binali Yıldırım'ın da forumun açılışına katılacağını kaydetti.
Önemli konuklar forumda konuşacak
Konuşmacılar arasında önemli isimlerin yer aldığını aktaran Eren, "Foruma Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Somali Başbakanı Hasan Ali Kayre, Nahda Hareketi Lideri Raşid Gannuşi, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, RUSI Genel Direktörü Karin von Hippel, aktivist ve yazar olan Malcolm X'in kızı Ilyasah Shabazz, eski İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero gibi önemli katılımcı ve konuşmacılarımız olacak." dedi.
Eren, Türkiye ve dünyada çok önemli kişilerin forumda yer alacağına vurgu yaparak, forumun ilk gününde "Küresel Gündemi Yeniden Tanımlamak; Eski Güçler ve Yeni Oyuncular", "Ortadoğu’da Yeni Trendler ve Yaklaşan Tehlikeler", "Sorumlu Habercilik: Medya Etiği ve Savaş Suçlarını Haberleştirmek" başlıklarında, ikinci gününde ise "İnsani Yardımı Yeniden Yorumlamak", "Korkudan Medet Ummak; Yabancı Düşmanlığı ve İslam Karşıtlığının Siyasallaşması", "Sosyal Medya Fenomenleri ve Toplumun Söylemini Değiştirmedeki Rolleri" başlıklarında oturumların gerçekleştirileceğini kaydetti.
Forumu geleneksel hale getirmek istediklerini ifade eden Eren, "Forum, siyaset ve medyanın 'Davos'u olacak. Fakat biz dünyada siyasal meselelerin çözüm ve insan odaklı bakış açısıyla tartışıldığı, çıkar merkezli olmayan ve fikir üreten bir organizasyon gerçekleştireceğiz. Bu Forum Türkiye’nin dünya sorunlarına çözüm fikirleri üretme misyonuna katkıda bulunacak ve vereceği mesajlar dünya kamuoyu tarafından takip edilecek. Acılar arasında ayrım yapmamak, meselelere çözüm ve insan odaklı bakmak bizim özelliğimiz. Türk toplumunun bakış açısını kamu yayıncısı olarak organizasyonumuza olduğu gibi yansıtıyoruz." değerlendirmesini yaptı.