İbrahim Altay
Sabah
Sabah Okur Temsilcisi İbrahim Altay geçtiğimiz hafta (29.09.2016) “Haber bağımlısı mıyız?” başlığı altında yayımlanan yazısını şöyle bitiriyordu:
“ 'Haber bağımlılığı' adlı bir olgudan söz edebilir miyiz? Edebilirsek bunun belirtileri, nedenleri, sonuçları nelerdir? Nasıl teşhis edilebilir, nasıl tedavi edilebilir.
Tartışmaya bir an önce başlamakta yarar var.”
Altay bugünkü SABAH’ta konuya devam ediyor.
Bu defa da soruyor:
“Haber bağımlılığı olur mu?.”
Ve sonra da, Amerikalı kişisel gelişimci Steve Pavlina’nın 2006'da yazdığı makalede 30 gün 'haber orucu', tuttuktan sonraki gözlemlerini paylaşıyor okurlarıyla…
-
Haberler genellikle olumsuzdur.
Manşetler ilginizi çekmek, rahatınızı kaçırmak, adeta sizi şoklardan şoklara sürüklemek için atılır. Amaç sizi haber aygıtına bağlı kılmaktır.
-
Haberler bağımlılık yapar.
Başlıkları hızlıca taramak için şöyle bir baktığınızda bile kendinizi aslında hiçbir gerçek değer sunmayan uzun yazılar okurken bulursunuz.
-
Haberler sizi miyoplaştırır.
Sahte bir bilme ve anlama hissi uyandırır ama aslında kapsama alanı son derece sınırlıdır. Dünyada gerçekleşen pek çok ilginç ve önemli hadise asla haber olmaz.
-
Haberler yüzeyseldir.
En karışık konular bile basitleştirilmiş klişelere indirgenir. Haber okumak, kitap okumak değildir.
-
Haberlerin güvenilirliği tartışmalıdır.
Bir siyasi ya da iktisadi ajandaya göre yapılırlar. En azından konular böyle seçilir.
-
Haberler gizli ve açık reklam içerir.
Nasıl düşüneceğinizi, nelerden korkacağınızı, kendimizi iyi hissetmek için nasıl yaşamamız, neler almamız gerektiğini telkin eder.
Altay, 30 günlük haber orucundan sonra yapılan bu tespitlere Prof. Dr. Kemal Sayar’ın itirazlarını da paylaşıyor okurlarıyla…
Sayar’a göre , bu “kurgusal bir kategori… Özellikle Türkiye gibi haberlerin sürekli yenilendiği, hızlı bir haber akışına sahip olan ülkelerde böyle bir bağımlılıktan söz edemeyiz.
İzlanda gibi haber akışının yavaş olduğu ülkelerde tartışılabilir bir konu bu."
Sayar kavramı kurgularken 'örneklem hatası' yapmış olabileceğimizi de söylüyor:
"Gazeteciler işleri gereği haberleri diğer insanlara göre daha yakından takip ederler. Eğer bu tartışmanın odağına gazetecileri alırsanız bir örneklem hatası yapmış olursunuz."
İki haftadır üst üste son derecede yararlı iki yazı…
Çok sağlıklı ve mutlaka yapılması gereken bir tartışma konusu tavsiyesi…
Bu arada Prof. Kemal Sayar’ın “kurgusal bir kategori” olarak tanımladığı yukarıdaki tespitleri lütfen birkaç kez okuyun…
Göreceksiniz ki, tartışma konusu olan “Haberler bağımlılık yapar” tespiti hariç diğerlerinin tamamı “doğru”…
Neyse…
Konumuz Altay’ın yazısı…
Çünkü biz kendisini o yazısı nedeniyle “Günün Köşe Yazarı” seçtik…