İbrahim Altay kazandı...
Keşke… Gazetecilik ilke ve ahlâkından ödün vermemekte kararlı az sayıda medya yöneticisi ve köşe yazarı da Bildirici ve Altay kadar cesaretli olabilseler…
İsmet İnönü merhum demişti ki:
“Bir memlekette laakal (Az sayıdaki) namuslular da namussuzlar
kadar cesur olmadıkça o memlekette kurtuluş
yoktur”.
*
Dün iki büyük gazetenin (Hürriyet ve Sabah) okur temsilcileri
(Ombudsman) öyle güzel makaleler yazdılar ki; imrendim…
*
Meslek büyüğü olarak Faruk Bildirici’yi alkışlamıştım…
İbrahim Altay’ı ise “Günün Kazananı” köşesinde konuk ediyorum…
*
Çünkü…
İki meslektaşım, gazetecilik ilke ve ahlakıyla bağdaşmayan haberci
ve yazarları çok büyük cesaret örneği göstererek
eleştirebiliyorlar…
Dün ikisi de adeta sözleşmiş gibi (Kendi gazeteleri dâhil) medyanın
hasta ruhlularına nazik bir dille hadlerini bildirdiler…
*
Diyeceğim o ki…
Keşke…
Gazetecilik ilke ve ahlâkından ödün vermemekte kararlı az sayıda
medya yöneticisi ve köşe yazarı da Bildirici ve Altay kadar
cesaretli olabilseler…
*
Olamazlarsa ne mi olur?..
Türkiye medyası; tetikçi, amigo, saldırgan, müfteri, haber
uydurmacıların elinde hızla çürür…
'AÇ AÇ'
HABERLERİ
İnternetteki başı sonu belli olmayan, tıklamayı artırmak amacıyla hazırlanmış ve başlıkla içerik arasında uyumsuzluk bulunan fotoğraf haber galerilerine okurlarımız bir isim takmışlar. Bu tarz haberlere kısaca 'aç aç' diyorlar.
'Aç aç'ın nereden geldiğini sanırım
meslektaşlarımız bilirler. Rencide edici olduğunun farkındayım ama
internet editörlerinin bu isimlendirmeden haberdar olmasında yarar
var.