İbrahim Altay isyan etti; Böyle habercilik olmaz!

Sabah Gazetesi Okur Temsilcisi İbrahim Altay, gazetecilerin hukuk bilgilerinin çok alt seviyelerde olduğunu belirtti.

Sabah Gazetesi Okur Temsilcisi İbrahim Altay, bir okurundan gelen eleştiriyi haklı bularak "Böyle habercilik olmaz, böyle haber yazılmaz" dedi.

İbrahim Altay, eleştirilere cevap yazısında "Bir kez daha anladık ki gazetecilerin asgari hukuk bilgisine sahip olmaları şart... Aksi takdirde okur nezdinde komik duruma düşüyorlar. Ya da 'yanıltıcı haber yapmakla' itham ediliyorlar" ifadesini kullandı.

İşte İbrahim Altay'ın başta kendi editör ve muhabirleri olmak üzere habercileri eleştirdiği o yazısı:

Mahkemede kararları kim veriyor?
 
 

Konuya dikkatimi çeken Tülay Kibaroğlu isimli okurumuz oldu. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bir kez daha anladık ki gazetecilerin asgari hukuk bilgisine sahip olmaları şart... Aksi takdirde okur nezdinde komik duruma düşüyorlar. Ya da 'yanıltıcı haber yapmakla' itham ediliyorlar.
9 Aylık Hamile Kadını ve Bebeğini Vahşice Öldürmüşlerdi, Savcı Kararını Açıkladı haberinde olduğu gibi.
Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde yaşanan ve hepimizi derinden üzen bir olaydı. Suriyeli 9 aylık hamile Emani Al Rahmun (20) ile 10 aylık bebeği öldürülmüştü. O hadiseyle alakalı davanın haberi bu. Genç kadının öldürülmeden önce tecavüze maruz kaldığı da ortaya çıkmıştı. Yani haber özel bir dikkat ve özen gerektiriyor.
Haberi okuyoruz ve savcıyla ilgili olarak sadece şu satırlara rastlıyoruz:
"Cumhuriyet Savcısı Cengiz Turak, dosyanın esasına ilişkin görüşünü açıklarken sanıklar hakkında 'Tasarlayarak canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme', 'Gebe olduğu bilinen kadını öldürme', 'Çocuğu, beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme', 'Nitelikli cinsel saldırı', 'Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme', 'Nitelikli olarak konut dokunulmazlığı ihlal etme' ile 'nitelikli yağma' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ile 50 yıla kadar hapis cezası istedi."
Yani savcı bir karar vermemiş. Eski deyimle mütalaasını sunmuş ve sanıklara bazı suçlar isnat ederek cezalandırılmalarını istemiş.
Zaten mahkemede kararı savcı vermez. Savcıların kendi başlarına karar verdiği durumlar vardır fakat mevzu mahkemeye intikal ettiğinde kararları savcı değil hâkim verir. Savcı,tıpkı savunma avukatı gibi mahkemenin taraflarından biridir. İddia makamıdır.
Yani başlık yanlış!
Peki, haberi sonuna kadar okuduğumuzda hâkimin ya da mahkemenin ne karar verdiğini anlayabiliyor muyuz? Maalesef anlayamıyoruz.
Sanık ifadelerinin mükerreren yazılmasından sonra haber 'duruşmaya ara verildi' gibi tuhaf bir cümleyle bitiyor. Ne kadar ara verildi? Verilen aradan sonra tekrar toplanıldı mı, yoksa aslında ara verildi derken davanın başka bir tarihte görülmeye devam edileceği mi anlatılmak isteniyor? Eğer öyleyse o tarih ne zaman?
Bu soruların hiçbirinin cevabını bilmiyoruz. En azından tek kaynağı bu haber olanlarbilmiyor.
Böyle habercilik, olmaz! Böyle haber yazılmaz!

İbrahim Altay'ın yazısının tamamını okumak için tıklayın