Hüseyin Gülerce için...
Hüseyin Gülerce'yi alkışladığımda, kazandırdığımda veya "Günün Köşe Yazarı" seçtiğimde her zaman değil ama bazen eleştiri alırım...
Hüseyin Gülerce'yi alkışladığımda,
kazandırdığımda veya "Günün Köşe Yazarı"
seçtiğimde her zaman değil ama bazen eleştiri alırım...
"Hemşerin olduğu için iltimas geçtin" diye telefon
eder kimileri...
Hem de kimlerdir onlar bilir misiniz?..
Gülerce'nin fikir ve inanç mahallesindeki komşu
sokağın sakinleri...
Üzülürüm öyle söylediklerinde...
"Yahu arkadaş; o kadar olgun, o kadar sakin, o kadar
barışçı, o kadar hoşgörülü o kadar diyalog isteyen yazılar yazıyor
ki; ne yapayım yani?. Onun o yazıları dururken sizlerin aynı
mahallede ve komşu sokaklarda oturduğunuz insanlar için yaptığınız
hakaretleri mi alkışlayayım?".
Bugün de Hüseyin Gülerce'yi alkışlayacağım için bu girişi
yaptım...
Bugünkü Zaman'da
"Bir başka açıdan Hükümet" başlığı altında yayımlanan
makalesini lütfen okur musunuz?..
Gülerce satır aralarında;
Hükümet'le Hizmet Hareketi
arasındaki asıl sorunun “Dershaneler” olmadığına
dikkat çekiyor…
Bunu nereden mi çıkarıyorum?..
Buyurun okuyun
lütfen:
Küreselleşen bir dünya var. Vakıa bu. Zararları, tesirleri ile bir vakıa. Böyle bir dünyada, içine kapanmayı seçeni hâkim güçler tecrit eder, mengeneye koyar. Onlara biat edemeyiz, onların istediği kalıba giremeyiz, ama onlara rağmen de ayakta kalamayız. Bir zaruretten söz ediyorum.
İşte burada Muhterem Hocaefendi’nin gösterdiği yol şudur: Kendi mana köklerimizden kuvvet alarak, kendimiz kalarak, kendi değerlerimiz üzerinde ayağa kalkarak, dünya ile entegre olmalıyız. Bunun için farklı din ve inanç mensupları arasında diyalog demeliyiz, hoşgörü demeliyiz, uzlaşmayı ve paylaşmayı aramalıyız.
Yani asıl soruna; Hükümet’in bölgedeki
komşularımızla ve müttefiklerimizle olan ilişkilerinin güvenilir
olmadığına işaret ediyor…
Daha sıcak, daha samimi, daha
itimat edilir dış politika öneriyor…
Ve bu arada iyi
bir Müslüman’ı bakın nasıl tanımlıyor
Gülerce:
Her insan, yaşadığı çağın çocuğudur. Çağımızı, insanımızı,
insanlığı, Türkiye’yi, dünyayı doğru okumadan yol yordamda
istikameti nasıl tutturacağız?
Mesela, dine hizmeti, intihar bombacıları gibi anlayabilir
miyiz?
Haksız yere bir cana kıyamayacağına göre Müslüman, terörist olamaz.
Müslüman, eliyle diliyle kimseye zarar veremez. Müslüman emin
insandır, güvenilen insandır. Huyu güzel, ahlakı güzel, etrafına,
ailesine, ülkesine insanlığa yararlı insandır. Bütün bunlar,
yaşadığımız çağda nasıl temsil edilecek, Allah’ın rızası, istikamet
üzere nasıl aranacak?
Allah aşkınıza ey aynı mahallenin komşu sokaklarında ikamet eden
sevgili meslektaşlarım...
Sizler; birbirleriyle küfürleşenler; Gülerce'nin
tanımladığı Müslüman'ın hangi kriterine
uyuyorsunuz?..
Durun, düşünün...
Sonra da Gülerce'yi alkışladığım için bana telefonda ya da
mesaj atarak sitem etmeyin...
Ve siz ey Hükümet
sözcüleri ve Dışişleri!..
Son günlerde, Hizmet
Hareketi’nin yıllardır uyardığı dış politika
yanlışlarınızı doğrultmak için yaptığınız çalışmalarda geç
kaldığınızı kabul edecek misiniz?..
Ve (İnşallah)
bundan böyle, Gülerce’nin bugünkü makalesinin
satır aralarında yönelttiği eleştirileri ciddiye almayı düşünür
müsünüz?..