Hüseyin Gülerce günün yazarı
Hüseyin Gülerce bugünkü STAR’da “Zarrab davasında Doğan medyası, Sözcü gazetesi…” başlıklı yazısıyla günün yazarı oldu.
Geçmişi
sevebiliriz…
Geçmişle övünebiliriz de…
Ya
da…
Geçmişten utanabiliriz…
Geçmiş berbat bir çile yumağı
gibidir…
Ve
fakat…
Buna
rağmen…
Geçmişle yatar geçmişle kalkarız…
*
Oysa…
Ama…
Geçmişe hasret duymak, imkânsızı
istemektir…
Geçmişten nefret etmek boş yere milyonlarca
hücrenin ölmesine sebep olmak demektir…
Çünkü…
Geçmiş geçmiştir ve bir daha aynen yaşanması mümkün
değildir…
*
Geleceği büyük bir heyecan ve
arzuyla özleyebiliriz…
Ya
da…
“Eyvah;
batacak mıyız ne?” diye kuşku ve
şüpheyle; geleceğe bakarak bugünümüzü
karartabiliriz…
Ama…
*
İçinde bulunduğumuz an geçmeden
bir saniye sonrasını yaşamaya bile imkân yoktur…
O
halde…
Geleceği
özleyerek yan gelip yatmanın da hiçbir değeri
olmaz…
Gelecek
için felaket tellallığı yapmanın da…
*
Geleyim içinde bulunduğumuz
ana…
Asıl ilgilenmemiz, asıl yaşamamız gereken işte
bu andır…
Bu
anda neler yaşıyoruz…
Mutlu muyuz?..
Mutsuzsak neden bardağın dolu tarafına bakmayı
denemiyoruz?..
Vs.
v.s. v.s…
*
Bütün bunları, Hüseyin
Gülerce’nin bugünkü
STAR’da “Zarrab davasında
Doğan medyası, Sözcü gazetesi…” başlığı altında yayımlanan yazısına,
öfkelenecek, “bak bak… Bir de kalkmış Hürriyet ve Sözcü’yü
savunuyor” diyerek
Gülerce’ye karşı saldırıya geçecek
olanlara:
“Yapmayın, etmeyin… Bu iki gazetenin
geçmişini hatırlamak yerine bugünlerine bakın. Bugün yaptıkları
sorumlu yayıncılığın keyfini yaşayın” demek, daha doğrusu bu gerçeği haykırabilmek
için yazdım.
Ve…
Hüseyin Gülerce’yi de “günün yazarı”
seçtim.