Hürriyet'ten bir yazar daha gitti
Hürriyet'te yaprak dökümü sürüyor. Rahmi Turan da bugün yayınladığı veda yazısıyla Hürriyet'e veda etti ve bir gazete çıkaracağının müjdesini verdi.
YENİ GAZETE MÜJDESİ
Bu güne dek Sabah, Günaydın, Bugün, Gözcü, Tan ve Meydan pek çok gazete Rahmi Turan'ın imzasını taşıyordu... Gazetecilikteki başarısı halkın nabzını tutmak ve çok okunan gazete yapabilmek olarak anlatılıyordu... Gözcü'nün kapanması ile beraber mutfağa veda eden Turan "sıkılmıştım" dediği Hürriyet'ten ayırılıp yeni bir gazete müjdesi verdi...
İşte Rahmi Turan'ın Bu bir veda yazısıdır! başlıklı o yazısı:
"SIKILMIŞTIM"
Her veda buruktur, üzücü ve sıkıcı olur. Fakat ben böyle bir şey hissetmiyorum. İçimde burukluk filan yok. Tam tersine özgür olmanın rahatlığı var. Çünkü sıkılmıştım.
İçinde bulunduğumuz ortam bana huzursuzluk veriyordu.
Sağ olsun Enis Bey beni bu sıkıntıdan
kurtardı.
Beni en çok, 20 yıl beraber çalıştığım Aydın Doğan Bey'den ayrılmak
üzerdi. Çeşitli kuruluşlardan teklif almama rağmen Aydın Bey'e
ayrılacağımı söyleyemiyor ve bir türlü veda edemiyordum.
Enis Bey, beni bu sıkıntıdan da kurtardı. Teşekkür
ediyorum.
ENİS BERBEROĞLU'NU BEN İŞE ALMIŞTIM
Enis Bey'i 1989 yılının sonlarında Hürriyet'in Ankara bürosuna
ben almıştım.
O tarihte Özcan Ertuna Genel Müdür, ben de Genel Yayın Müdürü
idim.
Özcan Bey "Enis Berberoğlu şu anda Ankara'da boşta imiş.
Yetenekli bir ekonomi muhabiridir. Onu Ankara büromuza alabilir
miyiz? Ben yararlı olacağını düşünüyorum. Tabii ki karar
senindir" dedi.
"Ben onu tanıyor ve takip ediyorum. Hemen Ankara bürosuna
alalım. Kumaşı iyi görünüyor. İleride önemli konumlara
gelebilir" dedim.
Aradan 22 yıl geçti. Enis Bey, o günden beri Hürriyet çatısı
altında görev yapıyor.
Enis Berberoğlu'nun bugün geldiği yer, benim yanılmadığımı
gösterdi.
Bu bakımdan memnunum. Başarılarının devamını diliyorum.
20 YIL SİMAVİ, 20 YIL AYDIN DOĞAN
Bugüne kadar birçok gazete patronu ile çalıştım. Bunların
arasında ikisiyle görev yıllarım eşittir.
20 yıl Haldun Simavi ile, 20 yıl da Aydın Doğan'la çalışmış
bulunuyorum.
İkisi de Babıâli'nin büyük patronlarıdır.
İleride hayat hikâyemi yazdığım vakit anılarımda onların
yeri çok olacaktır.
Hayatımda hiçbir zaman yağcı olmadım ve bu nedenle duygularımı açık
etmedim. Fakat onlar artık patronum değiller ve bundan sonra da
olamazlar. O zaman duygularımı rahatlıkla açıklayabilir, patron
olarak ikisini de sevdiğimi içtenlikle söyleyebilirim.
Saygı duyduğum Haldun Simavi yıllar önce basın dünyasını
tamamen terk etti, Londra'da yaşıyor. Aydın Doğan Bey de, işlerini
evlatlarına bırakmış durumda... Artık onun da bu hengâmeden
uzaklaşmak istediğini düşünüyorum.
Aydın Bey'in her zaman hatırladığım cümlelerinden biri "Aş
taşınca kepçeye paha olmaz" sözüdür. Fakat zaman ve
şartlar değişti. Artık basın dünyasında aş taşmıyor.
SONUNCU GAZETEMİ DE YAYIN HAYATINA SOKACAĞIM VE
Bana gelince...
Dediğim gibi, tekdüze tempodan sıkıldım. Yeni ufuklara
yelken açma zamanı geldi.
Bugüne kadar yüksek tirajlı 6 gazete çıkardım. Küçük çaplı 3
gazetem daha var, onları da sayarsam toplam 9 gazete eder.
Hepsi de başarı kazandı.
Bir gazete daha çıkartmam şart oldu.
Sonuncu gazetemi de yayın hayatına soktuktan sonra bu
mesleğe veda edeceğim.
Önümüzdeki yaz ayları hazırlıkla geçecek. Makineler kuruluyor.
Sonbaharda yeni bir gazetede buluşmak üzere herkese
"Allahaısmarladık" diyorum.
RAHMİ TURAN / HÜRRİYET
Bu bir veda yazısıdır!
HER veda buruktur, üzücü ve sıkıcı olur.
Fakat ben böyle bir şey hissetmiyorum.
İçimde burukluk filan yok. Tam tersine özgür olmanın rahatlığı
var.
Çünkü sıkılmıştım.
İçinde bulunduğumuz ortam bana huzursuzluk veriyordu.
Sağ olsun Enis Bey beni bu sıkıntıdan kurtardı.
Beni en çok, 20 yıl beraber çalıştığım Bey’den ayrılmak üzerdi.
Çeşitli kuruluşlardan teklif almama rağmen Aydın Bey’e ayrılacağımı
söyleyemiyor ve bir türlü veda edemiyordum.
Enis Bey, beni bu sıkıntıdan da kurtardı. Teşekkür
ediyorum.
Enis Bey’i 1989
yılının sonlarında Hürriyet’in bürosuna ben almıştım.
O tarihte Özcan Ertuna Genel Müdür, ben de Genel Yayın Müdürü
idim.
Özcan Bey “Enis Berberoğlu şu anda Ankara’da boşta imiş. Yetenekli
bir ekonomi muhabiridir. Onu büromuza alabilir miyiz? Ben yararlı
olacağını düşünüyorum. Tabii ki karar senindir” dedi.
“Ben onu tanıyor ve takip ediyorum. Hemen bürosuna alalım. Kumaşı
iyi görünüyor. İleride önemli konumlara gelebilir” dedim.
Aradan 22 yıl geçti. Enis Bey, o günden beri Hürriyet çatısı
altında görev yapıyor.
Enis Berberoğlu’nun bugün geldiği yer, benim yanılmadığımı
gösterdi.
Bu bakımdan memnunum. Başarılarının devamını diliyorum.
Bugüne kadar
birçok gazete patronu ile çalıştım. Bunların arasında ikisiyle
görev yıllarım eşittir.
20 yıl Haldun Simavi ile, 20 yıl da ’la çalışmış bulunuyorum.
İkisi de Babıâli’nin büyük patronlarıdır.
İleride hayat hikâyemi yazdığım vakit anılarımda onların yeri çok
olacaktır.
Hayatımda hiçbir zaman yağcı olmadım ve bu nedenle duygularımı açık
etmedim. Fakat onlar artık patronum değiller ve bundan sonra da
olamazlar. O zaman duygularımı rahatlıkla açıklayabilir, patron
olarak ikisini de sevdiğimi içtenlikle söyleyebilirim.
Saygı duyduğum Haldun Simavi yıllar önce basın dünyasını tamamen
terk etti, Londra’da yaşıyor. Bey de, işlerini evlatlarına bırakmış
durumda... Artık onun da bu hengâmeden uzaklaşmak istediğini
düşünüyorum.
Aydın Bey’in her zaman hatırladığım cümlelerinden biri “Aş taşınca
kepçeye paha olmaz” sözüdür. Fakat zaman ve şartlar değişti. Artık
basın dünyasında aş taşmıyor.
Bana
gelince...
Dediğim gibi, tekdüze tempodan sıkıldım. Yeni ufuklara yelken açma
zamanı geldi.
Bugüne kadar yüksek tirajlı 6 gazete çıkardım. Küçük çaplı 3
gazetem daha var, onları da sayarsam toplam 9 gazete eder.
Hepsi de başarı kazandı.
Bir gazete daha çıkartmam şart oldu.
Sonuncu gazetemi de yayın hayatına soktuktan sonra bu mesleğe veda
edeceğim.
Önümüzdeki yaz ayları hazırlıkla geçecek. Makineler kuruluyor.
Sonbaharda yeni bir gazetede buluşmak üzere herkese
“Allahaısmarladık” diyorum.