Hürriyet yazarı Erhan Göksel'i hatırlattı
Erhan Göksel, suçsuz olduğunun iddianamede yazılmasından 20 gün sonra ABD'nin New Jersey eyaletinde bir otel odasında ölü bulundu.
Hürriyet yazarı Sedat Ergin, bugün "Erhan Göksel'e biraz
ayıp etmediniz mi?" başlıklı yazısında
"Gazetecilerin ve siyasetçilerin dünyası ilginizi çekiyor
mu? Bu dünyadaki ünlü isimlerin aralarında geçen telefon
konuşmalarının içeriğini merak edenlerden biri misiniz? Yanıtınız
"evet" ise son Ergenekon iddianamesinin ek klasörleri, gözlerinizi
kamaştıracak bir dünyanın kapılarını aralıyor size." diyor
ve şöyle devam ediyor:
Ankara'da yakın dönemde pek çok önemli siyasetçiye danışmanlık
yapmış olan Verso Araştırma şirketinin sahibi Erhan Göksel'in
telefon konuşma dökümleri muazzam renkli ve ilginç diyalogları
önünüze getiriyor.
Göksel'in gazetecilerle konuşmalarını mı merak ediyorsunuz? Fehmi
Koru'lu konuşmaları mı tercih edersiniz, yoksa tercihinizi Ertuğrul
Özkök'ten yana mı kullanırsınız?
"Hayır, siyasetçi olsun" diyorsanız, siyaset yelpazesinin her
kanadından konuşma var. İktidar derseniz Murat Mercan ve Ömer Çelik
tapeleri favori. Yok ana muhalefet diyorsanız, Deniz Baykal ve
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmaları önerilir.
DAVA DOSYASINDA PORNO KASETLER
Söz konusu dinleme dökümleri, 30 Nisan tarihinde kabul edilen ve
birinci sanık olarak Bedrettin Dalan'ın yer aldığı dördüncü
Ergenekon iddianamesinin ek klasörleri içinde yer alıyor.
Erhan Göksel, Ergenekon'un onbirinci dalgası çerçevesinde 22 Ocak
2009 tarihinde gözaltına alınarak İstanbul'a getirildi, sorgusu
yapıldıktan sonra 26 Ocak günü serbest bırakıldı. Yaklaşık 4 gün
özgürlüğünden yoksun bırakıldı. Göksel'in gözaltı öncesinde mahkeme
kararıyla dinlenen ve çoğu gazeteci ve siyasetçi dostlarıyla
yaptığı siyasi içerikli telefon konuşmalarının büyük bir bölümü ek
klasörlere dahil edilmiş.
Dava dosyasına konan bilgiler yalnızca telefon dökümleriyle sınırlı
değil. Erhan Göksel'in ofisine yapılan baskında el konulan
videoların da dökümü yapılmış. İki polis memuru, toplam 29 VHS
video kaseti büyük bir titizlikle inceleyerek, tespitlerini iki
sayfalık "video kaset inceleme tutanağı" başlıklı bir raporda
kaleme almışlar. Kasetlerin her biri numaralanmış ve 21'e kadar
olanların "porno" olduğu vurgulanmış, bazılarının içeriği ile
ilgili ayrıntılar da verilmiş.
SÜLEYMAN DEMİREL İLE NE GÖRÜŞTÜNÜZ?
Dosyada ayrıca bir de SİM kart tutanağı var. Burada Göksel'in cep
telefonuna gelen bazı SMS mesajlarının içeriği aktarılmış. Bunların
siyasi içerikli olmadığı, doğrudan Göksel'in özel hayatını
ilgilendirdiği anlaşılıyor.
Bitmedi; Göksel'in SİM kartında kayıtlı cep telefonu fihristi de
klasöre eklenmiş. Fihristte yaklaşık 900 kişinin cep telefon
numarası var. Bunlar arasında ünlü politikacılar, gazeteciler
akademisyenler ve bürokratlar bulunuyor.
Göksel'in 3 savcı tarafından yapılan sorgulamasına ilişkin tutanak,
savcıların hangi sorulara yanıt aradıkları, nereye ulaşmak
istediklerini göstermesi bakımından fikir vericidir. Bunlar
arasında Göksel'in muhatap olduğu "Süleyman Demirel ile görüşme
yaptınız mı? Yaptıysanız ne görüştünüz?" sorusu bu çerçevede
hatırlatılabilir.
Tapelere baktığınızda, Ankara'da neredeyse herkesle teması olan
Göksel'in herhangi bir çıkar da beklemeden zamanının çoğunu
enformasyon alışverişiyle geçirdiğini görüyorsunuz. Göksel, oldukça
hülyalı bir dünyada yaşıyor. Duyduğu her bilginin, dedikodunun,
kulisin üzerine atlıyor, hepsine doğruluk atfediyor ve sonuçta
oldukça uçuk siyasi teorilerin peşine takılabiliyor. Zaman zaman
olayları biraz abartarak aktarıyor Göksel. Örneğin, bir arkadaşıyla
konuşurken, eski ABD'nin en önemli stratejistlerinden Jimmy
Zbigniew Brzezinski'nin kendisini aradığını, ama telefonuna
çıkmadığına ilişkin anlatımı bu fasılda örnek verilebilir.
VE GÖKSEL'İN MASUM OLDUĞU ANLAŞILIYOR
Göksel'in gözaltına alındığı 11'inci dalgaya ilişkin iddianame
bundan bir buçuk ay kadar önce 30 Nisan tarihinde mahkeme
tarafından kabul edildi. İddianamenin en sonundaki 234'üncü sayfada
Ergenekon Savcıları Fikret Seçen ve Zekeriya Öz'ün imzaları var.
Numara verilmemiş olan bir sonraki sayfada şöyle yazılı:
"NOT: ... ERHAN GÖKSEL hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar
verilmiştir."
Bunun anlamı, savcıların yaptıkları soruşturma
sonucunda Göksel'e yükleyecek bir suç bulamadıkları, masumiyetine
kanaat getirdikleri, bu çerçevede davanın kapsamı dışına
çıkarttıklarıdır.
Madem aleyhinde bir kanıt bulunamadı, o zaman Göksel hakkında elde
edilen bütün bu veriler neden iddianamenin eklerine dahil edilip
kamuoyuna açık bilgi haline getirildi?
Soruşturma sonunda masum olduğu anlaşılan bir vatandaşın özel
hayatıyla toplum karşısında bir anlamda çırılçıplak soyulup
bırakılmasının artık hukuk ve usulden vazgeçtim, asgari vicdani bir
yönü olduğunu söyleyecek bir hukuk adamı var mı?
Önemli Not: Erhan Göksel, suçsuz olduğunun iddianamede
duyurulmasından yaklaşık 20 gün sonra 21 Mayıs günü ABD'nin New
Jersey eyaletinde bir otel odasında ölü bulundu. Göksel'in kalp
krizinden öldüğü ortaya çıktı.
Sedat Ergin'in yazısının tamamını okuyabilirsiniz.