Hürriyet Gazetesi'nin en büyük paniği ne?
Serdar Turgut, Hürriyet'in en büyük paniğini yazmış bugün... Sizin de aklınızdan geçen 'vergi cezası' oldu değil mi? Ama değil...
GAZETECİLER.COM
Serdar Turgut, Hürriyet'in yazmış bugün...
Sizin de aklınızdan geçen 'vergi cezası' oldu değil
mi?
Meğer vergi cezası falan değilmiş...
Hürriyet'in en büyük paniği 'Sedat Ergin'miş...
Neden mi?
Ergin, yakında Hürriyet Gazetesi'nde köşe yazmaya başlayacak.
'E ne var bunda?' diyorsunuz sanırım.
Hemen söyleyelim...
Sedat Ergin'in makaleleri genellikle 'uzun' olur.
İşte Hürriyet'in de en büyük paniği, Ergin'in yazılarını nereye
sığdıracakları olmuş.
Serdar Turgut bu paniği bakın
nasıl kaleme almış?
"Sedat Ergin'in yazılarına başlaması için geri sayım
başlamış durumda. Yayın yönetmeni ve yazı işleri kurbanlık koyun
gibi kaçınılmaz o günün gelmesini ve Sedat'ın ilk yazısını
göndermesini korkuyla bekliyor.
Gazetenin başına açılmaya çalışılan her türlü belayla mücadele
edilebileceğini düşünen yöneticiler bu yaklaşan tehdit ile ilgili
ise neler yapabileceklerini bilemiyorlar.
Bu konu benim aklıma dün arabayla gezerken geldi. İlk önce AKŞAM'ın önünden geçtim daha sonra da Milliyet'in. Bu bir anlamda düşürülmüş yayın yönetmenleri nostaljik turu gibi bir şeydi.
Tuhaf bir şey, AKŞAM'ın önünden geçerken kendimi
hatırlamadım fakat Milliyet'in önünden geçerken Sedat'ı hatırladım.
İşte bu yazı da öyle doğmaya başladı. İlk önce Sedat'ın yazmaya
başlayacağı Hürriyet'te olan bitenleri kokladım. Sonra da Sedat
gözlerden uzak sessiz sedasız neler yapıyor diye araştırdım.
Hürriyet'te Sedat Ergin yazısıyla ilgili olası felaket senaryoları
yapılıyor ve olası gelişmelere karşı hazırlık planları
oluşturuluyor. Ortaya atılan bazı fikirler
şöyle...
Ağdalı cümleler kuran ve diyeceğini uzun anlatan arkadaşımızın (şöyle somutlayayım meseleyi. Bir Sedat Ergin yazısıyla karşılaştırıldığında, Hasan Cemal'in yazısı üçüncü sayfa yazısı gibi gözükebilir) yakında yollamaya başlayacağı yazılarla ilgili şöyle fikirler konuşuluyor Hürriyet medya towers'ta:
Gazetenin sayfalarını artıralım. Reklam kabul
edilmeyecek sekiz sayfayı her gün Sedat Ergin'e ayıralım. Bu
uzunluk, Sedat'ın geçtiğimiz yıllarda arada bir kendini tutamayarak
yazdığı Milliyet yazılarının uzunluğu kadardır. Sedat bir köşe
yazısını 'Savaş ve Barış' romanının uzunluğunda yazmayı başarabilen
tek yazardır. Allah'tan o sık heyecanlanmazdı da çok yazı
yazmamıştı. Sedat öyle her konudan heyecan duymaz.
Örneğin; Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki diplomasi trafiğinin
anlamı üzerine filan heyecanlanabilir ve 8 gazete sayfası
uzunluğunda makaleyi her gün yeni bir heyecanla yeniden
yazabilir.
Cumhuriyet gazetesinde muhabirlik yaparken sabah yazmaya başladığı
haberini gece yarısı filan tamamlardı. İşte bu yüzden ülkenin
taşrasında oturan insanların tek bir tanesi bile Sedat Ergin'in
ismini hiç duymamışlardır. Sedat bir tek İstanbul, Ankara ve
İzmir'in şehir merkezlerinde tanınan bir
gazetecidir."
Sedat Ergin'in huyu değişmeyeceği için, Hürriyet Gazetesi, Ergin
için iki ayrı taktik kurmuş kafasında.
Onları da kaleme almış Serdar Turgut...
"Sayfa sayısı artırılamazsa Sedat'ın yazılarını ya
tefrika olarak yayınlayacaklar, arkası yarın yöntemiyle her gün
yazısının bir bölümü yayınlanacak ve yazının bir ay içinde sonunun
gelmesi ümit edilecek. Veya Hürriyet her ay Sedat'ın sadece bir
yazısından oluşan kalın kitabı kuponsuz olarak okuyucuya
dağıtacak.
Bu denklemin Hürriyet tarafı. Hürriyet'te Sedat yazısı yüzünden
büyük panik ve dehşet yaşanırken Sedat ise daha şimdiden yeni
yazısı için hazırlanmaya başlamış."
Bakalım Sedat Ergin yazmaya başladığında makalesi Hürriyet'te
nasıl yer alacak?
Hürriyet Gazetesi bu soruna nasıl çözüm bulacak?
Bulduğu taktiklerden hangisini uygulamaya koyacak?
Bekleyip göreceğiz...