Hürriyet Ergenkon'u örtmeye mi çalışıyor?
Ergenekon destekçisi medya özellikle de Doğan Grubu'nun adamları, Bedrettin Bey'le ilgili gerçekleri neden ısrarla yok sayıyorlar?
Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz bugün parmakalrını Ergenekon ve Ergenekon yandaşı meya için çalıştırdı.. "Amiral Gemisi Hürriyet'in kaptanı, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan, tutuklanan veya firari olan belli başlı isimleri neden özenle koruyor? " diye soran Korkmaz'a göre Hürriyet gerçekleri örtbas ediyor....
- (...) Hürriyet veya Vatan'ın
Ergenekon destekçisi yazarları Danıştay
Saldırısı'nın Ergenekon'la bağlantısı netleştiği halde
neden kaçışı olmayan bu derin ilişkiyi yok saymaya devam
ediyorlar?
“Hakime ne gerek var, bazıları baştan hükmünü
vermiş” diyerek zerre kadar utanmaksızın okuyucularını
yanıltmaya çalışanlar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin ve Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararları hakkında neden suskunlar?
Bunlar hakimlerin kararı değil mi?
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Danıştay davasının hükmünü neden
bozmuştu?
-Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, birçok belgeye ve tanıklığa rağmen
inanılmaz bir biçimde Danıştay Saldırısı ile Ergenekon arasında
bağlantı kurmadığı için…
Sonuçta ne oldu?
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Yargıtay'ın bozma kararına uyarak
iki davayı birleştirdi yani başlangıçtaki kararını tashih etti.
Hürriyet ve Vatan'ın Ergenekon'u
canla başla savunan yazarları bu gerçekleri yok saysalar da asla
yok edemezler.
Hürriyet, Danıştay Saldırısı için “Cumhuriyet'in 11 Eylül'ü” diye
başlık atıp katilin “dinci bir tetikçi” olduğu
yalanına sarılmıştı.
Tetikçi Alparslan Arslan'ın ulusalcı Ergenekon örgütünün üyesi
olduğu çoktan kesinleştiği halde, Hürriyet hala kamuoyundan özür
dilemiyor.
Doğan Grubu'nun korkusu nedir?
Hürriyet, arazisinden cephanelik fışkıran Dalan'a koltuk çıkıyor,
kefil olurcasına yayınlar yapıyor.
Eski siyasetçi veya eğitimci şapkaları Bedrettin Dalan gerçeğini
izah etmeye yetiyor mu; yoksa perdenin arkasında bambaşka bir Dalan
portresi mi var?
'Ergenekon firarisi Dalan'dan bahsediyoruz…
Dalan'a ait vakfın arazisinden cephanelik fışkırıyor ve bizler
bütün bu dehşet verici manzaradan -lav silahlarından,
patlayıcılardan, bombalardan- kuşkulanmayı bırakıp
Bedrettin Bey'i masum göstermeye çalışacağız,
ha!
Hürriyet gibi -Ergenekon kapsamında ortaya çıkan sarsıcı gerçekleri
itina ile- örtbas edersek “temiz gazetecilik”
yapmış olacağız!
ABD'de Milliyet'e konuşan Dalan “Siyasetçi sıfatıyla laik
devlet için yemin ettiğini o yüzden saldırıya uğradığı”
iddia ediyor.
Pek de elverişli bir “kamuflaj elbisesi” giymiş,
Dalan…
Ne çare ki, zatı şahanelerinin Ergenekon firariliğinin ve
arazisindeki cephaneliğin üzerini örtmeye yetmiyor, bu “ağızlara
laik” numara…
Bedrettin Bey'in raporu “Ağustos'a kadar”
geçerliymiş.
Ama, o tansiyonu yok mu; iki gün iyi gidiyorsa üçüncü gün
fırlıyormuş!
Bu ortamda dönüp de sağlığını tehlikeye atmayı doğru bulmuyormuş,
Dalan…
Kendisine acil şifalar diliyorum.
Demek ki, Hürriyet'teki o destek yazıları bile Bedrettin Bey'in
tansiyonunun fırlamasını engelleyemiyormuş!