Hürriyet albayın planını böyle uyguladı!

"AKP’yi ve Fethullah Gülen’i bitirme planı" medyayı birkez daha karşı karşıya getirdi. Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaaalioğlu'nun ,Plan zate uygulamada yazısına Ertuğruk Özkök'ten cevap geldi...

Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaaalioğlu geçtiğimiz Pazartesi günü köşesinde malum belgenin medyada nasıl uygulamaya sokulduğunu kaleme almıştı. Karaaalioğlu Taraf'ta yayınlanan belgenin toplum üzerinde bazı hedefleri olduğunu ve bu hedeflerin de şunlar olduğunu dile getirdi:

‘AK Parti grubunda gerilim ve huzursuzluk çıkartılsın.’

‘Kamuoyundaki desteği kırmak için bilgi destek faaliyetleri icra edilecek’

‘AK Parti mensuplarının krize rağmen lüks yaşam içinde yaşadıkları propangandası yapılsın. Halk adamı imajının doğru olmadığı bilgisi yayılsın’

‘Okullarda ibadet görüntüleri verilerek, Milli Eğitim Bakanı yıpratılsın’

Karaaalioğlu makalesinde da bu hedeflerin uygulamasına dönük medyada yer alan birçok haberi örnek olarak sıralayarak belgenin çoktan hayata geçmeye başladığını iddia etti. Karaaalioğlu herhangi bir gazete ismi vermese de başta Hürriyet olmak üzere "merkez medyayı" hedef alan yazısı tartışmayı iyice derinleştirdi. Karaaalioğlu'na göre belgedeki imzanın gerçek mi sahte mi olduğunu tartışmak çok da anlamlı değildi. "AKP’yi ve Fethullah Gülen’i bitirme" planı için düğmeye basılmış, "plan" medyadaki tetikçilerini bulmuştu.

Mustafa Karaaalioğlu'nun  'Plan Zaten Uygulamada' başlıklı yazısı bugün Ertuğrul Özkök'ün gündemindeydi. Özkök  "Albayın Planını Nasıl Uyguladık" başlıklı yazısında suçlamalara cevap verirken "Demek ki, Hürriyet içindeki bir "Derin Hürriyet" bana bile çaktırmadan, bu planın "medya ayağını" hayata geçirmiş." diyerek konuyu biraz da mizahi bir tavırla ele aldı. Özkök şöyle devam etti;

"O menfur planda ne yazıyormuş?

"AKP içinde ikilik varmış gibi bir görüntü yayılacak."

Örnek mi?

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Zahid Akman’ın istifasını istedi" ya...

Hem de Habertürk televizyonunda, canlı yayında, halkın gözü önünde.

İşte bu haberi, bir gün sonra gazetelerin birinci sayfalarından verenler, albayın menfur planını uygulamaya koymuşlar.

Bir örnek daha.

Mayın kanunu görüşülürken bazı AKP’liler Meclis’e gelmedi ya.

Evet bu haberin amacı, "AKP içinde ikilik varmış görüntüsü yaratmak"mış.

Yani böyle bir olay yok, milletvekillerinin hepsi gelmiş ve bizler de bunu uydurmuşuz.

İbretle mi okuyorsunuz, hayretle mi...

Tabii, mayın olayında, hükümete yakın bazı gazetelerde çıkan ağır eleştirel yazılara ne denilecek, "sırası gelen gazeteciler" arasında onlar da var mı yok mu bilmiyoruz.

Her ne kadar onlar bu müthiş komplo teorisini geçersiz kılıyorsa da, hiç önemli değil.

"Biz yazdık, oldu..."

Yeni gazetecilik türü bu."

Ertuğrul Özkök benzer haberleri hükümete yakın olan gazetelerin de yaptığını belirtirken "19 yıllık genel yayın yönetmenliğim süresince, Türk basınında böyle bir dönem görmedim.
Bazı arkadaşlarımızı artık tanıyamaz hale geldim." diyerek gelinen noktanın önemine de işaret etti.

Şüphesiz Türk medyası, tarihinde görmediği bir cepheleşme ve hesaplaşma içinde. Herkesin bir başkasını birilerinin taşeronu olmakla suçladığı ve kimin haklı kimin haksız olduğunu anlamanın giderek zorlaştığı bir hesaplaşma bu. Daha önemlisi "haklı" ile "haksız" arasındaki farklılığın da giderek belirsizleştiği bir süreç.  İzlemeye devam ediyoruz...